kakıç

• balik avinda kullanilan, ucu demir kancali bir çesit zipkin
• büyük balıklarda kullanılır, kepçeye sığmayacak ya da çok ağır olduğu için kepçeyle alınması zor olacak balıklarda kullanılır.
  
  kacalı kısmı solungaçlarına takılarak, balık baş tarafından tekneye alınır.
• ege bölgesinde bayatlamış şeyler için kullanılır.
• denizde yüzen nesneleri çıkarmak, diğer tekneyi kendinize çekmek (bkz: tonoz) ipini yakalamak için kullanılan ucu çengelli sopadır.
• denizci bir geçmişi olduğuna çok şüpheliyim, çukur çeylen adlı hiç de şirin olmayan fethiye köyünde kagıç durmuşu nam bir adem var idi, daha çok eksantirik sayılmalı biriydi, herkesten biraz farklıydı, aforoz edilecek kadar değil, delimsirekti; kolay parlar ve bağırırdı, gök mü gök gözlüydü, türk tipi göz kenarı çekikliği de biraz fazlaydı, küçümen yapılıydı, boyu da kısaydı, ağa ortağı hatta hizmetçisi bir geçmişten geliyordu, bir dolu çocuğu vardı, çil yavrusu gibi dağılmışlardı, onları kendi gücüyle besleyebilecek gibi değildi. çoğu gene de uygun baltalara sap oldular. bu lakabın kökenini bilemiyorum, zıpkınımsı kakıçtan çok bayatlamış şey anlamına yakın olabilir, başka bir bağlantı da çıkabilir.
• zıpkınla balık avcılığında şişi bir yere kaktırıp çıkaramadığınızda imdadınıza yetişen alet.
  şöyle bir şeydir: apnea
• bu yaz kaybettiğim zıpkıncı edevatı.