*

  • ben de dahil herkesin erkeklere torpil geçtiğini zannettiği, fakat dün itibariyle son sınıftan birkaç kişinin karnesine 1 veren kadın fransızca hocası. erkekleri sever, kızları sevmez. süslü kızları hiç sevmez. ve her bi halttan az da olsa illaki çakar.
    ayrica bana totti nin imzali resmini vermistir kendisi, burdan bir kez daha teşekkur etmek istiyorum.
  • kiliselere at üstünde girme ayrıcalığına damarlarındaki asil rus kraliyet kanıyla sahip olan, ama bu ayrıcalığının 1917 (bkz: rus devrimi)den beri pek bir işe yaramadığı eski fransızca hocam.
  • lisenin son senesi dersinde kastırmayan tek hocaydı. herkes son haftaya kadar öss falan dinlemeyiz, programımızdan şaşmayız diye kafa ütülerken bu kadın bol bol film seyrettirirdi. dersinin babalanmasına*, sınavda kopyanın allahının çekilmesine göz yumardı. bunu ezikliğinden değil çocuklarla empati kurabildiğinden yapardı. zira istediği zaman pekâlâ sınıfta terör estirmeyi bilirdi.
    bu anlatılanlar sadece kendi dönemime aittir. öncesini sonrasını bilmem.
  • konuşabildiği dillerin sayısı belli olmayan, her bişey hakkında bilgi sahibi olup öğrencileriyle arada dalga geçen bir hocadır. lakin benim gibi fransızcayı bilmeyip her sene 45 ortalamayla geçen birine son sınavda kıyak yapıp 88 vermişti ki bu hayatımda aldığım en yüksek fransızca notudur büyük ihtimalle. bu nedenle severim kendisini ama belli etmem. gördüm mü meraba meraba. o kadar...
  • söylediğine göre, kendisini ağlatmış tek erkek st cyrien olan oğludur.**

    (bkz: boyar)
  • ürgüp'te evleri vardır kendilerinin..
  • hakkında yazılanlardan anladığım üzere her sene derste tıpatıp aynı esprileri yapan hocadır. platonun aşık olunacak mükemmel erkek olduğunu düşünür. üniversitede okurken iki çocuk dünyaya getirmiştir bi de kendisi, ödevlerimizi yapmadığımızda sürekli bunu anlatıp bizi azarlardı. biraz sert gibi gözükse de aslında çok kafa bir hocadır.
  • tapılası insandır. herşeyi bilip hiçbirşeyi bilmiyormuş gibi alçakgönüllü görünür. hareketleriyle, bilgisiyle kısaca herşeyiyle hepimizi kendine aşık etmiştir *. bu arada 4 çocuğu 10 torunu vardır ve 18 yaşında evlenmiştir. kısaca bohem hayatı yaşar.
  • bir gün, cezayir'de çalıştığı sıralarda "acaba bu peçe içindeki kadınlar nasıl hissediyor?" diye merak etmiş ve bir gün çarşaflı olarak sokağa çıktığını ve erkeklerin normalden çok daha fazla kendisini rahatsız ettiğini, tacizde bulunduklarını gülerek anlatmıştır.
hesabın var mı? giriş yap