• tahminimce gelecek sonbahar-kışa moda olacak aktivite, çünkü o zamana kadar, bu sıraların atkı örmek trendini yakalamış hanımlar kendilerini geliştirmiş, eli yüzü düzgün kazaklar örebilecek hâle gelmiş olacaklardır...
  • ayrıca atkı veya boyuna 10x10 cm'lik bir işe yaramayacak örnekler örmekten daha heyecan verici olduğu kesindir
  • dinlendirici, stres atmaya birebir aktivite. kış günlerinin en tatlı uğraşı.
  • mektup yazmak gibidir, çok güzel bir ipucudur, şöyle ki size kazak ören insan sizi gerçekten seviyordur.

    eskiden, telofon yokken, birbirimizle iletişimi mektupla sağlardık. çok da zordu, meşakkatliydi. zarfı beğen, kağıdını kalemini beğen, aklındakileri güzel bir şekilde kaleme dök, 15 gün sonra karşıya ulaşsın, onun cevabı için bir 15 gün daha bekle... bir kazak örmek de aynı böyle zordur, işin gücün bu olur. bu kadar zor bir şeyi yapmak için tek mantıklı sebep vardır, sevgi. ayrıca bu kazağı ördüğü haftalar belki aylar boyunca ören kişi hep sizi düşünür. iplerin rengini kalınlığını belirlerken, şişin kalınlığını belirlerken, model için kafa yorarken, ölçünüzü alırken, beğenmeyip söküp tekrardan örerken, her ilmeği attığında sizi düşünür.

    isterseniz size kazak ören insana bir bakın. bu kadar emek gerektiren bir şeyi, her anında sizi düşünerek yapan biri sizi muhakkak mutlak ve tartışmasız seviyordu. tabi ki çünkü o anneydi.
  • kazak örmedim henüz ancak hırka örmeyi başardım.
  • mutlu edit:* canım oğlumun kazağı bitti bugün tam 16:59’da, 9 yumak yün kullandım ve bugün ayın 29’u:) yalnızca üzerine göre son ölçüleri alıp, dikmesi kaldı.

    [https://soz.lk/i/d0sl37su

    özellikle bir amaç doğrultusunda gerçekleştirildiğinde, hem öreni hem de örüleni mutlu bir ruh durumuna sokan, hediyesi olarak sunulacak değer verilen kişinin nazarında ''el emeği-göz nuru'' şeklinde ilmek ilmek ilerleyerek onu sıcacık sarıp sarmalayacak bir sevginin yumaklardaki tezahürü. bence.

    (bkz: erken doğum günü hediyesi/@minnoklokumcuk) entry'mde söz etmiştim canım oğlum için ne yapacağımı.

    ''9'' uğurlu rakamım olduğundan 10 adet yumağı 19 eylül pazartesi günü aldım, salı warm up ile geçti; 2-3 kez yapıp yapıp söktüm, ya en başlangıçta gözüme az göründü ilmekler, ya daha fazlalaştırınca battal bedene büründü daha bir karışken, neyse ki deneme-yanılma yoluyla gerçek ölçüyü buldum ve çarşamba günü start verdim.

    hızlı olmak. anahtar kelime bu yaşamımdaki. hızlı hareket eden, hızlı okuyan ve yazan; ağırkanlılığın-üşengeçliğin- ötelemenin-ihmalkarlığın uğramadığı kişiliğimin uzantısı olarak; 36 yıl sonra 2. kez sıfırdan deneyimlediğim; çarşamba sabahı başladığım ve bugün öğleden sonra itibariyle ön ve arka parçalarını bitirerek, dikişle birleştirdiğim an hem oğlumun gözlerindeki inanamazlık, hem benim kendimle duyduğum gurur az buz değildi*.

    gun içinde yaklaşık aralıklı olarak toplamda 5 saat ve gece uyandığımda da 1-1.5 saatlik hummalı bir çalışmanın ürünüdür bu:

    görsel

    görsel

    geriye iki kol ve balıkçı yaka/boğazkısmını örmek kaldı. maksimum 3 gün içinde de onlar biter ve 1 haftada kazak örmüş bir minnoklokumcuk anne sıfatını taşırım zevkle*. tabii oğlumun doğum gününe yaklaşık 2 ay var daha. ben, kasım sonuna kadar ancak olur diye düşünürken, azmim sağ olsun*. sanırım bir sonraki modelde artık saç örgüsüne geçeceğim.

    bu arada dün akşam örerken trt dinle'den ''radyo tiyatrosu''nu açıp iki polisiye oyun dinledim: ''çatıdaki sır'' ve ''kusursuzdu'' isimlerinde. ikincisini daha çok beğendim, seslendirenler tiyatro sanatçısı olsa da tecrübe oldukça fark ediyor. bir yağmur eksikti ama.

    benim gibi acemisine not: a 101 seviyesinde, atılan ilmekleri bile tek tek gösteren, en kolay örülen, kol kesintisi olmayan, dümdüz bir erkek kazağı modeli ile işe koyulmak için izlediğim video:

    https://www.youtube.com/watch?v=snxrnnpwzli
hesabın var mı? giriş yap