*

  • (bkz: castor and pollux)un turkcesi.
  • zeus’un oğulları olan kastor ile polydenkes’e (lat. polluks) verilen ad. anneleri leda kız kardeşleri helena’ydı. ikiz kardeş olan dioskur’ları gemiciler tehlikeye düştükleri zaman yardıma çağırırlardı. onlar da yıldız şeklinde ışıldarlardı.
  • (bkz: diskur)
  • zeus’un delikanlıları anlamına gelir. bu isim leda’nın oğulları kastor ve pollydueskes’e (veya polluks) verilen addır.
    olympos’un ulu tanrısı zeus bir gece taygetes dağının vahşi tepesine iner. gece çok karanlıktır. yüksek dağın sessizliğini bozacak hiçbir gürültü yoktur. zeus neden tanrıların dağını terk edip, yeryüzüne inmişti? elbette bunun bir nedeni olacaktı! o gönül verdiği güzel bir kızı elde etmek için, yakışıklı bir kuğu olup, yeryüzüne inmiştir. gerçekte o olympos’u terkettiği gece, aetolia kralının kızı leda, ölü bir kraliçe gibi uyuyormuş. ilahi kuğu kanatlarını birbirine çarparak etrafına güzel kokular yaydığında, leda birden bire sıçrayarak uyanır. yanında parlak beyaz tüyleri olan bu ilahi kuş, uzun boynuyla yüzünü okşamaktaymış.
    kuğu kuşu ona “hiç birşeyden korkma” der. “ben aydınlıklar tanrısıyım, istiyorum ki sen, biri diğerinin benzeri olacak iki meşhur çocuğun anası olasın. onlar ay ve güneş gibi birbirlerini takip ederek yaşayacaklar. birinin adı kastor, diğerininki polluks olacak. onlar ölüm acısını hafifleterek insanlara iyilik edecekler. acı içinde çırpınan ve can vermek üzere olan gemicilerin yardımına koşan tanrılar olacaklar. gerçekten kudurmuş fırtınalar, denizin üzerine atıldıkları ve gemicilerin şaşırmış halde gemilerinin başında onlara yalvararak, onlardan yardım istedikleri zaman; hızlı kanat çırpışlarıyla gökleri yararak, senin iki oğlun bulutların içinde görünecekler. zincirlerinden boşlanmış, azgın rüzgarların soluklarını kesecekler, dalgaların gürültülerini azaltacaklar. gemiyi sapa sağlam limana ulaştıracaklar” diye fısıldar.
    dokuz ay sonra leda, ormanların içinde bir yumurta yumurtladı. yumurtadan birbirine tamamen benzeyen iki çocuk çıktı. onlar yumurtadan çıkar çıkmaz, parlak bir yıldız başlarından aşağı nur döker. sonra ikisi de aynı ata binerek ve ellerinde mızraklarla dörtnala uzaklaşırlar.
    dioskur'lar pek çok efsanede omuz omuza çarpışan kahramanlar olarak geçer. ancak daha önce başlarına gelen talihsiz bir oyunda öldükleri için troya savaşı'na katılamamışlardır. avrupalı ressamlara sık sık konu olan bu trajik olay şöyledir; dioskurlar, likyalı kahraman leukippos'un iki kızına aşık olup, kızları (phoibe ve hilaria) kaçırırlar. ancak kızların nişanlıları peşlerine düşerler. çıkan kavgada kastor ölür, ölümsüz olan polydeukes ise kurtulur. tanrı zeus birbirini seven bu iki kardeşi ayırmamak için onları gökyüzüne, yıldızların arasına yerleştirir. dioskurlar aynı zamanda ikizler burcunu temsil eder.
  • grek mitolojisinde zeus ile leda nın oğulları olan bu iki kardeş gökyüzüne gönderilmişler ve orada ikizler burcunu oluşturmuşlar.
    ayrıca vasiliy ivanoviç oğlu bazarov ve arkadaşı arkadiy e babacan bir tavırla yakıştırdığı isimlerdir.
  • chiron:
    "yüksek argonotlar* topluluğunda
    her biri, kendi yöntemince doğru, içtendi,
    özel gücü oranında başarılıydı
    başkalarının yapamadığını yapıyordu.
    dieskurlar** hep üstünlük sağlamışlardı
    genç etkinliği, güzellik etkisiyle.
    işinde direnç, başkalarına iyilik
    en güzel özelliklerinden biriydi boreadların*.
    dengeli, güçlü, kavrayışlı, iyi bir öğütçü,
    bu özellikler sevdirdi kadınlara jason'u*.
    orpheus ince ruhlu, saygılı, sessiz, hep düşünceli,
    üstün bir beceriyle çalardı çalgısını hep.
    keskin görüşlü lynceus*, gece gündüz
    geçirmişti kutsal gemiyi** kayalık, sığ yerlerden.
    elbirliğiyle göğüs gerilir sakıncalara;
    biri başarınca, ötekiler yüceltir onu." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)

    helena:
    "on yaşında bir karacaydım, kaçırdı beni,
    götürüp kapattı aphidnus'un attika'daki konağına."

