• fransızca bilmiyorum, ama ingiliz usulü piliç çevirme yapacak olursam "ayık gece" anlamına gelen bir isme sahip, yaklaşık iki hafta önce paris'te, place de la république'te başlamış protesto hareketi. şaşırtıcı denebilecek bir hızla, birbirine benzer bir biçimde brüksel, barselona, berlin gibi şehirlere de yayılmıştır.

    protestoların paris'teki çıkış noktası, sendikaların ve öğrencilerin önayak olduğu, hollande hükümetinin fransa'nın zamanla içinden çıkılmaz hale gelmiş iş kanununa yönelik reform tasarısı iken (protestocular bunun halihazırda yüksek olan işsizlik oranını daha da yükselteceğini ve çalışma koşullarını kötüleştireceğini düşünüyorlar); ilerleyen günlerle birlikte çerçeve çok daha geniş bir "yapacağınız siyaseti sikeyim" resmini kapsayacak hale geldi. özellikle paris'in son terör saldırılarından beri -- ki buna charlie hebdo saldırısını da dahil etmek gerekir -- bir nevi "otoriter hasar kontrol modunda" gezdiğini düşünürsek; polisin rahat rahat ortalığı kolaçan edip izin olmadan aramalar gerçekleştirebildiği bir düzenden vatandaşların ziyadesiyle baymış olduğu düşüncesi akla yatıyor.

    tabii bu bayma ancak mevcut hükümete yönelik sabrı taşıran son damla olabilir. hollande'ın hiçbir zaman özellikle popüler bir lider olmaması bir yana, abimiz charlie hebdo günleriyle yaptığı geçici zirveyi hepten geride bırakmış durumda. "sosyalizm abi, iyidir :)" ayağına adamı hükümete getiren solcular zaten bin pişman. sarkozy ve alain juppé anketlerde göz kırpmaya başladı. üstüne, son paris saldırıları sonrasında takındığı sert retorik ancak marine le pen ve yeğenine yarıyor; e bunun da, protesto hareketinin çoğunluğunu teşkil eden orta-sınıf vatandaşın içini rahatlattığı pek söylenemez. bu genel beceriksizlik algısının üzerine, koca fransa'nın endamına yakışmayacak derecede yüksek bir işsizlik oranı da gelince, her fransızın damarlarında akan asil kanda muhakkak mevcut olan vatandaşlık ruhunun ateşlenmiş olmasını doğal karşılamak mümkün. olm herifler o kadar devrim yapmış zamanında amk.

    hareketin belli bir lideri olmasa da iktisatçı frédéric lordon ve gazeteci françois ruffin öne çıkan isimler. hareketin aynı zamanda en büyük şaibesi de bu bana kalırsa, en azından şimdilik. görebildiğim kadarıyla, bu arkadaşlar da bir lidere sahip olmama durumunun bir tür avantaj olduğu yanılsamasını yaşıyorlar (sonuçta sene 2016, di mi lan? hepimiz eşitiz #equality #diversity #blessed). belli ki, birkaç tane gereksiz akademik yayın (?!) dışında varolan yapılarda hiçbir değişime sebebiyet verememiş, çektiği en büyük tepki "ortalığı fazla kirletmeyin..." olabilmiş occupy hareketi, bir toplumsal harekete daha model olmuş. yine de şimdilik çok da moral bozmaya gerek yok, çünkü nuit debout, occupy kadar 68 hareketlerini de anımsatıyor. ama olur da birkaç ay sonra bu hareket tarihe karışırsa ve geriye kalan tek şey insanların "ne de güzel protesto ettik..." anılarıysa, bilin ki bunlardan da adam olmadı.

    ama şimdilik, moral bozmayalım. bekleyelim ve görelim.
  • handiyse bir aydır fransa her gece ayakta.

    17 şubat'ta çalışma bakanı el khomri* yeni çalışma yasasını meclise sundu.
    24 şubat'ta françois'nın* merci patron! belgeseli gösterime girdi.
    31 mart'ta place de la république'te toplanıldı.

    işin başında ortada yalnızca ortaöğrenim düzeyinde öğrenciler vardı. yani bizdeki liseliler. olaylar son halinde hem el khomri yasasını hem de fransa sınırlarını aşan bir boyuta ulaştı. olayların başladığı günden bugüne iki ciddi grev gerçekleştirildi. bugün* de genel grev var. 15 mayıs ise tüm dünya sakinlerinin meydanlara çağrıldığı tarihtir.

    küreselleşmenin doğurduğu küresel körlüğün etkisiyle sözlükte gözden kaçmış olması şaşırtmamıştır. gezi ile aynı öfkeyi, aynı umudu ve aynı kanaati paylaştıklarını bildirilerinde kaydetmiş olmalarına rağmen. gezi demişken iki ülkedeki yöneten-yönetilen ilişkisi arasındaki farkı göstermesi açısından, ibretlik bir iki şeyden bahsetmeli. polis meydandaki çadır ve stantları dağıtırken; fransa başbakanı manuel valls iş arayan yeni mezunlara, staj yapmak isteyen öğrencilere toplamda 400-500 milyon euro'luk yardım sözü veriyordu. içişleri bakanı bernard cazeneuve polis müdahalesine taşla karşılık veren göstericilerle ilgili açıklamasında 'şiddet olaylarının arkasındaki aşırı radikal gruplar'la göstericilerin çoğunluğunu ayırıyordu.

