*

  • bir ideolojiye sapkin bir sekilde bagli olma zorunlulugunun, gunluk yasama dair ne gibi sonuclari olabilecegini, bir ailenin öyküsü üzerinden cok guzel anlatan zhang yimou filmi. "aile" kavraminin, uzak dogu kültüründe ne kadar yüce oldugunu da tekrar tekrar gözümüze sokuyor.
  • arka planında, toprak sahiplerinin egemenliğindeki bir ülkeden devrime ve sonrasına uzanan uzun soluklu bir maceranın akıp gittiği eşsiz bir film. görünürde olan sıradan bir aile ve onların mütevazi yaşayışları olsa da keskin politik değişimlerin en sıradan yaşamları bile ne kadar kökten değiştirebildiğini göstermeyi başarmış zhang yimou. çin halkının bugün neden mücadeleden "görece" uzak olduğunu kavrayabilmek için ise bu dönüşümleri de ilk elde akla getirmek gerekiyor.
  • zhang yimou'nun 1994 yılı yapımı filmi. zhang bu yapımı için şöyle demiştir :

    "amacım sıradan bir çin ailesinin yaşamını yansıtmaktı. bu insanların yaşamlarında çok boyutlu planları yok, elinde olanlarla yetinmeyi biliyorlar. birçok insan filmdeki karakterlerle kendi yaşamları arasında paralellikler kurdu."
  • zhang yimou'nun, politbüro'nun sevdiği bir adam olmadan evvel çektiği bağımsız filmlerden.

    faydalı bir link: http://cinsinemasi.wordpress.com/…12/04/08/yasamak/
  • 1995'te 'ingilizce olmayan dilde en iyi film' kategorisinde bafta'yı belle epoque ile paylaştı.

    14. uluslararası istanbul film festivali'nde 'yaşamak' adıyla gösterilmişti.
  • yönetmen zhang yimou’un bu filmi -40 ila 70 arası- daha '40'lı yıllarda yoksullaşmış ve “sıradan”laşmış bir ailenin üç kuşağının, iç savaşta, kıta çin’inde komünizmin hakimiyeti ve sosyalist dönüşümü uygulamalarıyla, kültür devrimi ve sonrasında, dönem yönetimlerinin "anlayışları" ve yaptırımlarıyla karşı karşıya kaldıkları ve bu dönemlerde değişen hayatları bağlamında, esas olarak, bu köylü devrimine yönelik eleştirisidir.

    film, mo yan’ın türkçeye çevrilmiş romanlarından ikisinde , * * anlattıklarının kısa bir özeti gibidir.

