• bir bakima firmalarin "toplumdan aldigini, topluma geri vermesi" olarak tanimlanabilen, sirketlerin kurumsal kimliklerine birçok arti puan kazandiran, 21.yy nin yeni degeri..
  • kurumların, kaynaklarını ülkesi ve insanı için seferber ederek onların gelişimine katkıda bulunması...
  • sadece müsterileri veya patronlari memnun etmeye calisan kapitalizm artik degisen dunyaya ayak uyduramadigindan aha boyle bir kavram icat etmistir.
    kurumun cevreye, insana (kendi musterisi olmayani da insan yerine koyarak) saygili ve duyarli davranmasini ongorur bu kavram.
    ha ben cok memnunum; sosyolog depresyonumu biraz olsun azaltiyor bu kavram, ozel sektor parasi ile hakkinda konferanslara gidince.
  • kurumların toplumdan aldığını topluma vermesi yoluyla marka imajı kazanması. sonuçta bir halkla ilişkiler olayıdır. toplamda kazanan yine kurumdur.
  • 28 ocak 2005 - 3 şubat 2005 haftasının the economist konsepti. sarkastik illustrasyonlarla bezeli dergi ortası araştırma raporunda alaycı bir üslüpla bu hadise anlatılmıştır.
  • şirketler arasında yeni moda olan bir kavram olduğunun belirtilmesiyle anlaşılacağı üzere bu şirketler daha önce sosyal sorumluluklarını göz ardı edip bizi züktüklerini kabul ettiler demektir.
  • ozellikle tehlikeli madde ve kimyasal madde ureten, cevrete toksik madde sacan sirketlerin imaj tazelemesi, yore halkinin taktirini toplamak, yerel yonetimlere sevimli gozukmek amaciyla yaptiklari atraksiyonlardir. bir nevi rusvettir aslinda yapilan. ticaridir basbayagi.

    bunun disinda vergi indirmek icin sosyal sorumluluk kavramini kullanan sirketler vardir. okul acar, kutuphane acar, hastane acar bi de ustune vakif kurdu mu, al iste oldu tamam.

    kurumsal sosyal sorumlulugu hakki ile yapan sirketler yok mudur ? elbette vardir belki bir yerlerde. ama gunumuz turkiyesinde kobilerimiz ancak vergi beyannemelerini yanlis vererek, kacak isci calistirarak ayakta dururken, buyuk sirketlerimiz sahibi ise devamli degismekte ve ilk sorumluluklar kar maksimizasyonu ile hissedar yararin olmaktadir.
  • gerek ürünleri, gerek tesisleri ile insan sağlığı ile yakından ilişkili olan şirketlerin sıkı sıkıya sarıldıkları kavram. türkiye'de en güncel örneği danone'nun yaptırdığı ana okullarıdır.
  • kanımca; görünmez elin suya sabuna dokunmadan döndürdüğü şirket politikalarının arasına görünür ,insancıl tatlar katlamarına deniyor. duyarlı sirket olmak gereğinin adı.

    ayrıca; şu sıralar dünya bankası'nın online olarak verdigi kursun ana konusu. *
    http://192.86.99.56/…blic/home.pl?action=print_home
  • her kurumun palazlandikca buyumesine uydurmak zorunda oldugu kiliftir, vicdani rahatlatmadir, $okelladir. aksi halde; kurumun kitlelere zirnik koklatmamasi durumunda o kitleler uyanirsa hadiseye parca pincik ederler o kurumu. versinler bakalim el altindan, basin bultenleriyle bas bas duyurmadan o zaman hayirsever diyeyim. (bkz: koylu milletin efendisidir) (bkz: beni sizler yarattiniz) (bkz: we never stop working for you)
hesabın var mı? giriş yap