    hareketin lidersizliğini bir zayıflık olarak görmemeli. neticede insan eylemlerini tasarlama gayreti boş bir iştir. aksine spontaneizme bıraktığı alanın darlığından dert yanabiliriz. meydanda birine bu iş nereye gidiyor diye sorulduğunda verdiği cevap işin özü: "dürüst olmak gerekirse nereye gittiği konusunda fikrim yok. ve olmaması da hoşuma gidiyor."

    işin bir yerde şenlik havasında yürüdüğünü kabul etmeliyiz. bu çerçevede ciddi bir politik kırılma beklemiyorum. yine de zihinsel hazırlık ve insani dirilik adına değeri ortada.
  • şu ana değin türkiye'de medyada pek yer almamış fransa'da meydana gelmekte olan toplumsal harekettir.

    eylemler 31 mart 2016'da başlamış. temelini oluşturan "loi travail" denen iş reformu. bu refomda artık daha esnek bir piyasaya olanak sağlamak ve işten çıkarma süreçlerinin kolaylaştırılması mevcut. esasında bununla birlikte üç diğer başlıkla temeli atılmış gibi duruyor hareketin.

    bunlar; nantes şehrinin yakınında bir yere yapılması planlanan "notre-dame-des-landes" adlı havaalanı, goodyear fabrikası işçilerinin eylemleri ve eğitim reformları hakkında başlayan protestolar.

    300-400 kişi ile place de la republique'de başlamış eylemler. sonrasında sosyalist partili paris belediye başkanı anne hidalgo; eylemler iyi güzel, gayet mantıklı şeyler diyorsunuz, ben de sempati besliyorum sizlere ve ancak gün içinde meydanı çok kapatmayalım lütfen orası herkesin kamusal alanı minvalinde bir açıklama yapmış.

    yine bu süreç içinde başbakan manuel valls öğrenci liderleri ile buluşmuş ve sonrasında da; hükümet gençleri dinliyor ve gençlerin endişelerini anlıyoruz, iş arayanlara 400-500 milyon euroluk bir yardım düşünüyoruz şeklinde konuşmuş.

    sonrasında françois hollande bir röportaj vermiş 14 nisan 2016'da ve bu röportaj canlı olarak yayınlanmış meydanda. hollande röportajında; gençlerin eylemlerini meşru görüyorum, onlar kendilerini kendi istedikleri şekilde ifade etmek istiyorlar minvalinde konuşmuş. sonra cumhuriyet meydanından 300 kişi civarı bir grup hollande'ın resmi konutu elysee sarayı'na gitmeye çalışmış, polis dağıtmış.

    hareketin sitesinde avrupa'nın başka yerlerinde de ve fransa içinde etkinlikler harita üzerinden paylaşılmış.

    bu yazının kaynaklarını oluşturan sayfaların bağlantıları ve takibe devam etmek için faydalı olabilecekler;

    https://nuitdebout.fr/ (fransızca)
    https://www.facebook.com/nuitdebout/ (fransızca)
    https://twitter.com/nuitdebout (fransızca)

    https://en.wikipedia.org/wiki/nuit_debout (ingilizce)

    https://www.facebook.com/…-türkiye-1600029953653212 (türkçe)
  • türk medyasında herhalde gençleri özendirici olmasın diye yer almayan ama neredeyse 1 aydır fransa'da tozu dumana katan, gençler ve sendikaların düzenlediği yeni iş yasası (loi el khomri) protestoları. gelişmiş ülkeler, bu tarz gösterilerle kendisini yeniliyor ve demokrasisini dinamik tutuyor; bizde ise devlet baskısı nedeniyle geldiğimiz nokta ortada.

    http://politikaakademisi.org/…r-occupy-hareketi-mi/

    http://mobile.lemonde.fr/…a-place_4911314_3224.html
  • #globalnuitdebout olarak güncellenmiş direniş.

    gündüzleri çalışanlar, insanları köle olarak görenlere, "bir miktar" yaşama şansı karşılığında hayatımızı işgal edenlere karşı geceleri ayakta. küresel isyan günü olsun 15 mayıs. yeni iş kanunu ile kazanılmış haklarını kaybeden fransa halkı geceleri direniyor. kölelik yasası tbmm'den geçti, farkında bile değili insanlar.
    fransa katliamlara karşı, homofobiye karşı, sınırlara karşı geceleri ayakta ve küresel çağrıda bulunuyor. çağrıyı izlemek için

    ekleme: avrupa polisi, devletin ılımlı yaklaşımı diyerek birbirimizi kandırmayalım. egemenin şiddeti her yerde aynı, görünüz.
hesabın var mı? giriş yap