• annelerin genellikle kızlarına kilotlu çorap giydirirken son 10 santimde yaptıkları, çorapa yüksek basınçlı yüklenmeyle birlikte küçük kızın ayaklarını da bir anlığına yerden kesebilen bi nevi sektirme hareketidir.

    bir benzeri için:
    (bkz: çöpü bağlamadan önceki zıplatma hareketi)
  • kafanıza kolonya şişesini atıp, yine başınızda sabahlara kadar beyin kanaması geçirecek diye korkudan ağlayan bi varlık anne.

    bu ikilem arasında sevgili yavrusu yazın 40 derece sıcakta üşütmesin diye külotlu çorap giydiren de, dondurma yerken "çok soğuk ılınsın öyle ye" diyen de bu kadın.

    önlenemez bi düşkünlük sevdası aslında annelik. paranoyaklık. tıpkı; her çocuğun dünyanın en güzel çocuğu olması ve o her annenin de o çocuğa sahip olması gibi bişey.

    tamam anlıyorum, ben de anneyim artık. oğlumun düşüp kafasını acıttığı parkeyi dövmüşlüğüm, uykusundan korkarak uyandı diye dışardaki çocuklara bakondan yarı belime kadar sarkıp "hadi herkes kapısının önünde oynasın" diye bağırmışlığım var.

    de bu ne be annem? bilen bilir, zor iştir külotlu çorap giymek. hele çorapta desenler varsa ayrı zordur. desenler yamuk olmayacaktır, ayak ucundaki dikiş tam ayak ucuna denk gelmelidir. yoksa ağ kısmı döner, dönünce eti sıkar, et sıkışınca ruhu daraltır. ağ kısmı aşağıda kalır falandır filandır.

    çocuk ellerinizle beceremezsiniz bu işi. ama anne öyle mi? benimki değildi işte.

    bir kere dün sabah okula giderken giyilen çorap eve gelince çıkartılıp fırlatıldığı yerde kabuklaştığından, çoraba şöyle bi bakar, -o değil de çorap resmen içinde biri varmış gibi dururdu. şekil aynı yani. nasıl bı bulunduğu kabın şeklini almaksa artık. civa mısın mübarek?- çorabı eline alır esnetir, sonra çorabın sonundan ayak ucuna kadar olan kısmı eliyle bi seferde düzgünce toplar, tek hamlede giydirirdi.

    sonra iki eliyle çorabı bel lastiğinden kavrar ve iman gücüyle sizin ayağı yerden keser, havada sizi şöyle bir sallar "ki bu hareketin adı çorap yerine otursun hareketidir." peşine de hiç aksatmadan kıça bi şaplak atıp “eheheh kuru göt” derdi.

    çorap giyme işi bitince içinde hareket edemediğiniz kolların yere paralel durduğu robocop montunuzu da giydirip işi tamamlardı. sonra hade yallah okula..

    anne dediğin, evladı için yeri geldiğinde yer çekimine bile karşı koydurtandır. evet.

    yıllar sonra notu: noluyo lan bu sözlüğe? benim açtığım bu başlıkta benim entrym 2. sırada!!! şişşttt ekşi noluyooo götün başın oynuyo!!!
  • külotlu çorabın icinde ziplatmak şeklinde olur. anne külotlu çorabın bel kısmından tutar sizi ziplatarak içine iyice yerleştirir. montun kolları da vucutla kırk beş derece açi yapacak sekilde olduysa tebrikler artık sizde bizdensiniz.
  • bunlardan biri benim. sapıkça bir zevk alıyorum o çorabın tam yerine oturduğuna, kızımın belinin kanadının üşümeyeceğine emin olmaktan.
  • unuttuğum ve hatırlamamla kahkahayla karışık hüzün yaşadığım geleneksel anne hareketi.
  • zavallı fırat'ımın annesidir. bir de uluorta konuşup bu oğlancağız külotlu çorap giyiyor diye diye ele güne rezil eder.
  • işte o anne yüzünden kıçıma kaçan çorabı çıkarmaya uğraşmaktan ders bile dinleyemedim ben adam gibi, yoksa var ya çok okurdum ben.
  • kılıflarını yıkadığı yastıkları geri takarken kullandığı yöntemle çocuk giydiren annedir.
hesabın var mı? giriş yap