sıçarken sifonu çekmek

• sıçış anından hemen sonra zaman geçirmeden çekilen sifon, koku katsayısını da düşürmek açısından çok faydalıdır. temizlik faslından sonra bir sifon çekme daha gerektirir
• bir diger versiyonu ise tuvaletteki tum musluklari sonuna kadar acmaktir. sac kurutma makinasini cali$tirmak da gecerli bi yontemdir.
• (bkz: osururken gürültü çıkarmak)
• bir de malum nesnenin tam suyla temas edeceği anı hesaplayıp, o anda sifonu çekmek gibi bir atraksiyon vardır ki, bu daha çok akustik problemler nedeniyle yapılır. nasıl herkesin sesi banyoda yüksek ve tok çıkıyorsa, suya düşen nesnenin de normalden daha fazla bir ses efekti olur ki, özellikle yurt ortamlarında bulunan genel tuvaletlerde, banyoda birden fazla insanın bulundugu anlarda bu olay rahatsızlık yaratabilir, çıkan sesin yüksekliğine göre içten kopup gelen nesnenin büyüklüğü hakkında insanlarda fikir oluşabilir. bu nedenle ince ayar bir zamanla ile bu etkinin azaltılması makbuldur.
• tabiri caizse mermer gibi dışkı icra eden kişilerin tuvaleti tıkamamak için çıkartma sırasında belirli periyotlarda yaptıkları eylemdir.
• çoğu zaman asıl amacı gürültü çıkarmak suretiyle osuruk seslerinin duyulmamasını sağlamaktır.
• misafirlik gibi sıçmanın riskli ve stresli olduğu durumlarda, tuvaletten gelen koku ve seslerin bastırılması için kullanılabilecek bir yöntem. aslında herkez sizin içerde çatır çatır sıçtığınızı biliyordur ve bu kimseninde zikinde diildir, ama hepimiz nede olsa sıçarken dünyanın merkezindeyiz hissine kapıldığımız için uygulanmasında bir sakınca yoktur, yanlız bazı klozetler geç dolup geç boşalma sorunu olan tasarımlar olduğu için önce bir denemekte trial versiyonda yarar vardir.
• (bkz: misafir olunan evde sıçılmaz)
• (bkz: incelikler yüzünden) ^*
• sıcak yaz günlerinde sıçarken, sıcaktan bunalan bünyeyi serinletmek amacıyla kullanılabilecek aktiviteler silsilesinin ilk adımlarından biridir... diğerleri için:
  
  (bkz: taharet muslugundan su icmek)
  (bkz: yuzunu taharet muslugundan yikamak)
  ve hatta
  (bkz: taharet muslugunun gote kacmasi)