• kayıtlı okur ayrıca

    edit: artık dokuzuncu nesil çaylak olmuş

    müjdeli edit: artık yazar olmuş sonunda sözlük semalarına aramıza katılmış. hayırlı olsun...
  • ihsan oktay anar ın kitab ul hiyel nam kitabında tanımı yapılmış, anlatılmış meslek dalının ismi. kitabın artık çözümlendiği bölümde, yazarın kendi ağzından anlattığı kısımda az çok şöyle geçmekte:

    "...bu zamana kadar binbir masaldan çok daha fazlasını anlatan raviyan-ı ahbar ve nakilan-ı asar,üzeyir bey'in bu bomboş defteri günlerce, haftalarca, aylarca karıştırdığını rivayet etmiştir. fakat ali sansar efendi, defterin boş olmadığını, tam tersine, içinde ilim bulunduğunu ve bu ilimin de bir tek noktadan ibaret olduğunu söylemiştir. ali cümbüş efendi'ye göre ise, üzeyir bey, aylarca bu defteri karıştırdıktan sonra hiçbir şey göremeyince, doğruca uzun ihsan efendi'ye gitmişti. hiyel nazırı ise, "nasıl da unuttum!" dercesine elini alnına vurmuş, binbir özür dileyerek tüy kalemini hokkaya daldırıp defterdeki rastgele bir sayfaya özenle bir nokta koymuştu. ne olursa olsun, hemen hemen bütün raviler üzeyir bey'in bu nokta üzerinde yıllarca düşündüğünü ve bunun da semeresini fazlasıyla gördüğünü söylemişlerdir. çünkü o, emir buhari şeyhi seyyid efendizade kumru çelebi'nin naklettiğine göre, bu sayede iki farklı "tahayyül" şeklini ayırt etmişti: arapçada "noktasız" ha ile yazılan tahayyül becerikli olmak, maharet göstermek, hiyle yapmak, hiyel ilmiyle uğraşma, hiylekar ve hiyelkar olmak gibi anlamlara geliyordu. "noktalı" hı ile yazılan tahayyül ise hayal etmek, imgelemek anlamına geliyordu. sonuçta, hiyelkar da hayalkar da tahayyül ediyordu. gelgelelim, adına ilim denen, yokluğu gözleri kör eden, belki de karacahillerin görmek makasadıyle büyüttükleri o nokta, onlardan sadece birinin tahayyülünde vardı. hiyelkar sayısız hiylelerle tabiatın kuvvetlerini tuzağa düşürüp esir etmenin yolunu ararken, hayalkar, bütün dünyayı gözündeki o noktayla görüyor, kainatın kendisinin gerçekleşmiş bir hayali olduğununa, bu hayali örnek alıp yeni yeni hayaller yaratmak gerektiğine, çünkü onu mutlu eden şeyin sanayi ya da teknoloji değil, hulkiyyat ya da kreatoloji olduğuna inanıyordu." (sayfa 138-139)
  • ortadoğu ve balkonların en temiz yüzlü adamı. çubuklu barcelona forması vesikalık poz kimliğini giymiş kişiliğine resim olmuştur. sohbeti asl pls kısırlıgından çok uzaktadır. açıldıkça açılır. barselona, amerika, madagasgarlar, sincan.*alkolu ağzıyla alıp, uyamadan önce alttan bırakanlardandır. * çoraplarını pek sever, yaz kış kokana kadar giyer. aynı mahallenin horozlarıyız biz. yemeğimizde çöplüğümüzde sohbete meze. ve hazır yeri gelmişken kocen evde mi,uyuyor mi?*
  • küçükkene aynı topa çıktığım, mahalle maçlarında rakip olduğum, yara bere dizlerle top oynadığım, ilk icqyü de ilk msn'i de birlikte kullandığım, lise yıllarında birlikte servis bekleyip, ankara otobüslerinde heba olduğum, aynı otobüslerde kitaplar, filmler ve bilumum şeyler hakkında uzun uzun konuştuğum, max payne'i de call of duty'i de birlikte bitirdiğim, yaz tatilinde çoğunlukla uyusa da * birlikte tatil yaptığım, kısacası şu ömrü hayatımın her parçasında birlikte bir şeyleri paylaştığım yazar. bu gidişle aynı vakitlerde evlenip, aynı vakitlerde çocuklarımız olur, onlar da birlikte takılırlar *
  • türkiye jeolojisinin medar ı iftiharı,yardımsever,fakirin dostu,güzelin tostu,kötülerin gizemli azılı düşmanı,çakma messi.
  • flashforwardınan mezuniyete götürülesi, gıdısını bölüm hocalarına yedireceğim kişi.
  • pardon kaşıklar nerde acaba, çatal saçma mı olur dediğim oyun havamdır.
  • asistan komplekslerine gelesi olmuş kişi. elimde iletkim bekliyorum.
  • ateş bastı. gelinlik kız gibi düğmelerimi çözeceği günü bekliyorum. *
hesabın var mı? giriş yap