josef lhevinne

• 1874 ile 1944 yılları arasında yaşamış büyük rus piyanist, öğretmen. 20. yüzyılın en büyük birkaç piyanistinden biridir, kendisinin çalışını ilk duyduğum andan beri hayranım, fakat maalesef profesyonel piyanistliği seçmemiştir, hocalığı seçmiştir, bu yüzden de oldukça az sayıda kaydı vardır, yine de her kaydı inanılmaz birer hazine. eşsiz piyano tekniği ve yorumlama gücü vardır. sol el kullanımı diğer piyanistlerden çok üstün. bu adamdaki teknik ve yorum gücü, hakimiyet çok az piyanistte duydum ben. ayrıca en önemli piyano öğretmenlerinden birisiydi.
  
  gelmiş geçmiş sayılı piyanistlerdendir adı pek geçmese de. bunun sebebi az sayıdaki kaydı ve daha çok öğretmen gibi olmasıdır. piyanistlik kariyerini benimsememiştir, hoşuna gitmezmiş. onun için hoca olmak veyahut başka bir şeylerle uğraşmak daha güzeldi, insan içine çıkmayı ve göz önünde olmayı seven biri değilmiş. yine de ünlü bir piyanist olan karısı yani rosina lhevinne onu kayıt yapması, konserlere çıkması için ikna etmiştir. ilk başlarda karısıyla çift piyano konserleri ve kayıtları yapmış. daha sonra karısının desteği ve önerisiyle solo kayıtlar da yapmıştır.
  
  müzisyen bir aileden gelmektedir. moskova devlet konservatuarında vasily safonov'un öğrencisi oldu. 14 yaşındayken, halka açık ilk konserini verdi, konserde beethoven piyano konçertosu no. 5'i çaldı, orkestra şefiyse lhevinne'in de idolü olan anton rubinstein'dı. konservatuardan altın madalya yani birincilikle mezun oldu. şunu belirtmeliyim ki kendisi altın madalya aldığı sınıftaki öğrenciler arasında 20. yüzyılın en önemli piyanistleri ve bestecileri vardı: sergey rahmaninov, aleksandr skriyabin ve nikolai medtner gibi üç büyük isim ! böylesi bir sınıftan altın madalya ile ayrılmak kendisinin konumunu daha iyi gösteriyor.
  
  kendisi dediğim gibi piyanistlikten ziyade hocalık yapmıştır, ki piyano tekniği üzerine yazıdığı kitap hala bu alandaki bir başyapıt kabul ediliyor. bugün piyanonun altın çağı olan ikinci dünya savaşı öncesi piyanistlerin en büyüklerinden biri olarak kabul görür, o dönemdeki herhangi bir önemli piyanist günümüzün büyük piyanistlerinden bile üstündü denilebilinir, bu yüzden de "altın çağ" diye adlandırılır zaten.
  hayranları arasında rubinstein, horowitz gibi önemli piyanistler de vardır.
  
  mesela the blue danube'un piyano versiyonu kaydı efsanedir zaten. chopin etüd kayıtları da inanılmaz, az sayıda var ama etüdleri belki de yüzlerce piyanistten dinlemiş biriyim ama bu adamın kayıtları aklımdan çıkmıyor. schumann toccata'yı çok büyük piyanistler çalmıştır, çok zor eserdir ve lhevinne performansı eşsizdir, o çoşkuyu en iyi veren piyanisttir. sol el kullanımı cidden aşmıştır.
  fruhlingsnacht da bu dünyadan değildir...
  
  misal birkaç aşmış kaydını verelim:
  
  strauss- schultz-evler - the blue danube (1928)
  schumann toccata
  schumann-liszt fruhlingsnacht (1935) (budur)
  chopin 4 etüd (1935)