• stv 07.23.2004 akşam haber bülteninde olay yerinden canlı yayina katilan gazeteci sakarya'daki tren kazasinda olen vatandaşlara maddi ve manevi tazminat verilecegini acıkladi. manevi tazminat, psikolojik rehabilitasyonu karşılayacakmıs. maneviyatli samanyolu televizyonu sayesinde kemal oguzman mezarında firil firil donuyor olmali....
  • bir dava da mağdur olana hakim tarafından takdir edilen bir değerdir. paraya dönüştürülür genelde.
    manevi yıkımları telafi edemese de davacıyı pek memnun eder ki her seferinde maddi tazminattan daha fazla manevi tazminat talep edilir.

    -hakim bey cocuğumu örtmeni sınıfta dövmüş. gururu kırılmış rencide olmuş. manevi tazminat istiyom
    +gereği düşünüldü, davacı öğretmenin davalı çocuğun başını 3 kere okşamasına "yavrum üzgünüm sen cok iyi bir cocuksun"
    -ama ama para, 100 bin ytl para talep ettik cocuğum şöyle oldu böyle oldu bıdı bıdı...
    +başlatma lan parasına. bacak kadar cocuğun gururu parayla mı okşanacak. mahkemeden iyi mi bilecen... ekle kızım oraya dövdüğü el ile okşamasının tesbitinin sınıf başkanı tarafında yapılmasına....
    +nerdesin lan avukat hani parayı kıracaktık
    -itiraz ediyorum sayın yargıç... *
  • kemal oğuzman'ın medeni hukuk kitabında, hakkında "saldırı iyi ki vuku bulmuş dedirtecek miktarda olmamalıdır." buyurulmuş tazminat.

    bir an sandım ki oguzman'la çekirdek çitliyoruz.
  • yargıtay'ın kafasının karışık olduğu bir hukuki kavram.

    (bkz: #27494400)
  • kesinlikle gerekli olduğu durumlar var. şu sıralar üvey annemden talep etmek üzere avukata başvurdum.

    babasının ölümünden 1 yıl önce boşanmış kadına "yetim maaşı almak için boşandı." çamuru atmak nasılmış görsün. demek ki ben iskambil falı açmışım "babam 1 yıl sonra ölecek. e, hadi boşanayım da yetim maaşı alırım." demişim. 240 lira için bunu yapmışım. aslında ben kristal küremde bakıyorum falları ama küre kırılmıştı.

    kadın beni yıllardır görmüyor lan. evimin nerede olduğunu bilmiyor. eski eşimle birlikte yaşadığımı neresinden uydurmuş? böyle bir şey olsa, haber alması da mümkün değil. ortak görüştüğümüz kişi yok. "neden bunu yaptın?" diye aradığımda "gazetelerde, yetim maaşı almak için boşananlar olduğunu okuduk. hadi dilekçe verelim dedik. ben ne bileyim ne zaman boşandığını? yapma etme. hüngürrrr. dava açma. tazminat ödeyemem." diye benim tahminim 500.000, emlakçılara göre 750.000 lira değerindeki evinden ağlıyorsun lan.

    94 lira maaş farkı almak için beni nitelikli dolandırıcılıkla suçluyorsun. ağır ceza mahkemesinde yargılanmama, belki de 4 veya 8 yıl hapse girmeme neden olacaktın. müfettişler, oturduğum apartmana geliyor. kapı kapı beni soruyorlar. bakkala bile soruyorlar. bu nasıl bir kara çalmaktır ulan?

    kadınla kavga etsem, bana "eşek, hayvan." dese, üzerinde durmam. ben yerde bulduğum parayı harcamaya korkan insanım be. ergenlik çağında oğlum var. bu yaşıma kadar şerefimle yaşamışım. müfettişlerin sorguladıkları arasında beni tanımayan, sadece karşıdan gören komşular var. birisi yanlış bir şey söylese, hapse girerdim ben.

    yıllarca sus sus sus, yetti artık. babanın yüzünü göstermez, sus. adamı kızının nikahına yollamaz, sus. adamın mallarını üzerine yaptırır, ilk eşinden olan çocuklarına ilaç parası verdirtmez, sus. susa susa bu hale geldik. bi' hapse tıktırmadığı kalmıştı zaten.

    ha, dava açtığımı haber alınca, yalvaracak bana yine. açtığım dava alt tarafı 10.000 liralık dava lan. senin bana attığın iftirada suçlu bulunsam, 30.000 lira para cezası, aldığım maaşı faizleriyle iade ve ağır hapse mahkum olacaktım. bana ve çocuğuma yaşattığın kabusun yanında sıfır kalır. ödersin be gülüm.

