• kadir topbaş'ın ilk 2009'da gündeme getirdiği medyadaki adıyla kabataş martı projesi , resmi adıyla kabataş ulaşım ve aktarma merkezinin yapımına başlanacakmış.

    projeye göre boğaza dolgu yapılacak, beşiktaş-karaköy yolu kabataş'ta yer altına alınacak, iskeleler, füniküler ve yapılacak metro için büyük bir transfer merkezi olacakmış. üst yapıdaki bina ise martı kanatları şeklinde olacağından proje medyada kabataş martı projesi olarak geçiyor.

    yapım sırasında deniz otobüsü çalışmayacakmış, deniz otobüsünde güzergahlar hakkında anket yapıyorlar. büyük ihtimal şehir hatları da kalkar.

    proje görselleri 1

    proje görselleri 2
  • :) diye yorumladığım proje.
    bu kadar eziyet az bile istanbullulaa!
  • sermimarhazret-i şehriyari (yok pardon şehremini) hakan kıran'ın istanbul şehir manzarasına ekleyeceği yeni bir garabettir (ilk garabeti için bkz. haliç metro geçiş köprüsü). neyse ki bu sefer -karadan bakınca- hemen yakınında yarışacağı, çatışacağı tarihi bir bina ya da siluet yok. ama denizden bakınca dolmabahçe camii ve sarayının yanında ne kadar absürd görüneceğini hayal etmek güç.

    istanbul'u las vegas gibi gören bir anlayışla üretilmiş martı şekilli bir binanın odağında olduğu bu projeyi anlamak, anlamlandırmak güç. travels in hyper reality kitabında, amerikalıların tarihi yapıları ya da mimariyle ilgisi olmayan biçimleri taklit eden binalara merakı işlenir. bunların absürdlüğü, gerçekliğin boyutlarıyla oynayarak ve ona bambaşka işlevler yükleyerek insanın algısıyla nasıl oynadığı üzerine denemeler vardır. oyuncak ördek, araba, çaydanlık, ağaç, köpek kulübesi vs biçimli binaların koca memleketin her yanında otoyol kıyılarında serpiştirildiğiyle başlar, bunların bir arada bir şehir oluşturduğu las vegas'la ya da benzersiz bir yapılar ve göstergeler bütünü olan disneyland'la devam eder denemeler. ancak verilen örnekler ya gerçek bir kent mekânında değildir, ya da bir araya geldiklerinde bir kentsel mekânı tanımlayacak kadar çokturlar.

    kabataş martı projesi böyle bir binayı getirip sarayburnu'nun karşısına, dolmabahçe'nin yanı başına yerleştiriyor. dolmabahçe zaten stadyumla, swissotel'le, gökkafes'le, bjk plaza'yla ölçeğini çoktan kaybetmiş, canına okunmuş durumda. şimdi bir de bu martı taklidi binayla denizden kuşatılıyor.

    martı formu iyidir hoştur, ama bu boyutta ve kör gözüm parmağına kullanılması ancak henüz gösterge algısı oturmamış okul çocukları yapsa anlaşılabilirdi. nasıl içki şişede durduğu gibi durmazsa, böyle formlar hakikatte hiçbir zaman çizimlerde durdukları gibi durmazlar. illa martı formu kullanılacaksa, sözgelimi beşiktaş'ta bugünkü shangri-la bosphorus hotelin bahçesinde yakın geçmişte yıkılan benzin istasyonunun çatısı gibi dolaylı ama zarif bir yorumu (açılan sayfada az aşağıda) bkz. üzerinden düşünüp esinlenilerek başka bir hoş yoruma gidilebilirdi. (tabi illa niye martı o da başka bir soru, dünyanın en benzersiz sahil şeritlerinden birine neler neler hayal edilebilir.) martı formlu o çatı 1950'li yılların sonunda tasarlanmış, 1960'ta inşa edilmiştir. elli yılda -geldiğimiz demek zor- gerilediğimiz yere bakın...

    bir de niye trafik illa yer altına alınıyor, hem de denizin bu kadar yakınında, buna da şehirci ve mimar arkadaşlar bir açıklama ya da yorum yapsalar... üstelik orada yerin hemen altında füniküler istasyonu varken bu iş nasıl olacak acaba?
  • deri pantolonlu, üstü çıplak, yüze yakın kişiyle denize işeyerek açmazlarsa adam değiller.
  • 17 mart 2016 geceyarısı kabataş'ta bulunan iskelelerin kapatılarak beşiktaş'a aktarılacağı sessiz sedasız duyurulmuştur. gündelik yolculuklarını kabataş üzerinden yapan istanbullular durumdan yumurta kapıya dayanınca haberdar olacaktır. o kadar iskeleyi kullanan binlerce kişiyi dolmabahçe'nin trafiğine mahkûm mu bırakacaklar yoksa yeni iskelelere buradan motor seferi koyacaklar mı?

