• ion birliği üyesi on iki kentinin en yoksuludur. kent, kadros'un bir oğlu tarafından kurulmuş olup, konumu iyi seçilmediğinden daha ilk yıllarında sıtmanın pençesine düşmüştür. dolayısıyla kentte ölümler ve göçler başlamış, kent gözden düşmüştür. m.ö. 480 yılında ve m.ö.201 yılında kent bir kral tarafından birine hediye edilme onursuzluğunu iki kez yaşamıştır. menderes nehri taşıdığı millerle myus'un kaderini 200 yılda tamamen değiştirmiş, kurulduğunda limanında 200 gemi olan myus , 200 yıl sonra denize kıyısı kalmamış bir hale gelmiştir
    http://www.didimli.com/myus.htm
  • kalıntıları aydın'ın söke ilçesinde avşar köyü yakınlarında bulunan antik iyon kenti. kent, kodros'un oğlu kyaretos tarafından kurulmuştu. kurulduğu zaman ege denizi'nin kıyısında küçük bir yarımadanın üzerinde yer almaktaydı. lakin bugün denizden yaklaşık 20 km kadar içeride kalmaktadır. bulunduğu yer, bugün söke ovası'na dönüşmüş antik latmos körfezi'nin en iç kısımlarındaydı. bu yüzden de büyükmenderes nehri'nin ilk kurbanı olmuştur. nehrin getirdiği alüvyonlar yüzünden kentin etrafı bataklıklarla çevrelenmeye başlamış, kent kısa sürede bir liman kenti olma vasfını yitirmiş ve kent halkı da bu bataklıklarda yaşayan sivrisineklerden dolayı sıtmayla mücadele etmek zorunda kalmıştı.

    bu sebepten dolayı myus, on iki iyon kenti arasında en küçük ve en yoksul olanıydı. diğer iyon kentlerinin büyük insanlar yetiştirmesine karşılık myus'un bu kadar silik olmasının sebebi de bu olumsuz koşullardı. buna karşın yine de siyasi olarak önemli bazı gelişmeler burada yaşandı. naksos' a saldırı düzenlemek için 200 gemilik pers donanması bu şehirde toplanmıştı. miletus tiranı aristogoras, iyonya ayaklanmasını bu şehirde başlattı. myus, bu ayaklanmaya sadece 3 gemi ile katılabildi.

    daha sonraları atinalı themistokles'in gözden düşüp yurdundan sürüldüğünde pers kralının ona verdiği üç kentten biri olmuştur. persler kovulduktan sonra, delos birliği'ne de giren kent, katkı payı olarak her yıl sadece 1 talent ödüyordu ki bu tüm iyon kentleri içinde en düşük rakamdı. iö 390'larda hala özgür bir kent olduğu anlaşılmaktadır, bazı topraklar yüzünden miletus ile anlaşmazlığa düşmesi bu durumu kanıtlar. iö 201'de şehri ele geçiren makedonya kralı v. philippos, kendilerine erzak yardımı yapan magnesia kentini ödüllendirmek için myus'u onlara hediye etti.

    mö 2. yüzyılın başlarında kentin nüfusu iyice azalmıştı. öyle ki artık bir kente ait politik işlevlerini dahi yapamaz hale gelmişti. siyasi bir birlik kimliği altında miletus ile kaynaşmış(synoikismos) ve artık onun himayesine girmişti. en sonunda şehrin sakinleri miletus'a göç etti ve kent terk edildi. pausanias'a göre, terk edilmiş kentte fark edilebilen tek yapı, beyaz mermerden inşa edilmiş bir dionysos tapınağı'ydı. bu tapınağın sadece temelleri günümüze gelebilmiştir.

    bizans dönemi'nde kentin yakınlarında bir kale inşa edildi. bu kale avşar kalesi ismiyle bilinmektedir ve myus'a gelindiğinde göze çarpan tek büyük kalıntıdır.
  • milas söke yolu üzerinde tabelası olan ancak oradan döndükten sonra bulması sezgilerinize kalmış antik kent. gitmek isteyenler için; sarıkemer köyünü geçince sola dönüyorsunuz, daha sonra avşar köyünü geçip yaklaşık 1 1.5 km sonra sola dönüyorsunuz orada eski püskü üzerinde ne yazdığı bile doğru düzgün gözükmeyen bir tabela var. hah onun üzerinde myus yazıyormuş bir zamanlar.
hesabın var mı? giriş yap