• philosophy : who needs it
    orjinal ismine sahip olan ayn rand eseri
  • anlaşılan o ki türkiye'de pek bilinmiyor ayn rand ama insan doğasında olan, onu evrim sürecinde bugünlere taşımış olan hırs, kazanma arzusu, iktidar ve güç isteminin insandan ayrılamayacağı, bu sebepten sosyalizm gibi bir ideolojinin ütopik ve insan doğasına uygun olmadığını iddia eden okunmaya değer farklı bir fikiri ihtiva eder, her postmodern rüzgar gibi nietzsche limanından geçmiş fikirleri.
  • ayn rand'in üzerinde çalışmaya başladığı fakat kitap tamamlanmadan ölmesi üzerine, editör leonard peikoff tarafından tamamlanan kitaptır. kitap, ayn rand'in 1970-1975 yılları arasında yazdığı makalelerin ve yaptığı konuşmaların derlenmesiyle oluşturulmuştur. diğer kitapları gibi akıcı değildir. okunması biraz dikkat gerektiren bir iştir.

    bu kitapta da bildiğimiz akılcı ve bencil felsefesini aktarmıştır. kendisinin biraz kafayı bozmuş olduğunu düşünsem de okunmaya değer tespitleri de vardır ve zaman birçok konuda kendisini haklı çıkarmıştır.

    "bilinçaltınız bir bilgisayar gibidir. bilgisayarınız size, sahip olduğunuz değerlere göre etrafınızdaki şeylerin yıldırım hızıyla hesaplanmış değerlendirmelerinin günlük ve saatlik çıktılarını duygular formunda verir. eğer bilgisayarınızı bilinçli bir düşünmeyle programlarsanız, değerlerinizin ve duygularınızın niteliğini bilirsiniz. böyle yapmazsanız bilmezsiniz.
    ... duygular kavrama araçları değillerdir. felsefeyle ilgisi olmayan insanlar ona çok fazla ihtiyaç duyarlar; en çaresiz biçimde onun gücüne tabidirler..."

    "bugünün zayıflara, kusurlulara, ıstırap çekenlere, suçlulara olan iğrenç ilgisi ve tutkusu; masumlara, güçlülere, beceriklilere, başarılılara, erdemlilere, emin olanlara ve mutlulara karşı olan derin kantçı nefreti gizleyen bir örtüdür. iyi olmak için iyiden nefret etmek 20. yüzyılın simgesidir."

    "bu bakımdan hayli ilginçtir; dar görüşlü gelenekçiler ve çağdaş üniversite eylemcileri aynı psiko-epistemolojik elmanın iki yarısıdırlar. bunlardan ilki geçmişin sözde bilgeliğinde huzur arayarak, bilinmeyen geleceğin dehşetinden kaçar.(babam için iyi olan benim için de yeterince iyidir) bunlardan ikincisi anlaşılır olmayan geçmişin dehşetinden çığlık atarak, bilinmeyen bir geleceğe kaçar.(eğer babam için iyi değilse, benim için yeterince iyidir) ve ilginçtir, bunların ikisi de şimdiki zamanda yaşayamaz; çünkü insan ömrü, tek birleştiricisi kendi kavrama melekesi olan bir süreklilik arz eder."

    " bugün korkunç bir olaya şahitlik etmekteyiz: tarih öncesi vahşilik ahlakının egemen olduğu bir bilimsel uygarlık. bunu mümkün kılan olay bölmelere ayrılmış akılların bölünmüş psiko-epistemolojisidir. bunun en iyi örneği insan irrasyonelliğine karşı korunmayı ümit ederek ve fikir meydanlarını akıl düşmanlarına bırakarak fiziksel bilimlere(veya teknolojiye, sanayiye, ticarete) kaçmış insanlardır. bu gibi sığınmacılar insanoğlunun en iyi beyinlerinden bazılarını içerir. fakat böyle bir sığınma mümkün değildir. çalışmalarında kavramsal entegrasyon ve akılcı düşünme hünerlerini kullanan bu insanlar hayatlarının tüm diğer alanlarında, bilhassa beşeri ilişkilerde ve sosyal konularda çaresiz şekilde kavramsallaştırma karşıtı olmaktadırlar. (örneğin einstein'in bilimsel başarılarını onun politik görüşleri ile karşılaştırın)"

    "ve eğer herhangi bir kişi, hükümet planlamasının insan bekası problemine çözüm olduğunu düşünüyorsa, yarım yüzyıllık tam bir diktatörlükten sonra, sovyet rusya'nın amerikan buğdayı ve amerikan sanayi bilgisi için yalvarmasına baksın."
  • ayn rand'ın notlarının, makalelerinin ve söyleşilerinin bir araya gelmesiyle oluşturulan kitaptır.

    --- spoiler ---

    "insan kendini yok edecek şekilde davranma gücüne sahiptir -ve bu, tarihin büyük kısmında insanın yaptığı şeydir."

    "bilim insanları aya indirip, diğer galaksilerden gelen radyo dalgalarını izlerken burada dünyada gelişen moda astrolojidir."

    "meteliksiz, yani kaynaklarını tüketmiş, üretemeyen ve başkasına verecek hiçbir şeyi olmayan bir insanın (veya bir ülkenin) 'merhameti' ne işe yarar?"

    "biz korkunç bir hızda uçan bir uçağın yolcularıyız. bir gün, pilot kabininin boş olduğunu keşfedeceğiz."

    "mutlak monarşiler tarihinde, en kötü günahları işleyenler kralların sevdiği insanlardı... güç uğruna, gücün en kötü savunucuları bir kraliyet çevresinin çabuk yükselenleri, dalavere çevirenleri, dalkavuklar, arkadan hançerleyenler, mevki heveslileriydi."

    "ne kadar fazla sayıda değerli zeki gencin, bir panzehir bulacak kadar yaşlanmadan ve çaresiz dargın şaşkınlık içinde pes etmeden önce, etraflarındaki kötülükleri fark etmiş olduğunu veya kaç tanesinin zihinlerini körelterek pes ettiğini asla bilemeyeceğiz."

    "dahiler sonuna kadar mücadele edebilir ve edecektir. ortalama insan yapamaz ve yapmaz."

    "...düşünmeye özgürsünüz, fakat düşüncenize göre hareket edemezsiniz."

    "politik mücadele sadece eski tip tüfeklerle yapılan bir çatışmadır; felsefi mücadele ise bir nükleer savaştır."
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap