• iyi danseden, dinlemeyi bilen, varını yoğunu holden a veren, benim de olsa dedirten saygıdeğer kızkardeş.
  • kitapta holden`in olen kardesi allie haricinde methiyeler duzupte hic kotulemedigi tek karakterdir.cocuksu ama inanilmaz olgun olarak tasvir edilmistir. stradlater ve ackley zibidilerinden sonra bir melek gibi cikar karsimiza. birde kendisine uydurma bir ikinci isim takma hastaligi vardir. gercek adi phoebe josephine caulfield dir.
  • kufurden hoslanmaz phobe..ama atli karinca icin delirir.. holden cekip gitmek uzereyekn phobe icin gidememistir...ve ozellikle benim sevdigim insanlari cairma seklimdir...
  • holden'ın kızıl saçlı kız kardeşi. sürekli hazel weatherfield adlı bir dedektif hakkında kitaplar yazar ama hiç birini bitirmez. sinemayı pek sever. en sevdiği filmse 39 basamak'tır. **
  • olağanüstü bir hayal gücü olan küçük yaşına rağmen bir filmin iyi mi kötü mü olduğunu anlayabien karekter. düzene uyum sağlamayla, onu eleştirme arasında çok güçlü bir noktada durma eğilimi vardır. bugünün tanımıyla eq'su yüksek bir karekterdir.
  • elinde bavulunu sürükleyerek gelip, "ben de senle gelicem" dediği anda insanı kalbinden vuran melek.
  • phoebe'nin a perfect day for bananafish deki yansimasi da hic suphesiz sybil carpenter'dir...
    buyuklerde olmayan icsel gorus gucune sahip, masumiyetlerini henuz kaybetmemis, cavdar tarlasindaki ucurumdan henuz dusmemis kucuk masum salinger kizlari...
  • ayrıca düğünlerde fırlayıp abidik gubidik oyunlar oynamayı dans sanan kızlardan değildir. onunla gerçekten dans edebilirsiniz, bacaklarınızın ona göre uzun olması hiç önemli olmaz, tango bile yapabilir.. iyi dans eder, gerçekten dans eder yani. buna bitersiniz.
  • holden caulfield'in hayat ile kendisi arasındaki constant'ı...
  • en az allie kadar sevdiğim, narnia günlükleri'ndeki ufaklığa benzettiğim çocuk.

    holden'ın çok kez "tanrım, phoebe'yi görmeliydiniz, o harika bir çocuktur. yani demek istiyorum ki harikadır."şeklinde bahsettiği kardeşi. çok seveceğini düşünerek bir plak alır ona ama eve gelmeden düşürüp kırar plağı, yine de phoebe kırık parçaları saklayacağını söyleyerek alır hediyesini.

    d.b. evde olmadığı zamanlar onun odasında kalır. çünkü hem oda hem yatak hem de çalışma masası çok büyüktür.

    holden o gece gizlice eve girip okuldan atıldığını anlattığında panikleyip yüz kere "babam seni öldürecek, babam seni öldürecek." der. holden'a hiçbir şeyi sevmediğini, seveceği bir mesleğin dahi olmadığını söyler. ama holden sancılı bir düşünme sürecinden sonra kaldıkları yurtta pencereden düşürülerek öldürülen çocuğu sevdiğini ve çavdar tarlasında koşuşan çocukları uçurumun kenarından çevirme işini ölene kadar severek yapacağını söyler.

    bir de geğirme dersleri alıyormuş okulda bir arkadaşından. holden'a prova edip 'güzel' cevabını alıyor.
hesabın var mı? giriş yap