    phorkyas:
    kurtardı seni kastor'la polluks* kısa sürede
    seçkin kahramanlar ardınca koşmaya başladılar.

    helena:
    "içtenlikle söylüyorum, hepsinden önce, gizli
    gösterdim patrokles'a*, pelide'ye* benziyordu açıkça.

    phorkyas:
    "babanın isteğiyle, sen evlendin menelaos'la
    denizlerde korkusuz dolaşan, evini iyi koruyanla." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
  • yun.: dioskouros, dioskouroi
    anlamı: “zeus’un çocukları” (kouros dios)

    diskurlar olarak adlandırılan kastor ve polydeukes’in doğumuyla ilgili birkaç söylenti vardır. bu konuda en yaygın efsane ise, leda’nın zeus’un aşığı olmasıyla başlar. bu efsaneye göre zeus, çok güzel bir kuğuya dönüşerek eurotas nehri kenarında leda ile birlikte olur. böylece leda’nın bıraktığı yumurtadan helen, kastor ve polydeukes adlarında üç çocuk dünyaya gelir. bu olaydan sonra zeus, leda’yı tanrılaştırır ve ona nemesis adını verir. ancak leda o gece kocası olan kral tyndareos ile de birlikte olmuştur. bu birliktelikten bu ikiz çocuklar dünyaya gelir.

    bir klytaimnestra da dahil, helen, kastor ve polydeukes’in zeus’un çocukları olduğunu iddia ederken, başka bir grup helen dışındaki çocukların döllenen ikinci yumurtadan dünyaya geldiğini ve bunların da leda’nın kocasından olduklarını söyler. başka bir gruba göreyse kastor ve klytaimnestra’nın tyndareos tarafından, helen ve polydeukes ise zeus tarafından gelmiştir.

    ay tanrıçası olan nemesis bir nympha idi. erken dönem mitlerinde bu tanrıça mevsimsel simgelerin metamorfozuyla kutsal kralı takip ederek onu yakalayarak ve varlığına son verirdi. toplumsal sistemin erkek egemen hale gelmesi ile kovalamaca tam tersine döndü.

    “su samuru” anlamına gelen “kastor” ismi; kutsal kralın metamorfozlarından biri olan balığı yakalamak için tanrıça’nın bir “su samuru” ya da “lutra”ya dönüşmesini konu alan eski bir söylencenin izlerini taşır. “tatlı şarap” anlamına gelen “polydeukes” ismi de bu kovalamacanın gerçekleştiği zamanlarda düzenlediği söylenen eğlencelerin özelliğini anlatır.

    diskurların babası tyndareos, üvey kardeşi olan aphareos’un babası perieres’ten sonra messenia kralı olmuştur. baba (gorgophone) tarafından öz kardeşi leukippos da yardımcı kral olur. leukippos’un hem anne hem de baba tarafından olan öz kardeşi aphareus, baba tarafından kardeşi arane ile evlenir ve bu evlilikten idas ve lynkeus adını verdikleri iki çocukları dünyaya gelir; ancak durum göründüğü gibi değildir. nitekim arane, poseidon’la birlikte olmuş ve bu birliktelikten de idas’ı dünyaya getirmiştir. bu iki kardeş daha sonra kuzenleri olan (leukippus’un kızları) phoibe ve hilaira ile nişanlanır. phoibe athena’nın, hilaira ise artemis’in rahibesidir. ne var ki bizim diskurlar, yani kastor ile polydeukes, bu kızları çok beğenmişlerdir ve onları zor kullanarak kaçırırlar. böylece gorgophone’nin oğulları arasında çekişmeler baş gösterir.

    her maceralarında birlikte olan diskurlar kısa süre içinde sparta’nın gurur kaynağı kahramanları haline gelirler. kastor, mücadelelerinde gösterdiği cesareti ve at terbiyeciliğindeki becerisi ile, polydeukes de ustalıkla icra etti dövüş yetenekleri ile olimpiyat oyunları’nda birincilikler aldılar. kuzenleri idas ve lynkeus da onlardan hiç geri kalmıyorlardı. idas da dövüş yetenekleri bağlamında çok yetenekliydi. kardeşi lynkeus’un ise karanlıkta bile her şeyi görebileceği bir yeteneği vardı. hatta yer altındaki hazineleri bile anında görebiliyordu.

