• kendi icine donup gokyuzunu bulmaya dair. masumiyete sahip cikmaya dair. evin esrikligine dair. yasam sarkisi. her gune baslama mantrasi. mutlu dusuncem. ic kipirdatan muzik. pj iyi ki var dedirten*. ice cekilebilen guzellik. muzigin de kokusu olabileceginin kaniti. *
  • es geçilmiş,az insana ait olduğunu düşündüğüm en sık dinlediğim pearl jam albümü no code'dan red mosquito ve smile ile beraber en nefis şarkı ki çocukluk,masumiyete dönmek için çırpınmaktan dem vurur..bende ağaçların altında hızla çocuklar gibi dönüp herşeyi unutmayı baş dönmesinden yere çakılmayı çağrıştırır..bence bu şarkıda eddie'nin bir hayli kızılderili damarı tutmuştur.özgürlük kokar.tatlı bir acı..bitter tadında demektir.çok kişi bilmesin,ayağa düşmesin bana özel kalsın dediğimdir.*
  • kanimca en guzel pearl jam albumu olan no code'un yine kanimca en guzel sarkisi. eddie "up here in my tree.." diye girdiginde urpermemek elde degildir. jack irons'in pearl jam'e ne kattigi en cok bu sarkida belirgindir. yeni haliyle tekrar konserlerde calinmaya baslanmistir. (bkz: pearl jam live at the garden) yeni versiyonunda gitarlarin once girmesi fikri hosuma gittiyse de davullarin eski gucunden cok uzak olmasi sarkinin vuruculugunu goturmustur. bir de nakarat olmamis be eddie abi, eskisi daha iyiydi.**
  • cok eglenceli davul ritmleriyle can sikintisi donemlerinde dinlenerek keyif bulunabilecegi pearl jam sarkisi..ayrica onomatope sololari atilinca amazon ormanlari sarkisi gibi duyulsa da hos gelir kulaga..
  • yeni bi altıncı nesil yazar sanırsam ki...güzel bir nick seçmiş üstelik...hoşgelmiş.
  • no code'a ovguler duzup daha sonra kendisini dusundugum bir sabahin aksaminda sozlukte "aha ben geldim" seklinde karsima cikan can dostu.* oturup saatlerce inanilmaz muhabbet edebileceginiz iki uc insandan biri. hosgelmis.
  • muhabbetini cok ozledigim gitar insani.
  • ben 100 metre mesafedeki* sınıfa gitmek için sabahları dersten 40 dakika kadar önce kalkıp anca hazırlanabiliyorken; geçtiğimiz bir sabah 6.45'de kalkacak yaklaşık 250 metre uzaklıktaki servisine 6.40'da kalkarak yetişmeyi becermiş (üstelik geceden çanta hazırlığı vs. yapmadan) matematik insanı.
  • kendisi napoli sokaklarinda arjantin formasiyla gezmekteyken kose basinda oturan iki amcam bir de velet "hemso arjantinlimisin?" diye sormuslardir*, o "yok" demistir. "ispanyol musun?" diye bir daha sormuslardir, yine "yok" demistir haliyle. amcamlar "nerelisin" sorularina "turkiye" cevabini alinca "e ne sikime arjantin formasi giyiyorsun o zaman?" gibilerinden bir soru sormuslardir, ve in my tree kisisi unutulmaz anlardan birine imzasini atarken yumrugunu havaya kaldirmis ve "maradona!" demistir, bu tavri napoli sokaklarinda coskuyla karsilanmistir. hatta yanlis anlamadiysak veledin biri de tezahurat baslatmaya calisti ama o kadarini da beceremedik tabi. olsun, gururludur, mutludur.
hesabın var mı? giriş yap