• su an icin %10'un altında oy alan partilerin meclise girmesini engelleyen kuraldır.

    halkın buyuk cogunlugunun temsil edilmesini engeller.
  • (bkz: berke barajı)
  • bir cok antidemokratik uygulama gibi "ulkede istikrar saglanmasi" bahanesi arkasina saklanilarak uygulanir secim baraji. oysa asil yapilmak istenen halkin mecliste temsilinin engellenmesidir.

    ulkemizde secim barajiyla birlikte partilerin ittifak yaparak secimlere katilmasi da bir donem yasakti. birden fazla secime kendi adiyla katilmayan parti kapatilirdi. secim baraji ve ittifaklarin engellenmesi, demokratik bir meclisin kurulmasini engelleyen etkenlerdi. ancak sonradan bakildi ki secim baraji bu konuda tek basina yeterli oluyor; ittifaklar onundeki engeller kaldirildi.

    avrupa'da yillardan beri bircok ulke koalisyonlarla yonetilmektedir. demokratik olarak gerekli acilimlari yapmis bu ulkelerde koalisyonlar da gayet uyumlu bir sekilde isleyebilmektedir. oysa ulkemizde koalisyon dendigi zaman akla hemen istikrarsizlik, cikar catismalari ve akabinde surekli dagilip yenisi kurulan hukumetler gelmektedir. parti ici demokrasilerin olmadigi ortamlarda partiler de mecliste demokratik olarak var olamamaktadirlar. son chp secimlerinde de goruldugu gibi genel baskan adayligi icin bile delegelerin %20'sinin imzasinin istendigi partilerin mecliste de demokratik bir yonetim anlayisini benimsemeleri beklenemez.

    %10 baraji neye gore konulmus o da belli degil. niye bu oran %5 degil? halkin yarisindan fazlasinin kendisini temsil etmesi icin sectigi milletvekillerinin meclise girmesini engellemekse eger istikrar, o zaman baraji %20 yapalim da bu istikrar saglansin!
  • her parti için aynı (%10) olan barajdır.
  • iktidardaki partinin aldigi oy oranindan cok daha fazla milletvekili cikarmasina sebep olmaktadir. bu yuzden de "secim barajini iktidar partisi destekler, muhalefet partisi ve meclis disindaki partiler karsi cikar." seklinde pragmatist bir yaklasim olusmustur. su anki durumda secim baraji meclisteki muhalefet partisinin de, iktidara gelemeyecek olsa bile, daha yuksek milletvekili cikarmasina sebep oldugundan "istikrar icin secim baraji sart." gorusunu chp de desteklemektedir. iktidarda ya da muhalefette olduguna gore soylemini degistiren partilerin varligi secim barajinin degistirilmesi/kaldirilmasi konusundaki umutlari da tuketmektedir.

    ne yazik ki secim barajinin kalkmasi icin iki olasilik bulunmaktadir. birincisi; secim barajini kaldirmak ilk secimlerde daha az milletvekili cikarmasina sebep olsa bile ilerleyen donemlerde bu yuzden meclis disinda kalabilecegini goren bir partinin iktidara gelmesi. ikincisi ise avrupa birligi'nin secim barajinin antidemokratik oldugunu hukumete bildirmesi...
  • her seçimde milyonlarca oyun yok sayılmasını getiren şeydir. öyle ki bazı illerde %40, %60 oy alan bir parti genelde barajı geçemediği için o ilin milletvekilleri %10 alan partiye gitmektedir. bunun genele etkisi de seçmenlerin %25'inin oylarını alan bir parti katılımın az olması (baraj katılımı da düşüren bir etkendir) yüzünden mevlisin %66'ısını kaplayabilmektedir.
    seçim barajı hem temsilde antidemokratiktir hem de oy verme sürecinde antidemokratiktir çünkü çoğu seçmen (sağ veya sol) oy vereceği partinin barajı geçemeyeceğini bildiği için daha çok oy alabileceğini düşündüğü partiye oyunu vermektedir. böylece baraj sayesinde hiçbir zaman insanlar istedikleri partiye oy veremeyebilirler. bu da zorla oyların belli partilere kanalize edilmesi demektir ki burada daha da tehlikeli bir şey işin içine giriyor: medya. seçimlerden önce hangi partinin barajı geçecek durumda olduğunu hangisinin bir iki puanla geçemeyecek olduğunu bize "öğreten", "belleten" medyadır. yani baraj bir yerden sonra medyanın belirlediği bir iki partiye oyların akmasını getirir.
    istikrarı üretilen düşüncelerle değil, yukarıdan getirilen kurallarla sağlama çabasıdır.
  • varlığı yalnızca istikrar yalanıyla açıklanagelmektedir. seçim barajını kaldırılıp daha adil bir sistem uygulanırsa çok başlılık hasıl olurmuş, memleket yönetilemez hale gelirmiş.

    oysa bugüne kadar uygulanan en adil seçim sisteminin (bkz: milli bakiye sistemi) uygulandığı tek seçim olan 1965 seçimlerinde (bütün partiler oyları oranında temsil ediliyordu parlamentoda. örneğin yüzde 2 oy alan bir parti, bugünkü milletvekili sayısına göre 11 miletvekilliği, yüzde 50 oy alan 275 milletvekilliği çıkarıyordu) adalet partisi yüzde 52 oy alıp tek başına iktidar olmuştur. bu da istikrar palavracılarına kapak olmuştur.

    aynı adalet partisi'nin ve onun geleneğini takip edenlerin, 1965 seçimlerini göz ardı edip söz konusu palavralara tevessül etmeleri, sırf türkiye işçi partisi'nin meclis'e girmesini engellemek için sistemi değiştirip ertesi seçimlerde koalisyona mecbur kalması ise memlekete özgür ayrı bir enteresanlıktır.
  • türkiye'deki en antidemokratik uygulama.
  • bir tur band pass filter uygulamasidir.
    (bkz: mozaik degil ulan mermer)

    uyari uzerine edit: efendim high pass filter olacakti (elbette nicelik olarak, nitelik degil).
hesabın var mı? giriş yap