    not: ailenin ikinci kuşağının –kültür devrimi döneminde- evlilikleri sırasındaki düğün resimlerinde göğüsleri hizasında tuttukları başkan mao’nun kızıl kitap'ının pekin baskısının bir adet türkçe örneğini ben de -hala- muhafaza etmekteyim!
  • aile servetini kaybedip hayatı değişen bir adamın hikayesinin anlatıldığı yu hua kitabı. uzun zamandır okumak için bekletip beklettiğim için pişman olduğum kitap aynı zamanda. kitap o kadar sade ve duru bir dille yazılmış ki akan bir suyu izlerken ne hissediyorsa okurken de onu hissediyor insan. okuyun, okutun.
  • öncelikle filmi izlemeden çin’in tarihinin bilinmesi gerekir(ya da filmi daha verimli okumak isterseniz) zira film alenen göze sokmak yerine ince noktalar üzerinden gidiyor. çin 19.yy’daki ekonomik gerilemeler yüzünden ve giderek halkın yoksul kalması sorunuyla karşı karşıya gelir. artık çinin kendi halkını doyuramayacak kadar ekonomik sıkıntıya girer. bu sebeple köylü ve işçiler mao zedugn önderliğinde 1949 yılında –ıı.d savaşınında yenilgisinden sonra- hanedanlık ile yönetilen yönetimi devrim ile yıkarlar. mao zedong önderliğinde çin halk cumhuriyeti 1949’da kurulur. kurulan çin halk cumh. yeni yasalarını köylü ve işçi erdemlerine göre uyarlar bunun gibi radikal değişimler köklü bir geçmişi olan (dünyanın en köklü tarihine sahip ülke) yüzyıllardır geleneksel yaşayan çin halkı için travmaya sebep olur. öncelikle çin halk cumh. savunduğu komünizm ideolojisiyle mülkiyet sahiplerinin elindeki her şey alınır. dağıtılan ücretsiz yemekler olduğu için insanların evindeki metal eşyalar dahi mühimmat için el konulur. kapitalizm nüvesi taşıyan yahut devrim karşıtı gördükleri insanlar asılır idam edilir. mao’nun kurduğu kızıl muhafızlar ordusu ile hanedanlık dönemlerinin izini taşıyan herşeye karşı savaşır. herhangi bir dini eğitim sanat geçmişin izleri, gelenselliğien dahi karşı olurlar. sadece devrim için gerekli zemin yaratmaya çalışır. daha sonra mao ekonominin kötü gitmesinden dolayı büyük atılım adı altında ekonomik bir kalkınma planı hazırlar. bu plan başarısız olur zira mao hanedanlık döneminden kalan profesör, ekonomist, uzman vs. geçmişin kalıntısını eğitimini alan insanları geçmişin elit insanı olarak damgalayıp mesleklerinden uzaklaştırıp onları kırsal bölgelerde devletin kurduğu rehabilatasyon merkezlerine alarak yeni sisteme adapte etmeye çalışır. böylece işin ehli olan insanlar rehabilayasyon merkezlerine yollanır. bu yüzden büyük atılım projesi işinin ehli olmayan, yeni, acemi, gençlerin elinde patlar. film çin hanedanlığının çin halk cumhuriyetine dönmeden önceki durumundan 1940 hanedanlık dönemi devam ederken başlar film daha sonra ıı.d.savaşını, 1950’ler komünist devrimi 1960’lar kültür devrimini anlatır. kısaca çinin büyük dönüşümlerini anlatır. yimou zhang çinin bu dönüşümlerini mütevazi bir hayat yaşayan bir çiftin üzerinden verir. çin halk cumhuriyetine bu büyük dönüşümün insanların üzerindeki trajik etkisi anlatılır. yeni yönetim insanların içine korkuyu salar, insanlar otokontrol mekanizmalarını sürekli tetikte tutar. yönetim komünizm kılıfı altında insanları yakar, asar mallarına el koyar. usta yönetmen zhang bu durumu çok naif ve rahatsız etmeyecek bir şekilde filme aktarmış. hiç öldürülen bir kişi görmediğimiz halde filmde milyonlarca ölü gösterilir. işte asyalı yönetmenlerin en sevdiğim tarafı bu söz konusu derin yaralayıcı bir konuysa ellerinden geldiğince ince anlatmaya çalışırlar. hatta bu yönetmenler dövüş sanatı filmlerinde kan ölüm kılıç dehşet filmlerininde ustalarıdır. yani demek istediğim olayın perdesini çekerken görüp görmeyeceğimiş durumun vehametini bildikleri için iyi bir şekilde sunarlar. çiftin oğulları babanın komunizm devriminin otokontrol korkusu yüzünden ölür. ikinci çocukları kültür devrimi yüzünden ölür. tüm filmlerinde olduğu gibi zhang bu filmdede sinematografiyi ve müziği çok iyi kullanmış. film epozidk bir analtım tercih etmiş her on yıl arası geçiş verilirken leitmotif olarakta bir sokak kullanışmış filmdeki anlamlı sahnelerden doktorun doğum için hapisahenden çıkarılmasıdır. çinin geçmişine ne kadar büyük haksızlık ettiğini gösterir. doktor açlığını dindirmeye çalışırken kuru ekmek yemekten boğulur. ve doktor çiftin kızını da kurtaramaz. bu şu demek kendi ellerinizle elinizdeki hekimleri-ilaçları yok ettiniz.
  • çin edebiyatından okuduğum ilk kitap olabilir. o yüzden her zamankinden daha bir ilgiyle, keşfetmek için okudum.

    hayatta kalıp kendisinin ve ailesinin karnını doyurmak gibi temel problemlerin çözümüyle meşgul bir köylünün hikayesini anlattığı için çok sade bir dille kaleme alındığını zannediyorum. bu açıdan çok rahat okunuyor.

    ancak anlatılanı sindirmek o kadar kolay değil. ideolojik ve toplumsal değişim bir yandan, sermayenin el değiştirmesi bir yandan, fakirlik diğer yandan fugui ve ailesinin içinden geçtiği süreç çok zorlu. okuduğu kitabın arasında kaybolan insanlardansanız içiniz burkulabilir.
  • oyunculuklar efsanedir, film ise insanı çok etkiliyor. her kesime hitap etmez tabii ki.. yer yer sıkabilir ama gerçekten insana dokunuyor.
hesabın var mı? giriş yap