    bonus: fünikülerin yanı sıra tramvayın son iki durağı da kapatılacakmış...

    edit 1: bu kapatma şimdilik ertelendi. ido iskelesindeki bütün atm'ler söküldü. öte yandan 20 haziran'da ara geçiş yollarındaki asfalt söküldü, yeni asfalt döşeme hazırlıkları var... ido'nun tarifesinde martı projesi dolayısıyla seferler beşiktaş iskelesine taşınınca yeni tarifenin duyurulacağı yazıyor. bekliyoruz...

    edit 2: kapatma bir kez daha ertelenmiştir. umarız oldubittiye getirilmek istenen bu proje, uygulanmamış projeler arasındaki yerini alıp unutulur, yerine daha şeffaf bir süreçle elde edilen, daha gerçekçi ve estetik bir proje üretilir.

    edit3: ne yazık ki 11 ağustos 2016'da iskeleler kapatıldı ve projenin başlayacağı duyuruldu...
  • eero saarinen'in 50 küsur yıl önceki teknolojik imkanlarla tasarladığı ve 1962 yılında hizmete giren nyc'deki twa terminal binası'na bakıp sonra bu martı projesine bakınca insan gerçekten hayret ediyor.
    edit: imla
  • yeterince tepki görmediğini düşündüğüm saçma proje.

    istanbullular bayram tatillerine gittikleri zaman bir branda asılmış. zahmet olmuştur o da pasazadelere.

    ne haber var, ne doğru düzgün bir bilgi. "sen şuraya, siz de şuraya geçin, burayı yikacaz biz ona göre!" minvalinde bir brandayla oldu bittiye gelen bir başka saçma akp projesi.

    tek luksum bostanci'dan ido'ya binip kabatas'a, ofisime gelmekti.

    kendimi evinin içinden otoyol geçen arthur dent gibi hissediyorum artık.

    vogonlar gelse de bitse, gitsek.
  • terminal projesinden çok, aslında bir bat çık alt geçit projesidir.
    bu projede gözden kaçan unsur "trafiğin yer altına alınmasıdır".
    projeyi düşünen, kilit problem olan dolmabahce valide sultan camii önü trafiğini bu şekilde çözmeye niyetlenmiş. geçtiğimiz senelerde beşiktaş stad projesine yamanmış bir tragin yer altına alınması projesi vardı, beceremediler, şimdi kabataş iskelesini yenileyelim ayağına bu trafiği çözme işini bu projeye yamadılar.
    malum, dolmbahce tünelinin çıkışını o kadar boktan yere yaptılar ki tünelde uzun kuyruklar oluşmaya başladı. valide sultan camii önündeki trafik ışıklarını baypas etmek için güzelim kabataş sahilini batçık tünelleri ile batırmaya niyet etmiş belediye. böylece ritz karltondan gelen trafik hiç ışığa takılmadan beşiktaş istikametinde akacak.

    tabi bu matematik eğitimi zayıf olan projecilerin düşünmediği, tüm trafiğin dolmabahce caddesi üzerinde şişeceği.. olsun, zaten yandaş taşeron kazanmış, halk'da "ne güzel liman yaptı" diyip oy vermiş olur.
  • kadir abi'den gider ayak bir kuş kondurma projesi.
    hemen hemen bütün akp projeleri gibi çirkin, hiçbir derde derman olmayan, avaneye para akıtmak için yapılan, doğaya, denize, yeşile, çevresine ve tarihi dokuya, ecdada düşman. yine deniz doldurma, yine yeşil ile mavinin arasına kamalar sokma.
    her zamanki gibi aceleci, oldu bittiye getirilmiş, inadım inat kıçım iki kanat dayatmacılığıyla hareket edilmiş.
    başı belli değil sonu kestirilemiyor. belli olan şey ise şu inşaat süresince yine çile dolu yıllar bekliyor istanbul'luları. asıl çile ise proje tamamlanınca, zaten kötü durumda olan fındıklı-kabataş- dolmabahçe civarları tam bir yumağa dönüşecek.
    neyse şimdiden hayırlı olsun diyelim.
hesabın var mı? giriş yap