    bütün bunlar olurken savaş tanrısı ares’in oğlu evenos, alkippe ile evlenmiş hatta marpessa adında çok güzel bir kızları bile dünyaya gelmişti. genç bir kız olan marpessa’nın güzelliği kısa süre içinde nam saldı; birçok delikanlı ona talip oluyordu. bunun üzerine marpessa’nın babası evanos bir yarışma düzenlemeye karar verdi. yarışın birincisi kızı alacaktı. kaybeden ise başından olacaktı. gel zaman git zaman kelleler uçmuş, nice delikanlılar heba olmuştur. buna çok üzülen apollon dayanamadı ve sonunda, babasından aşağı kalır yanı olmayan evanos’u cezalandırmak için bu yarışmaya katılacağını söyledi. tabii bunu yapmasında marpessa’ya âşık olmasının payı da vardı. tabii marpessa’ya tek sevdalı olan apollon değildi; idas da genç kıza aşıktı. kızı babasından ve apollon’dan kaçırmak isteyen idas ilk iş olarak babasının yiğit atlarını aldı ve yarışın yapıldığı mekânı basarak kızı kaçırdı. evenos her ne kadar kovaladı ise de poseidon’un hızlı atlarının çektiği arabayı yakalayamadı ve bunun verdiği utanca dayanamayarak nehre atlayarak intihar etti.

    apollon âşık olduğu kızı elde edebilmek için idas’la karşılaşmaya karar verdi. zeus baktı işler karışıyor; hemen araya girip gençleri ayırdı ve sonucun marpessa’nın seçimine bırakılmasını buyuruverdi. genç kadın hiç düşünmeden idas’ı seçti. çünkü apollon’un ne kadar çöpçatan olduğunu, nice zavallı kızların canını yaktığını biliyordu.

    günlerden bir gün idas ve lynkeus argo gemisine binip kolkhis’e doğru yola çıktılar. babalarının ölümünden hemen sonra, rakipleri olan diskurlar ile birleşerek arkadya’ya yaptıkları bir baskınla oradan sürüler halinde sığır çaldılar. ancak iş sığırları paylaşmaya gelince bir kargaşa yaşandı. sonra idas sığırların paylaştırılması konusunda hakem olarak seçildi ve şöyle bir anlaşma ortaya koydu: dörde bölünen sığırdan kendi payına düşen parçayı ilk bitiren sürünün yarısını, ikinci bitiren de ikinci yarısını alacaktı. teoride gayet adil görünen bu yarış, pratikte hiç de öyle olmadı. yarışmaya başlanırken idas daha rakiplerinin hazırlık yapmasını beklemeden hemen kendi payına düşeni yiyip bir de kardeşine düşen parçayı bitirmesine de yardım etti. ardından da ganimetle beraber hemen messenia’ya kaçtılar. kastor elindekini bitirip hemen arkalarından gitmek istese de kardeşi polydeukes’in elindekini bitirmesini beklemek zorunda

    diskurlar messina’ya geldiklerinde halka olan biteni anlatıp bunu bahane ederek şehri yağmaladılar ve oradan hemen uzaklaştılar. bu sırada da idas ve lynkeus’un taygetos dağı’nda poseidon’a kurban sunmakta olduklarını öğrenmişlerdi. böylece zaman kaybetmeden onları pusuya düşürmek için içi boş bir meşe ağacına saklandılar. her şeyi görebilme yeteneğine sahip lynkeus, diskurların meşe ağacı içinde saklandığını da gördü ve bunu kardeşine söyledi. idas da mızrağıyla kastor’u hemencecik orada öldürdü. polydeukes’i de babası aphareos’un mezarından çıkardığı taş ile yaraladı. ancak kendini kısa sürede toparlayan polydeukes, lynkeus’u mızrağı ile öldürmeyi başardı. hemen sonra zeus oğlu polydeukes’i kurtarmak için geldi ve idas’ı yıldırımıyla öldürüp oğluyla beraber gökyüzüne çıktı. polydeukes’in babasına yalvarmasından sonra da kastor da ikizi arasındaki yerini aldı.

    kaynak:
    robert graves - the greek myths
    theoi/dioskouroi
  • (bkz: azra erhat)'ın deyimiyle zeus'un delikanlıları: kastor ve polydeukes kardeşlerin adıdır.

    zeus'un sparta karilçesi (bkz: leda)'ya yaklaştığı gece leda ölümlü kocası tyndareos ile yatmıştır. leda'nın;
    zeus'tan (bkz: helena) ve (bkz: polydeukes), tyndareos'tan ise (bkz: kastor) ve (bkz: klytaimestra)
    adlı çocukları olur. azra erhat'a göre kastor ile polydeukes kardeşler sparta'nın atina'ya olan ezelî düşmanlığını simgelerler ve kahramanlıklarıyla bilinirler.

    efsanelere göre gemiciler zor bir durumda kaldıklarında veya ihtiyaç duyduklarında disokurlar'ı çağırırlar, onlar da iki yıldız gibi parlarlar. bu yüzden ikizler burcu ile ilişkilendirilirler.

    (bkz: euripides)'ın (bkz: elektra) adlı eserinde, elektra ve orestes anneleri klaytaimestra'yı öldürünce, disokurlar argos'a kardeşlerinin öldüğü yere gelirler ve (bkz: orestes)'e eyleminin doğru olmadığını söylerler.
hesabın var mı? giriş yap