• tüm dünyadaki böcekler yok olsa üzülmeyecek bir hayvansever olarak haklı bulmadığım isyan. elime hamamböceği denen mahluğu alıp veterinere götürüp bir de para mı vereyim.
  • sözde hayvan severlerin ne kadar da iki yüzlüce davrandığını yeniden gösteren yapmama hali.
  • tüm dünyadaki böcekler yok olsa kendisi de yok olacağını görmezden gelen, algısının menzili düşük hayvanseverler tarafından icra edilen (ya da edilmeyen) durum.

    ama haklılar. çünkü evrim gereği algılayabildiğimiz mesafeler var. gerek zaman içerisinde, gerek uzaklık olarak, gerek sevgi gösterebildiğimiz canlı yakınlığı ve boyutu açısından beynimiz sınırlanarak evrilmiş halde. 1 milyon sene öncesi ile 1 milyar sene öncesi arasındaki farkı algılayamadığın gibi, virüs ile bakteri boyut farkını da algılayamıyorsun. ya da zürafa ile hipopotamın senden evrimsel uzaklığını da. hepsi uzak işte. çok eski, çok minik, çok farklı. analitik olarak anlayabiliyorsun, ama algılayamıyorsun.

    insan hayvanı mesela köpeğe de inekten daha çok empati besleyebiliyor, çünkü köpek dediğin, 40 bin senedir yüz ve vücut dilini okuyabileceğin şekilde modifiye ettiğin sakat bir kurt. simbiyoz kurduğun ilişki içerisinde daha çok bağlısın. böcek ile aranda ise daha fazla basamak var, ve tür olarak hayatta kalabilmek için bu menzil darlığına ihtiyacın var ki doğrudan, bir basamak ötede sana faydası olan hayvana, yeni doğurduğun yavruya, kafana düşmek üzere olan ağaca falan odaklanasın.

    yoksa termitlere baktığında aphid güdüp, küf ekiyorlar. çünkü onların hayatta kalması için gerekli mesafede o var. ki zincirde aşağıya doğru gidince bakterilere, yukarıya doğru takip edince insanlara ulaşıyorsun.

    fakat termitler "biz neden bakteri kolonilerini alıp da doktora götürmüyoruz" demiyor.

    çünkü termitler konuşamaz ve doktor olmazlar.

    not: hazır beğenilmişken şımarayım ve şu aklıma geleni de ekleyeyim.

    iş dönüp dolaşıp algılanabilir faydaya geliyor. iki yüzlülük falan değil, tamamen türüne sağladığı fayda meselesi. yoksa olay sadece benzerlik ve yakınlık olsa, en fazla sevgi duyup empati kurduğumuz canlının şempanze olması lazım. fakat aksine şempanzenin yarattığı pozitif duygu, köpeğe duyduğun yakınlığın yakınından geçemeyecekken kimi insanda tiksinti bile yaratabiliyor maymunlar.

    burada da aşırı insan gibi olup, tam da insana benzememesi yüzünden görme merkezinin nasıl bir okuma yapması gerektiğini karıştırıp ölüm, hastalık gibi bağlantıları tetiklemesi devreye giriyor bence (bkz: uncanny valley). yoksa yakınlıksa yakınlık. halbuki köpek binlerce sene tarlanı korumuş. maymunsa [evrimsel tarihte] çok yakınlarda kaynak paylaşmak zorunda kaldığın bir hayvan. evrimsel olarak bu mesafelerde kafa karışıklıkları başlarken, hamamböceğine bakıp duygulanmak çok zor.

    ben de böcek bulduğumda evde bardakla alıp camdan atıyorum öldürmek yerine. fakat bu bilinçli bir hayvan olarak, çıkarım yaparak elde ettiğimiz bir hassasiyet. evrilerek gelen değil.
  • hayvanseversin anladık sadece karınca sinek yetmez gerektiğinde örümcek çiyan falan da düşünmelisin mesela koynunda yılan besle
  • beynini kullanabilen insan evladı olduğunu iddia eden kişilerin ayırmaması gereken tüm de'leri ayırıp noktalama işaretleri kullanmaya gerek görmeden entry girebildiği bir dünyanın gerçeğidir.
  • çünkü yakınlık ve duygusal bir bağ yok. daha kötüsü ses çıkartamıyorlar. acının sesi hemen hemen tüm canlılarda aynıdır aslında. o yüzden köpeği diri diri haşlasalar çıkarttığı seslerden ne yaşadığını az çok hissedebilirsiniz. lakin balık ile bir empati, ortak nokta yok. balık diri diri haşlanırken sadece daha fazla çırpınacaktır. dolayısıyla 5 duyumuzdan 4 üne hitap etmediği için bu canlılar acı çekmiyormuş gibi davranılıyor. hatta taaa çocukluktan bu durum algımıza yerleştiriliyor olabilir. zira çizgifilmlerdeki hayvanlar bile oltasını alıp balık avlamaya gitmekte.
    böceklere gelince , yine aynı durum söz konusu olmakla birlikte bir çoğu kısa ömürlü canlılar. 60 günlük ömrü var. ve bir yavrulama döneminde yüzlerce larva dünyaya gelecek. bu yüzden belki de 50li günlerini yaşayan ayağı kırılmış bir çekirgenin en fazla çart diye üstüne basılarak tedavisi gerçekleştirilmiş olunur.
  • dünyada, yazılı olmayan ahlak kuralları da dahil olmak üzere tüm kurallar insanlar tarafından konulmuştur ve kendilerinin ve kendilerinden sonra gelecek olan nesillerin daha rahat yaşaması içindir.
    hayvan hakları ile ilgili olanlara gelirsek her hayvan için ayrı ayrı bilinç altında muhasebe yapılır. yaşarken bana ne faydası var?, yaşarken bana zararı var mı?, ölürse bana ne faydası olacak?, ölürse bana zararı olcak mı?
    eğer alt toplamda ölümü ile fayda sağlanacaksa kurbanda milyonlarca hayvan da kesilir, hamamböcekleri de katledilir, dişlerinden biblo, derisinden çanta, etinden mangal da yapılır, test hayvanı olarak da kullanılır. bir adım öteye gidiyorum eline bir piyade tüfeği verilip cepheye de gönderilir.
  • tedavi edilmiş en küçük canlı sanıyorum bu.
  • arto denen biri vardı, televizyonda canlı yayına bağlanan hayvan severe "peki sivrisinekleri neden öldürüyosun" demişti. şimdi aklıma o geldi.
    tarlayı talan ediyor diye fareyi, fareyi yiyor diye yılanı, yılanın kafasını küççükken eziyor diye insanı öldürelim demiyorum ama, böcek lan o. böcek böcek.
hesabın var mı? giriş yap