• [para ile satmak deyimi, satmak fiilini pekiştirmek amacı ile kullanılmıştır]
    ***canlar, favlamayın, bir şeyler yazın ki gündem olsun.***

    bu ülke tahmin edebileceğiniz üzere türkiyedir. tarihi türk metinlerini (hani o bizi çekemeyen!) avrupa ülkeleri ücretsiz erişime açarken türk devleti bunu milletine, araştırmacılarına para ile satmaktadır.

    "tarihi gerçekler çarpıtılıyor, kendimizi savunamıyoruz" diye ağlamak yok, sen daha elindeki arşivi kendi milletine sunamıyorsun. görüp öğrenemiyoruz ki savunalım...

    geçen yıldan hatırlarsınız:
    (bkz: osmanlıcanın liselerde zorunlu ders olması)

    bunun ekmeğini bayağı yediler. doblosunun arkasına tuğra yapıştıran yurdum insanı da "dedelerimizin mezar taşıığğğğ" diye feryat figan etti. sonuçta hükümetimiz osmanlı dostuydu, istiyordu ki millet geçmişinden kopuk yaşamasın. diiimii? di.

    biraz daha geriye gidelim bakın burası çok ilginç :)

    hep şikayet ediyorlar hani, avrupa ülkeleri bizim heykellerimizi yazma eserlerimizi yoğurdumuzu baklavamızı çaldı, diye. heh, yalan değil abiler bi güzel aşırmış bizim malzemeyi. ama ne yapmışlar biliyor musunuz? yazma eserlerimizi yüksek çözünürlükte tarayıp, kendi milli kütüphanelerinin web sitesine koymuşlar. hem de ücretsiz!
    babacım bu işin maliyeti de vardır, o kadar personelin vakit ayırmış bunları güzelce fotoğraflamış, tasnif etmiş, karıştırmadan yüklemiş, adını bilgisini yazmış oraya, niye zahmet ettiniz? bakın şunlar örnekler:

    dede korkut kitabı
    [fransadaki osmanlıca yazmalar http://gallica.bnf.fr/…filter=dc.language all "ota"]
    michigan üniversitesi osmanlıca yazmalar
    hatta bu yazma da bulgaristandan
    almanyadaki halamızdan geliyor sıradaki yazma
    osmanlıca yazılmış kürtçe divan da var

    gördüğünüz gibi elin gavuru bize bunları hayrına veriyor. bizimkiler naapıyor görmek ister miyiz? görelim:

    http://www.yazmalar.gov.tr/kullanim_rehberi_tr.php

    ne diyor?

    ekranda gelen alana, almak istediğimiz kontör sayısını yazarak devam ediniz ve kredi kartı bilgilerini giriniz. bir kontör, iki sayfa satın almaktadır (a4'e yakın boyutlardaki eserler için). (bilin bakalım 100 sayfalık bir kitap size kaç liraya mal oluyor?)

    bildiğim kadarıyla ben almanyaya vergi ödemiyorum, almanlar bana bu yazmaları beleşe veriyor. sana vergi ödüyorum, sen bana atamın dedemin yazdığı kitabı parayla satıyorsun. e ben zaten senin personelinin maaşını, harcadığın elektriği suyu, hatta bu kitapları koyduğun binanın da kirasını ödüyorum. daha ne satıyorsun sen bana bunu?
    hem beni bunları araştırmam için kadroya alıyorsun, hem bana kitapları parayla satıyorsun. var dimi bi terslik sanki?

    şimdi buraya kafa karıştırıcı bir şey daha ekliyorum:
    bu yazmaları devletimiz bize parayla satıyor ya, türkiyede bunları ücretsiz sunan kurumlar da var. mesela? mesela koç üniversitesi. evet bir vakıf üniversitesi, bana hiçbir borcu yokken bunları sunuyor:

    http://digitalcollections.library.ku.edu.tr/…ion/mc

    yazmaları ücretsiz sunan bir kurum daha var. "cumhuriyetin 50.yılında koç holding a.ş. tarafından 1973 yılında yaptırılan bina taksim mete caddesi'nde atatürk kitaplığı"

    http://ataturkkitapligi.ibb.gov.tr/…pligi/index.php

    fakat buradaki yazmaların çoğu matbu (yani el yazması değil. daha yeni tarihli eserler)

    şimdi (aynı dilden konuşalım hele)
    eyyyyyy kültür bakanlığı! sen aziz milletimizin geçmişine ulaşmasını engelleyen bu uygulamalara son verecek misin? yoksa bizim tarihimizle, kültürümüzle, edebiyatımızla aramıza para gibi sefil bir bahanenin girmesine müsaade mi edeceksin?

    buyrun bu da araştırmacılar tarafından başlatılmış imza kampanyası:

    https://www.change.org/…apper-no_msg&fb_ref=default
  • öğrenciyi yolunacak kaz, sağılacak inek gören orta anadolulu şark kurnazı tipin, araştırmacıya; meraklıya reva gördüğü uygulama. hiç şaşırmıyorum biliyor musunuz?
  • change org imzanı at.
hesabın var mı? giriş yap