• kendilerini melek sanmalarından kaynaklandığını düşündüğüm durum. hangi hatunla laf arası muhabbeti açılsa lafı çiçek böcek edebiyatına bağlıyor, nihayetinde insan sevdiğine güvenmez mi diyor. hakket lan insan sevdiğine güvenmez mi. ne pis insanlar var lan.
  • sıcak baktıkları şeyin aslında evlilikle kurulacak o sıcak yuva olmasındandır. dolayısıyla evlilik denen über harika olayı objeleştirmeme, basitleştirmeme çabasıdır da işte..
  • koca parasının tatlı gelmesinden dolayıdır.
  • erkeklerin de örnek alması gereken durumdur.
    kadın ya da erkek; evlenmeden önce olası bosanma durumunu düşünebiliyor ve hatta bu durumu en az maddi zararla geçiştirmenin yasal yollarını arıyorsa -ki evlilik sözlesmesi denen şey, tam da budur- cok afedersiniz ama sıçayim ben öyle evliliğe sözlük.

    herhangi bir ihanet durumunda tazminat talebi ile ilgili olarak kadın tarafından isteniyorsa; yine aynı düşünceye sahibim sözkonusu evlilikle ilgili olarak... "sen nasıl olsa beni boynuzlayacaksın. bari parasını alayım da boşa takmamış olayim boynuzları" demektir...

    böyle bir sözlesme ne sekilde, kimin talebi ile yapılırsa yapılsın; onursuzluktur. ıki tarafın karşılıklı isteği ile olduysa da tencere yuvarlanıp, kapağını bulmuştur. ne bok yerse yesinlerdir.
  • (bkz: erkeği metalaştırmak)
    (bkz: mal ayrılığı prensibi)
  • sözleşme maddelerini kendi belirlemediğinden olabilir. yok eğer maddeleri belirleyen kadın ise tamamen yanlış olan önermedir.
  • öncelikle evlilik sözleşmesi denen şeyin yani; eşlerin yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi dışında sözleşme ile başka mal rejimlerini seçebilmelerinin ne demek olduğunu bilelim: evlilik sözleşmesi diye bilinen sözleşme eşlerin kanunda belirtilen mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimlerinden birini tercih etmeleridir. taraflar arasında böyle bir sözleşme yapılmamışsa yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi söz konusu olur. konu oldukça kapsamlı ve karışık olmasına rağmen içinizi rahatlatacak bir kaç şeyi kısaca anlatmak mümkün.

    1) evlenmeden önce var olan malvarlığı değerleriniz kişisel mallarınızdır, kadın boşanma halinde bu mallardan hak talep edemez. demek ki ben çok zenginim boşanma halinde tüm malvarlığıma ortak olacak diye korkmaya gerek yok.

    2) sözleşme yaparak bir yıl içinde kadının kusuru ile boşanırsak tazminat ya da mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı talep edemez ya da 5 yıl içinde beni aldatırsa tazminat miktarı bu kadar olur, on yıl içinde aldatırsa şu kadar tazminat olur ve benzeri gibi şartlar amerikan filmlerinde olur. böyle sözleşmeler yapamazsınız.

    3) tazminat, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda anlaşarak boşanma halinde tasarruf hakkınız var ama bu evlenirken bu yönde bağlayıcı sözleşmeler yapabileceğiniz anlamına gelmez. anlaşarak boşanma halinde düzenlediğiniz protokolden duruşma sırasında vazgeçip malvarlığına ilişkin taleplerde bulunma hakkı vardır tarafların. demek ki siz geçerli olduğunu zannederek böyle sözleşmeler düzenleseniz de boşanma davası sırasında kadın maddi taleplerde bulunabilecek ve mahkeme bu yönde bir yargılama yapacaktır.

    işin hukuki boyutunu bir tarafa bırakırsak, birbirleri uğruna bırakın malını canını bile feda edecek derece birbirine aşık insanların bile boşanırken nasıl insanlıktan çıktıklarına, birbirlerini düşman gibi gördüklerine şahit olmuş biri olarak tavsiyem; evlenirken boşanma ihtimali üzerine tedbir alan ya da almaya çalışan adamlarla/kadınlarla evlenmeyiniz.
  • (bkz: edinilmiş mallara katılma rejimi)
  • (bkz: boşandıktan sonra erkeğin nafaka ödemesi saçmalığı)
  • nakafa sözleşmesi şart öte yandan senin hayatın sikilirken o ve onun sevgililerini finanse etmek durumunda kalırsın. hukukta kadının beyanı esastır ifadesi çok ürkütücü.
hesabın var mı? giriş yap