• iran kedisi format yemesi.
  • uyu$turucu igne yapmadan da yapilabilen tira$. 3 ay gibi bir sürede tüyler eski formuna kavu$uyor. fiyati ise ortalama 35-40 ylt civarinda. sonunda mis gibi olmalari bir yana, yaz aylarinda sicaktan fenalik gecirmemeleri icin elzem bir aktivite (uzun tüylüler icin).
  • değişik çeşitleri vardır. line cut denen modelde kedinin göbek kısmındaki tüyler traş edilir, sırtında kuyruğunda falan kalan tüyler bırakılır. lion cut denen modelde ise gövde tamamen traş edilir, kafa kısmındaki, patilerin ve kuyruğun ucundaki tüyler bırakılır. kedi bir aslandan çok fino cinsi köpeğe döner, hatta maymun olur. kuyruğun ucunda ponpon şeklinde tüy bırakmadan traş eden veterinerler de vardır, kuyruk anten gibi garip bir şeye dönüşür. ponpon'lu modelde traş olmuş kedi bir kaç gün boyunca kuyruğuna ne olduğunu algılayamaz ve ucunda sallanan tüy yumağıyla oyuncakmış gibi oynar, çekiştirir, koparmaya çalışır. bazı kedi cinsleri yaratılışları gereği uysal olduklarından kucakta sakin sakin yatarken sahipleri tarafından evde rahatlıkla traş edilebilir. vaşakgiller soyundan gelen kedileri ise hafif uyuşturmak gerekir. ama tabi bu uyuşturucu iğneyi yapmak da her babayiğit veterinerin harcı değildir. bizim canavar* veteriner ve üç yardımcısının kollarını paramparça etmiştir, aferim kedime.
    kedinin sadece gövdesini traş edip kuyruk kafa ve patilerini bırakmak da diğer bir traş modelidir. eğer kedi evde sahibi tarafından traş ediliyorsa kişinin yeteneğine göre daha ilginç modeller yapılabilir.
    kedi traşı yapmaya karar vermeden önce kişinin kendi kendine sorması gereken en önemli soru şudur: neden?
    neden kedimi keltoş bir şebeğe döndürmek istiyorum? kedim sıcaktan bunalmasın diye ona bunu yapmaya ne hakkım var? eskiden traş mı varmış? kedi de traş edilir miymiş?
    çünkü bu soruları kediyi traşlanmış bir halde eve getirdiğinizde nasılsa kendinize soracaksınız. evin içinde hareket eden bu garip yaratık da ne? neden yaptım böyle bir şeyi? neden?
  • saglik sorunlari ve baska elzem sebepler bir yana, kedilerin sicaktan tras edilmesi teorisinin bana cok tuhaf geldigini soylemek zorundayim, zira bu hayvan (kedi) kokeni cole dayanan, uc gun su icmese idare eden bir hayvandir; kopek degildir terleyemesin, sadece dilinden hararet cikarabilsin. bunca zamandir daha ziyade kedilerin soguk sevmemesine sikca sahit oldum ama sicaktan tras edilmesi gelenegini ilk defa duyuyorum, uzun tuylu kedim olmasina ragmen de bir kez bile ne yetistiricisinden, ne de veterinerden boyle bir tavsiye aldim. demem o ki, eger sizin veya kedinin saglik problemi yoksa, hayvancagizi tras ettirmeden once bir kez daha dusunun.
  • bilhassa bir iran kedisi ile evini paylasan insanlarin yilda bir ya da iki kere sahit olduklari tirastir.

    kedinizin aslinda ne kadar minik oldugunu hatirlamak icin birebirdir.
  • kediciginizin bir kac gun boyunca bunalimlardan bunalim begenmesine neden olabilen seydir. maymun gotune donmek kolay degil tabi.
  • uyuşturulmayınca kedinin yüzündeki acı ifadesinden ve çıkardığı seslerden(ki bu şımarıklıktandır büyük ölçüde) sahibinin yüzünün beyazlaşıp bayılmasına neden olan tıraştır. ama o güzel hayvan tüm o canhıraş ciyaklamasına rağmen sakinleşmesi için kafasında gezdirdiğiniz elinizi tırmalayacağı yerde yalamaya devam eder. kim kimi sakinleştiriyor belli değildir yani.
  • özellikle dermatolojik sorunlar kediler için çok da alışılagelmemiş bir durum olmadığından sağlık nedeniyle yapılanlarını istisna sayarsak, genellikle sahiplerinin "çok tüy döküyor bir 3 ay rahatlayalım" motivasyonu ve "aman kedimiz rahatlasın sıcak bastı yavrucağa" bahanesi ile yaptırılan alabildiğine gereksiz bir işlemdir.

    ama yine de, "çok tüy döküyordu o yüzden en yakın parka bıraktık, ve orada çok mutlu" aldatmacasından iyidir.
  • uyuşturulmadan yapılan versiyonu, ancak munis ötesi kediler için mümkündür. zira köpeklerin traş edilmesi için ağızlarına takılan bir ağızlık yeterli olurken, kediler için böyle bir şey söz konusu değildir. ağzını kapasanız açıkta kalan patileri sizi paralamaya yeter.. hadi bir şey yapmayacak olsa bile, traş makinasının sesi ve onu zapdetmeye çalışan yabancı insanların mevcudiyeti kediye gerginlikten hık diye ölecek duruma getirmeye yeter.

    bu yüzden, mecburen narkoz altında yapılan bir işlemdir. ve sonrasında birkaç gün sersem gibi dolaşıp; patilerine, kuyruğuna, orasına burasına tuhaf tuhaf bakarak "ben bu hallere düşecek kedi miydim arkadaşım" şeklinde efkarla dolaşacak bir adet kediniz olacağı da garantidir.

    ha, gerçi bir adet kediniz varsa bu da bir nimettir.
    zira aynı gün içinde traş olan iki kedi, hepten beterdir.
    kendi durumlarının vehametinin farkına varmayan kediler, birbirlerine kıhlayıp pıhlayıp "naptılar la sana, kimsin sen, burası neresi" diye şaşkın şaşkın dolanırlar..."ikimiz de aynı yolun yolcusuyuz"un idrakına varmaları biraz zaman alır, o yüzden ilk 24 saatte bu arkadaşları ayrı tutmak en hayırlısıdır.
  • nihayet bugün cesaret ettiğim, tüyleri yumak yumak olmuş kediciğimin tipini kaydıran klinik müdahale. malesef doğal olmayan ince ve uzun tüyler hem birbirine karışıp hem de yazın kuruyan otlarla birleştiğinden kedinin adım atmasını bile güçleştirebiliyor. benim gibi iş işten geçmeden değil de haziran ayı başında yapılması daha uygun olur diye düşünüyorum. narkoz can sıkıyor evet ama bizimkini biraz sakinleştirici ile halledebildik. yetmeseydi tamamen uyutulacaktı. o yüzden hekimle uyuşturma pazarlığı yapın derim.

    kafasındaki tüylere dokunulmadığı için şimdi tuhaf bir vücuda kedi kafası monte edilmiş gibi duruyor.

    uzun zaman sonra gelen edit: trastan sonra kedimiz hic olmadigi kadar mutlu, ozguvenli ve kosan ziplayan bir kedi oldu. keske daha once cesaret etseydim dedim.
hesabın var mı? giriş yap