• nesneler dünyası tinsellikten yoksun, bir madde dünyasıdır. binlerce yıl önceden bu yana felsefecilerin açıklama için en fazla gayret gösterdikleri konulardan biridir. hayatın temel kavramlarından biri olan gerçeklik kavramını da nesneler dünyasıyla açıklamak mümkündür. kişiden kişiye değişmeyen, "doğru" veya "yanlış" şeklindedir gerçeklik. kanıtlanabilir ya da çürütülebilirler.
    platon'a göre nesneler dünyası idealarlai yani düşüncelerle ve kavramlarla zihinsel olarak algılanır. nesneler dünyası sürekli olarak oluşan, değişen ve yok olan objelerin dünyasıdır. idealar dünyası öncesiz ve sonrasız (ezeli ve ebedi) olan evrendir. platon’a göre varlık görünüşler dünyası ve idealar dünyası olmak iki evren vardır. gerçek bilgi, ideaların bilgisidir. idealar değişmez, gözle görülemez, duyularla algılanamaz olan varlıklardır. idealar ancak akıl yoluyla bilinebilir. bunu da filozoflar yapabilir.
    immanuel kantise nesnelerin zihnin imkanlarına, yapısına ve formlarına göre bilinebileceğini iddia etmişti.
    aristoteles' in, platon ile çatışmasına yol açan, "evrenseller" kavramı, nesneler dünyası'nı da açıklar nitelikte. günümüze kadar gelecek olan ve bütün ortaçağ avrupa’ sını "realistler" (gerçekçiler) ve "nominalistler" (adcılar) diye ayıracak olan savaşın ilk çatışması bu. aristoteles, her hangi bir cins ismine, bir sınıftaki öğelere genel olarak uygulanabilecek herhangi bir ad’ a "evrensel" diyordu. ona göre hayvan, insan, kitap, ağaç evrenseldir. ancak bu evrenseller, elle tutulabilecek nesnel gerçekler değil, öznel kavramlardır. bunlar ad’ dır. nesneler değildir. bizim dışımızda bütün var olanlar türel (generik) ve evrensel nesneler dünyası değil, özel ve özgül nesneler dünyasıdır. aristoteles’e göre, platon, evrensellerin nesnel varlıklar olduğunu ileri sürmüştür. nitekim, platon, evrenselin, özelden çok daha sürekli, önemli ve gerçek olduğunu, özelinse kıyıya durmadan vuran dalgaların üzerinde bir dalgacık olduğunu söylemiştir. insanlar doğar, ölür, ama insan sonsuza kadar sürer gider.
  • felsefe tarafındaki bilgiler ve sonrasındaki tartışmalar belli. peki geleceğin dünyası? biz her nekadar darbeyle, mitingle sabah akşam gündem oluşturmaya devam etsekte dünya "nesnelerin interneti"ni konuşuyor. peki nedir bu? yaşam alanımızın tamaminin birbiri ile iletişim kurabilen algılayıcı ile donatılmasi demek. öngörülebilen donatı sayisinin 36 milyar farklı algılayıcidan oluşacağı söyleniyor. bu kısmi bilgiyi öyle böyle biliyor olmamız birşeyler yaptığımız anlamina gelmesin. tembel bir toplum olduğumuz için yine üretmeden hazıra konacağız.

    bu ve buna benzer durumlar, "dünyada acaba sadece bizim toplumumuz olsaydı hala orta çağ döneminde kalir miydik?" düşüncesini akla getiriyor.
  • nesnelere sürekli olduklarından daha fazla anlam yükleyen, her geçen yıl üzerine birini daha ekleyip olanı olduğundan daha farklı gösteren. nesnelere yüklenen sığ kavramların anlamsızca çarpıştığı huzursuz günümüz dünyası.
  • "yeni insan tipini anlamak istiyorsak, onun çevresindeki nesneler dünyasının sürekli etkisine maruz kalan, sistemin en derin noktalarında bile oradan izler taşıyan bir varlık olarak düşünmemiz gerekir. (...) sırf motorunun gücünden ötürü, sokakları haşaratını, yayaları*, çocukları ve bisikletlileri ezip geçme isteğini bir kez olsun içinde duymamış sürücü var mıdır?" theodor w. adorno- minima moralia

    (bkz: nesne/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap