in a heartbeat

• beklenmedik bi şekilde hüzünlü bi koop şarkısı.
• ingilizce deyim. manasi cok kaba olarak "hemen"dir. bir seyin hemen yapilacagini anlatirken hemen yapilmasinin onu yapma isteginin kuvvetinden geldigini ima eder. ornek verelim:
  
  yanlis/abuk kullanim:
  -jack, are you coming?
  -yeah, i'll be there in a heartbeat.
  
  dogru kullanimi:
  -she's so pretty, i'd marry her in a heartbeat.
• daha ziyade "tereddütsüz" anlamına gelen ingilizce tabir, kalıp.
• (bkz: in the house in a heartbeat)
• müthiş bir koop eseri.
  sözleri şöyledir;
  
  standing next to you
  a dream is coming true
  in a heartbeat
  feeling's right
  i finally see the light
  in a heartbeat
  something in your eyes
  has got me hypnotized
  in a heartbeat
  and near or far
  i try to be where you are
  in a heartbeat
  wanna laugh wanna sing
  wanna do everything
  in a heartbeat
  wanna live wanna be
  where's the spirits are free
  in a heartbeat
  keep it up keep it down
  keep it turning around
  in a heartbeat
  make it dark make it light
  make it magic tonight
  in a heartbeat
  it all seems strange
  my whole life has changed
  in a heartbeat
  love is shining through
  in everything you do
  honey in a heartbeat
  and something in your eyes
  has got me hypnotized
  in a heartbeat
  and near or far
  i try to be where you are
  in a heartbeat
• aynı anda hem heyecanlandırıp hem hüzünlendiren, sonuyla da insanın kalbini ısıtan sevimli bir kısa animasyon filmi.
  
  imdb sayfası
• o kadar güzel bir sevgi işlenmiş ki animasyonda buruk bir şekilde gülümsemeden edemiyorsunuz.
  
  kalbimi eritendir.
• dinleyeni transa geçiren bir koop şarkısı.
• corona virüsü entrylerini okurken aklımda çalmaya başlayan şarkı. gerçekten engel olamıyorum.