• yeryuzundeki tum mallar kıttır aynı zamanda ihtiyaç ve istekler sınırsızdır.işte bu aradaki dengeyi sağlayarak bir malın veya hizmetin en ihtiyaç duyulan yerde kulanılması için gösterilen zihni ve fiziki çaba.(bkz: iktisatçı ilkeleri)
  • rasyonel davranışları kısıtlama yada engelleme maksatlı emir cümlesi (bkz: davranma) (bkz: davranmak) (bkz: nüans farkı) (bkz: o ne ki)
  • en az maliyet ya da çaba ile maksimum faydanın elde edilmesidir. bireyin; çoğu aza tercih ettiği, alternatifler arasında tercih yaptığı ve tercihler arasında tutarlı olduğu varsayılır.

    rasyonel davranış, duygusallık ya da fedakarlık gibi değer yargılarının göz ardı edilmesini gerektirir.
  • "lütfen söyler misiniz, insanların gerçek çıkarlarını bilmemeleri yüzünden kötülük yaptıklarını ilk kez kim ortaya attı, kim böyle akıllıca bir söz etti? sözüm ona, insanoğlunun kafası aydınlanır, gerçek çıkarları gözlerinin önüne serilirse burnunu kirli işlere sokmaktan geri durarak, bir anda soylu, temiz yürekli biri olur çıkarmış. bunun nedeni de, aydınlanıp gerçek çıkarlarını yalnız ve yalnız iyilik yapmakta görmesiymiş. hiç kimse bile bile kendi aleyhine hareket edemeyeceğine göre, tek çıkar yol iyilik yapmakmış...

    hey gidi çocuk; saf, temiz yürekli bebek! dünya kurulalı beri insanların yalnız kişisel çıkarlarına göre davrandıkları görülmüş müdür? insanların bile bile, yani gerçek çıkarlarını iyice anladıkları halde, bunları ikinci plana itip kimsenin zorlamadığı başka yollara, bir sürü karışık, tehlikeli işlere atıldıklarını gösteren milyonlarca örneğe ne demeli? evet, insanlar kendilerine gösterilen yolun tam tersine, canlarının istediği yöne yürümüşler; akıl almaz, çetin, neredeyse karanlık yollarda yürümek için direnmişlerdir. dik kafalılık, direnmek onlara çıkarlarından daha tatlı geliyor, anlaşılan

    çıkar! nedir bu çıkar denen şey! insanoğlunun çıkarının nerede olduğunu kesinlikle belirtebilir misiniz? biri tutar, çıkarını, kendisi için iyilik değil de kötülük istemekte görürse, hatta böyle yapmak zorunda kalırsa, buna ne demeli? ya bir de her zaman böyle olursa, o büyük kuralın ne değeri kalır? ne dersiniz, böyle bir şey olabilir mi? (...)

    insanoğlunun çıkarları tam olarak sayılmış mıdır? aralarında hiçbir sınıflandırmaya girmeyenler, giremeyenler yok mudur? bildiğime göre, okuyucularım, insanların çıkarlarıyla ilgili listeyi istatistik rakamları ile ekonomik formüllerden ortalama bir hesapla çıkarmışsınız. sizin çıkarlar listenizde refah, zenginlik, özgürlük, rahatlık gibi şeyler var; bunlara açıkça, bile bile sırt çeviren biri çıksa siz -elbette ben de- onu kara cahilin, zır delinin biri olarak görmez miyiz?

    ne tuhaftır; istatistikçiler, bilginler insanoğlu için birtakım hesaplar yaparken çıkarlardan birini her seferinde gözden kaçırırlar, hatta bunu yanlış biçimiyle hesaba katarlar; oysa her şey bu çıkara dayanmaktadır. tutup bu çıkarı da listemize eklesek ne olurdu sanki! asıl felaket, bu anlaşılması güç çıkarın hiçbir sınıflandırmaya girmemesi, hiçbir listeye sokulamamasındadır."
hesabın var mı? giriş yap