• matematik evreni daha iyi açıklayabilmek için insanın ortaya çıkardığı bir dildir. ihtiyaçlarla beraber, şekillenir gelişir.

    yani sayın pij matematiğin evrenle uyumlu olması gayet doğal, hem ne olacağdı ki? seninle mi uyumlu olacaktı matematik?

    ek 1: evet uyumludur ama mükemmel değildir. ayrıntılı bilgi için bir alttaki entryde verilen gödelli bakınıza bakınız.

    ek 2: buna* hayret eden şuna da hayret etti:

    (bkz: türkçenin hayatla uyumlu olması)
  • ekşici pijlerin tanrnın varlığını ispatladığını söyleyenlerin zırvaladığını ispatlamak için kullandığı esas sorunun yanında hiçtir: tanrı 1 = 2 denklemini doğru kılabilir mi?
  • matematik evrenle uyumlu değildir matematik evrendir...
  • (bkz: planck units)
  • ne çok cahil varmış sözlükte.(bana kıyasla cahil)
    bi kere matematğin evrenle uyumu yoktur, zira matematik statiktir evren ise dinamik.
    ayrıca kuran ayetlerinde eşit sayıda geçtiği iddia edilen kelimeler hurafedir, mela sitelerinden kelimelerin sayımını aratabilir, tamamen uydurma bir olayı hakikat olarak sunan cahil biri yorum yapmış.
  • (bkz: no shit sherlock!)

    arkadas fikri tersten tutmus.

    matematik, evreni anlamak ve evrensel olarak bu veriler üzerinde daha verimli calismak icin insanlarin nacizane kendi caplarinda zaman icerisinde insa ettigi bir "abstraction" bir soyutlama metodu, bir dildir.
    böylece matematik, yasadigimiz fiziksel evrenin isleyisini daha anlasilir bir seviyeye indirgeyerek üzerinde calisilabilir, düsünülebilir, hesaplanabilir hatta cikarim yapilabilir hale getirir.

    yukarida yazilmis zaten fakat 10 kere yazilirsa karsi taraf icin belki daha anlasilir olur.
  • bir dilin, bir bütünün bir kısmını mevcut olanlar arasında en iyi ifade eden dil olması, o dilin o bütünün tamamını ifade edebileceği veya tamamen uygun ifadeceği anlamına gelmez.
  • söylem olarak doğru, içeriği çarpıtılmış yanılgı beyânı.

    matematik evrene içkindir ve evrende var olan nicelikleri, motifleri anlayabilmek ihtiyacıyla, evrimleşmiş insan üst beyin katmanları tarafından imâl edilmiş bir dildir. o yüzden pek çok problem ufak adımlarla çözülür, aydınlanır. yani herhangi bir problem için löp diye denklem düşmez insanın önüne. insanın ciddi akıl yürütmesi ve şeylere anlam yüklemesi, bağlantı kurması ve bir şeyleri sayması gerekir.

    yani bir yerde tanrının matematik kitabı var ve biz o kitap içeriğini adım adım öğreniyor değiliz. tam tersine evrendeki şeylerin birbiriyle olan ilişkisini, yani kısaca kaosun haritasını çıkardıkça bilgimiz pekişiyor, aydınlanıyoruz. tabi bu arada da aydınlanma hızımızı optimize edebilir hale geliyoruz.

    mesela bilgisayarlar bunu daha da hızlandırıyor. belki gelecekte daha başka teknolojiler daha da hızlandıracak.
  • --evrenin ilksel durumu ve yasalar nasıl ya da niçin seçildi?

    --evrenin nasıl başladığını ve hangi yasalara uyacağını kim seçti ?

    --daha sonra bu yasalar kendilerince evrim geçirip değiştimi ?
    insanlık asla tekilliği bulamayacakmı ?

    --evrenin yasaları evrim geçiren yasalar ve evrim'e direnen yasalar arasında kalıp bir savaşmı başlattı ?- bu yüzdenmi bir olgu, hem doğru hemde yanlış olabiliyor.

    --peki bizler hangi yasaya tabiyiz ? -evrenin başlangıcı yasalarınamı ?- evrim geçirmiş yasalaramı?

    --evreni yaratırken tanrı'nın seçme özgürlüğü ne kadardı ? -tanrı evrenin yasalarını belirleyip başlat tuşuna basmadan önce, kendi hangi yasalara tabiydi ?

    --kendine yeten evrenin yasalarını araştıran ve tanrı'nın doğasını sorgulayan insan gibi karmaşık yapıların var olmasına izin veren yasalar tanrıyı etkilemedimi ?

    --bu denklemlere yaşam ateşini üfleyen ve onlara tanımlayabilecekleri bir evren yaratan şey nedir?”

    --birleşik kuramı bulmak için bir yaratıcıya mı ihtiyacı var? -öyleyse, yaratıcının evren üzerinde başka bir etkisi var mı? --ya o'nu kim yarattı?

    belirsizlik ilkesi bizi tamamiyle sınırlıyor, bunu aşabilmenin bir yöntemini halen bulamadık.
    eğer tam ve birleşik kuram bulabilirsek, belirsizlik ilkesini aşabiliriz. bunu bulabilmek için einstein ömrünü verdi, stephen da bunun için uğraşıyor ama hep aynı duvara tosluyoruz belirsizlik ilkesi.
    kutunun içindeki lanet kedi gibi. -ölüde olabilir, yaşıyorda.
    birleşik kuram bunu tekilliğe indirgeyebilecek tek yöntem.

    --bir çekirdek ve birden fazla elektron içeren atomun kuantum denklemini kimse çözemez.
    bu üç cismin hareketini, newton'un kütleçekimi kuramı gibi basit bir kurama göre bile çözemiyoruz; cisimlerin sayısı ve kuramın karmaşıklığı yüzünden zorluk daha da artıyor.

    bilimin ana görevini, belirsizlik ilkesinin koyduğu sınırlar içinde, olayları önceden kestirebilmemizi sağlayacak yasaları keşfetmek olarak yeniden belirlendi.
hesabın var mı? giriş yap