• pkk ya stratejiden hiç anlamıyor ya da başka bir gücünün kontrolünde. ikisi de olabilir. eski solcular gururla gelecek arasında mantıklı tercihler yapamıyorlar.
  • son zamanlarda özellikle sözlükte yürütülen "pkk'yı desteklemiyorsan akp'lisin demek" propagandasının, aynen ondan evel ota boka faşist deme propagandasında olduğu gibi, doğal olarak ters tepmesidir.
  • psikolojide etki tepki prensibi ile ilgili güzel bir tartışma örneğidir; etkinin etkileyen-etkilenen şeklinde iki özneli olduğu ve -fizikte henüz kesinlik kazanmasa da- sosyal bilimlerde etkinin de, tepkinin de değişken olduğunun bir nevi kanıtıdır.

    sözlükte şu aralar ciddi bir etki-tepki zinciri dönmekte. çok tarafın birbirine yaptığı etki ile sürekli olarak çok fazla insan merkezden savrulmakta. ilgiyle izliyorum, kaygıyla sonuçlarını merak ediyorum.

    şu başlıktaki ifadeye sahip yüzbinlerce insan var. bunun simetriğine sahip yine yüzbinler, daha geniş anlamda "devlet" olarak bakarsak milyonlar var. herkes dışarıdan bakıldığında aynı olan etkiye, farklı tepkiler veriyorlar. bu farklı tepkilerin kaynağı olan, fiziksel olarak düşünürsek, merkeze düşüp o ilk etkiyi yaratan güç. peki o güç nedir? devlet mi, daha eskiye gidersek topluluklaşma mı, daha da öncesine gidersek insan doğası mı?

    düşünüyorum; galiba o "merkez güç" her ne ise ona odaklanmak, esas sorunu çözmemizde yardımcı olacak bize.
  • son 4-5 senedir kendi oluşturdukları çözüm sürecinden vazgeçip neden tekrar pkk ile çatışmaya başladıkları düşünülürse daha iyi anlaşılacak olay. ne oldu yani bu süreçte birisi başkan mı olmak istiyor? birileri tek başına iktidar mı olamadı ne oldu yani? ne alaka değil mi? barzani ile el ele kol kola miting yapan, teröristleri dağdan davul ile karşılayan tek parti chp dönemiydi zaten

    bir oyun var ve herkes kuralına göre oynuyor. tüm aktörlerin rolü belli. 5 yaşındaki çocuk anlardı erken seçimde akp'nin tekrar başa geleceğini. kendilerine milliyetçi diyen bir parti de sonuna kadar karışıklık sözü almış ki daha ilk günden erken seçim diye bağırdı. yırttık kendimizi böyle olacak diye ama dinleyen olmadı. olmasın her şey müstehak bu ülkeye, insanları her türlü kötülüğü hakediyor. dünya ilime, bilime koşarken biz inatla modern dünyadan kopmaya çalışıyoruz. sonra "yabancı ülkeler üzerimize oyunlar oynuyor." oynar, sen böyle salak olursan seni sömürmesinler de ne yapsınlar değil mi?
  • burda aslında "akp li değilim ama bu seçimde akpye oy verdim" diyenlerin geçmiş entrylerine bakın, hepsi yalan söylüyor, asla inanmayın, cem karacanın dediği gibi osmanlı da oyun çok!
  • bunun zıttı olduğunu söyleyenler olmuş. bir de üçüncü bir seçenek var: hiçbirini istemiyoruz ve normal, çatışmaların, ölümlerin olmadığı bir ülkenin vatandaşı gibi huzur içinde, endişesiz biçimde yaşamak istiyoruz. herkesin hakkını demokratik biçimde aradığı, herkesin eşit haklara sahip olduğu bir toplum, bir düzen istiyoruz... çok mu? galiba -şimdilik- türkiye'de bunu istemek çok gibi bir şey. yazık...
  • ooo sümeyyeninkiler hoşgeldiniz efendim sefalar getirdiniz demek algı operasyonunu bu gece bu başlıktan yapıyorsunuz

    ulan bu başlıktaki retoriğin tersini medya, soruşturma, gözaltı, bizzat yönetici konuşması ve hatta çocuk öldürme şeklinde beyninize dikte ediyorlar farkında değilsiniz
  • şaşılacak bir şey değildir, siyaset teorisinde yer bulmuş bir sendromdur, bilenler kullanır, bilmeyen düşük eğitimli vatandaş da yer. sonra da "vatan haini akademisyen rörörö":

    (bkz: rally round the flag syndrome)
  • akp'nin devlet olmadığına inanan safları göstermiştir.

    akp, devlettir. akp gitmez bilmem ne partisi de gelmez. salak mısınız arkadaşım siz devletin her kademesini ele geçirmiş bi yapı nasıl devlet olamaz aq. üstelik devletin kurumları değistirmek isteyen bi yapı he bunlat açık açık şeriat yanlıları aq. harbi salaksınız.
hesabın var mı? giriş yap