herry

• modern, çalışan, şık, sofistike kadına hitap eden giyim firması.
  www.herry.com.tr
• ogrenciyken de klasik giyinmek gerektiginde renkli sipidik seyler uzuntuyle dolabin dibine kaldirildiginda tercih edilebilecek marka..etekleri pantolonlari buyulu bir sekilde insanin ustune oturuveriyor..
• kalıpları, desenleri ve modelleri çok şık olan marka. fakat kadıköy mağzasında müşteriye pek iyi davranılmayan, giyilmediği halde giyilmiş, kullanılmış bu diyerek değiştirme yapmak istemeyen firma
• müşteriye hangi tüketici koruma mevzuatına göre bilgi verdikleri belli olmayan kıyafetçi.
  allah muhafaza, aldığınız bir ürünü iade etmek istersiniz falan. sakın. satış temsilcisi kaş kaldırır sadece, hazırlıklı olun. bu; ''hayır hanfendi, iade miade yok'' demektir. bunun üzerine yetkiliyle görüşmek de istemeyin. o da engin bilgisiyle boğar sizi. ''hanfendi alınan mal iade edilmez, olabilirse değiştiririz''.
  ahh canım benim. o da olabilirse. allah razı olsun.
  
  kulaklarına küpe istiyorlar illa. yedi cihana şikayet edince ancak anlıyorlar müşteriyi aptal yerine koymak ne demektir!
• 36 beden kıyafetleri üzerime tam oturduğundan arada bir moral depolamak için uğradığım, güzel kıyafetler satan ancak indirim döneminde bakılması akıllıca olacak mağaza.
• müşteri iki satır kanun okuyacak, hakkını öğrenecek diye ödü kopan giyimci. hakkını bilen müşteriyle karşılaşmak bittikleri andır.
  
  öyle şenlikli bir mezkez ofisleri var ki... biri başka diğeri bambaşka konuşur ve yazar.
  biri ''hanımefendi yasal süreniz belli. istediğinizde iade alırız'' der. şikayet ettikten sonra ''madem biliyor bu salak hak hukuk nedir, alalım ürünü'' tavırlarıyla alır. ''ay aman efendim bizim çocuklara eğitim veriyoruz ama işte karıştırıyorlar arada'' gibi son derece gülünç laflarla adam doyurmayı da iyi biliyorlar.
  
  daha iki gün sonra başka mağazasına gidip iade sürem nedir deyince alınan cevap ne? ''bizde iade yok hanfendiiii.''' bunun üzerine yine şikayet. gelen yazılı cevabı aynen aktarıyorum: ( bu sefer başka abla ilgilendi ) ''iade, üründe sorun varsa alınabilir. değişimi yaparız''. şeker komasına sokuyorlar insanı hakkaten. öyle tatlılar ki...
  
  aynı şartlar sabit kalmak üzere iade aldıklarından ve iade olmadığından bahseden kişilerin çalıştıkları ofis aynı. marka ve şirket de. valla bravo. ben de tüketici diyorum... müşteri sayıklıyorum... olacak iş mi şimdi?
  
  siz önce kendi aranızda anlaşın ''nur''lu hanımefendiler!!! işinize hakim olun. markanızı temsil etmeyi öğrenin. madem adam kandırmak için varsınız, ağız birliği yapın ki rezil kepaze olmayın!
• gerek adı, gerekse mağazalarının soğuk görüntüsünden ötürü yabancı sermayeli sandığım hazır giyim firması. oysa 1989 yılında, bakırköy'de açtıkları bir mağazayla faaliyete geçmişler. mağazalarındaki satış danışmanlarıda, mağazaları kadar soğuk gözükmeseler belki alıcı gözle incelenebilir koleksiyonlarındaki ürünler.
• capitol subesinde evlere senlik iki adet erkek calistiran firma.
  
  herrynin koleksiyonundan giyiniyor neredeyse bu iki adet- o derece-
• şahane bol paça pantolonları, muhteşem triko kazakları vardır. hiç bi markanın hiç bi pantolonu o pantolonlar gibi güzel oturmaz üzerinize.
• indiricem bir gün camını çerçevesini aşağıya!
  herkes 38 beden olmak zorunda mı kardeşim?
  al işte bugün de girdim mağzasına, yine o depresyon hali, annem bile anlıyor artık, ''sen herry'ye mi gittin roman'a mı?''
  ölmeden önce bir şey alamak nasip olsun, şu mağzadan ^*
  selami sözüm sana, ödemediğin faturalarınla ilgili telefon konuşmamızda, sakin ve anlayışlı olmuş olabilirim, ama lütfen yap şunların büyük bedenlerini kardeşim, adamı dinden imandan çıkarmaa!
  çıkarma esaad! (doğu bey mode on)