    bir de panik atak rahatsızlığım ilk kez işe yaradı lan. normal bir insana göre daha mağdur sayılıyormuşum.
  • maddiyattan hoşlanmayan bir kişiye yaralarını kapatmak için hakkı olan şeyi nasıl karşıladığını bir türlü anlayamadığım, kara para aklama hadisesi gibi duran kokulu eylem...

    sizi sexy bitch yapar...
  • hukuk bilgisi ne yazık ki olmayan biri olarak; "ne yani maddi tazminatta para olarak ödeniyor, manevi olunca öpüşüp barışıyorlar mı?" seviyesine indirdiğim bir kavram.
  • sozlukdisi bir platformdan sahsima gonderilen bol hakaretli, kufurlu, gururumu ve psikolojimi ciddi derecede etkileyen bir mesaj sonrasi benim de acmayi dusundugum bir dava. bir de hakaret davasi var tabii. ha bana verdigi zarari karsilayacak mi? asla ve kat'iyyetle! ama nedir? ben bugun duzgun bir yasam icin ugrasiyorsam, kimsenin ahlakina, gururuna ve esine/segilisine kufretmiyorsam baskalari da bunu yapmamasi gerektigini ogrenecek.

    ha, neden mi yaziyorum, cok doldum cunku. unutmaya calistim, ilaclar aldim hastaliklar depresyonlar yasadim... ben bunca sikinti cekerken bunun musebbibi hayatina hic bir sey olmamis gibi devam ediyor, ilahi adaleti bekleyemem efendim. sucun karsiliginda cezasi neyse ne daha az, ne daha fazla, cekmeli.

    muhtemelen bunlari okur kendisi, evine gonderilen kagidi beklesin oyleyse. bir seyleri kaybetmeye kalkmasin cunku hersey delillendirilmis sekilde.
    adalet mulkun temelidir.

    not: mulk'ten kasit para, pul, mal degil.
  • kusur ve zararın varlığı gereklidir
  • komiğime giden bir manevi tazminat talebi örneği paylaşayım:

    '' manevi tazminat istemi ( nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği - davalıların davacıya yönelik eylemleri sonucu manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğu )

    * nişanın bozulması ( davalıların davranışlarının davacıyı küçük düşürücü kişilik haklarına zarar verici nitelikte bulunduğu/davacının üzüntü duymasına neden olduğunun anlaşıldığı - sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği )

    4721/m. 121

    özet : dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

    davalıların davranışlarının davacıyı küçük düşürücü, kişilik haklarına zarar verici nitelikte bulunduğu, davacının üzüntü duymasına neden olduğu anlaşılmakta olup, manevi tazminatın yasal koşulları oluştuğundan, sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek, hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu verilen karar isabetsizdir.

    dava : taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    karar : davacı; davalıların davacıya nişan alışverişinde dar elbiseler giydirerek vücudunun düzgün olup olmadığını incelediklerini, basenleri olduğu gerekçesiyle eleştirdiklerini, davalının da mesaj yoluyla vücuduna ilişkin hakaretlerde bulunduğunu, sırf basenleri olduğu için yüzüğü atma teklifinde bulunduğunu, nişan günü davalıların davacının eteğini kaldırarak vücuduna tekrar baktığını, davacının ailesinin bu olaylar üzerine nişanı bozduğunu, davalıların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylemleri nedeniyle nişanın bozulduğunu belirterek; 10.000 tl manevi, 500 tl maddi olmak üzere toplam 10.500 tl tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

    davalılar; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

    mahkemece; nişanın sona ermesinde davalının yanı sıra davacının de kusurunun bulunduğu, manevi tazminatın şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    1- dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.

    2- davacı vekilinin, reddedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda;

    4721 sayılı tmk’nın 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.

    nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.

    somut olayda; davacı ile davalının aileleriyle birlikte nişan öncesinde alışverişe çıktıkları, alışveriş sonrasında davalının davacının fiziksel yapısından rahatsızlık duyduğuna dair mesajlar gönderdiği, davalının nişan töreni öncesinde davacının basenlerini kontrol edilmesine izin vermemesi halinde nişanın yapılmayacağının söylediği, davalının isteği üzerine bir sonraki gün kuaförde diğer davalı ile davalının kardeşi elif'in davacının basenlerini kontrol ettikleri, bu olayların etkisinde kalan davacının aynı gün nişanı bozmak zorunda kaldığı, davalının davranışlarının davacıyı küçük düşürücü, kişilik haklarına zarar verici nitelikte bulunduğu, davacının üzüntü duymasına eden olduğu anlaşılmaktadır. mahkemece, bu kapsamda davalının davacıya yönelik eylemleri sonucu manevi tazminatın yasal koşulları oluşmuştur. sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek, hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.

    sonuç : yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün humk’un 428. maddesi gereğince davacı yararına bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı hmk'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı humk'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.''

    swh.

    nişan yapana kadar hiç mi görmedin be adam? bence haklısın, o ayrı. swh.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap