• fethiye'de anason bitkisinin en küçük taneli, toz gibi olanları, yani alım satıma yaramayacak ikinci/üçüncü kalite türevlerinin adı. kabaca, öyle gerçek bir şey olmadığı halde cüce anason tanesi denebilir. netekim balıkesir'de poruk zayıf, cılız demekmiş. anason ufağı için kullanılması da önceden bilinen bir sözcüğe yeni kullanım alanı bulmak olabilir.

    susamın da kurumuş, içi boşalmış, yaramaz haline poruk derlermiş ve "ak börtük** oldu." diye yakınırlarmış.

    çukur çeylen'de zamanın birinde hamit'in gözü bizimkilerin bol bereketli anason hasadında kalmış. çocuklarıyla damadını azar dabarla bizden tarafa anason çalmaya göndermiş. son kaldı anasonları çuval çuval evin üst yanındaki yeleken yamaçta savuruyorlarmış. akşamüstü kaygısızca ortada bıraktıklarından, gönderilen gençler birkaç çuvalı omuzlamış gitmiş. götürdüklerinden bazısı poruk çıkmasın mı! poruk demek para etmeyecek, anason tozu demek adeta. hamit gene öfkelenmiş: "abı anasını siktiklerim, yeğni (hafif) oluşundan da mı anlamadınız?"

    (bkz: koruk/@ibisile)
    (bkz: goruk)
  • cahit uçuk'un "cennet bahçe" adlı hikaye kitabında "yakılacak kuru dal" diye tarif edilmiş. talip apaydın'ın "yar bükü" eserinde de bu anlamda görülüyor. yakacak.
    boruk/poruk ayrıca sarı yasemin bitkisine denir. (bkz. http://bitkiselsaglikurunleri.com/…ber-bahadır.html)
hesabın var mı? giriş yap