• tabi şimdi uzun uzun yazınca "vuuu adam haklı" denmesini bekliyor haliyle. rosa luxemburg da senin gibi düşünüyormuş, lenin kapağı takmış. devrim mevrim bilmem ama al oku. belki anlarsın solcular kürt hareketini (bak pkk demiyorum) neden desteklemeliymiş.

    edit: "tabi şimdi uzun uzun yazınca "vuuu adam haklı" denmesini bekliyor haliyle" cümlesini,
    "uzun yazınca haklı gibi gorunuyorsun" diye okuyanlar var bu başlıkta.
    ha bide unutmadan kusura bakma rosa'yı tek cümle ile mat edememiş lenin. o da onun eşekliği olsun.
  • bir insan sınıf çelişkisini bilmiyor ve solcu olduğunu iddia ediyorsa destek olmak zorunda değildir ama aslında solcu da değildir. yani kendini öyle tanımlıyor diye solcu olacak değil ya. sosyoloji bu kadar afaki bir bilim dalı mı? bence ben solcuyum deyince solcu mu olunuyor? tek derdi kürt özgürlük hareketini desteklememe özgürlüğü olan bir insan kesin ve net bir şekilde küçük burjuva ideolojisine sahip sıradan bir liberalisttir. özgürlük sevdası yüzünden kendini solcu sanıyor olabilir ancak kürt halkının içinde bulunduğu çelişki konusunda tek bir mücadelesi yoksa afedersin de neyin solculuğu bu? sadece kürt halkı değil, ezilen tüm halkların kendi kaderini tayin hakkı solcuların mücadele hattıdır. çünkü bu halkların ezilen olması sınıfsal bir çelişkidir. sol sekterin hedefi de sınıfsız toplumu yaratmaktır.

    (bkz: kendini solcu zanneden top sakallı kemalist)
    (bkz: küçük burjuva ideolojisinin eleştirisi)
  • kürtçü ırkçılarını hümanist, insan hakları savunucusu, mazlum halk olarak göstermek görevi solcular üzerinden yürütüldüğü sürece bu kervan böyle gider.
  • kürt hareketi denilen hakikaten kürt hareketi olsa solcuyu bırak provokatörler, troller hariç en türk milliyetçisi hatta türkçü adam bile desteklemeye başlar ama kürt hareketi değil kürtleri de vuran bir terör hareketi ve ondan bağını koparamayan, reddedemeyen siyasi yapılar var ortada. bu nedenle kendi içinde anlamsızlaşan, eriyen bir söylem oluşuyor.
  • adam yırtınmış uğraşmış ama kemalist solculuğun yozgatta yunan turistin çiçekli elbiseyle dolaşma hürriyetinden ileriye götüremedi.

    yozgatta çiçekli elbiseleriyle dolaşamayan yunan kızları derneği fahri başkanı yazısı.

    edit: 90'larda gerçek solcuların ve hatta islamcıların kabul ettiği bir gerçek vardı ki o da kürt halkına ve kürt değerlerine karşı bir zulüm vardı. ingilizce, fransızca moda iken kürtçe şarkı yayınlamak dinlemek yasaktı. bugün ise kürt hareketi kürtçülük haline gelmiş ve kürdistan kurulsun da abd ile mi paslaşırız israille mi farketmez noktasına gelmiştir.

    kemalizm ise hep yanlış yerde durdu. pkk'nın varoluş nedenlerinden biri olan bu kemalistler kürtlere zulmedip pkk belasını başımıza açan sebep oldular. diğer yandan bütün dünya görüşü sekülerleşme olan bu insanlar dün başörtülülere karşı katı tutum sergileyip "türkiye iranlaşıyor" çığlıkları atarken bugün özgürlükçü oldu. hepimiz soyunsak bütün mesele hallolucak sanki!
  • sınıf çelişkisini "bilince" kürt hareketinin ağalar, iş adamları, sosyalistler, sosyalist olduğunu iddia eden ırkçılardan oluştuğunu gerçeği değişiyor mu?

    acaba hdp'ye destek veren ağalar toprak reformunu destekliyor mu. hdp'nin sağcıları kadınların evlilikte kendi soyismini korumasına, iş gücüne katılmasına, kadının birey olmasına, lgbt bireylerin hayatta ayrımcılığa uğramadan varolma hakkına saygı duyuyor mu?

    sınıfsal çelişki diyerek, sosyolojinin afaki bilim dalı olmadığından bahsederek işi yokuşa sürmeyin. ülkede ezilen miliyetçiliği diye bir haltı pazarladılar, seneler evvel devletler düzeyinde "ilk" çıktığında stalin'in bile siktir çektiği söylenen bir kavram bu.

    bu kavram kimliklerin ezilmesine karşıtlık anlamında doğruyken, gerektiğinde etnik temizlik tehdidi eden bir harekete kalkan yapıldı.

    işçi demokrasisi desen ya da sadece demokrasi desen, tek irade önderliğin denilen bir hareketin sınıfsal çelişkide gençleri yem ettiği ortadayken, sınıf siyaseti diyen ancak gerektiğinde sscb'nin kimlik politikalarını bile yeterince sosyalist görmeyen adamlar, nato'ya çağrı yaparken soldan bahsettiler.

    bu ülkede sünni şeriatçı türk ya da kürt sağcı değilsen, solcusundur. bu ne yazık ki bu toprağın gerçeğidir.

    ezilen tüm halkların kendi kaderini tayin hakkını nasıl, kuzey ırak'ta, suriye'de ve zorunlu askerlik hizmetini gerçekleştiren yoksul gençleri öldürerek birileri takmadıysa, doğal olarak bundan bahsederek aynısını istemesi abestir.

    bu noktada kendini solcu zanneden apocuların, mussolinicilikten ve şövenizmden kurtulması gerekmektedir. küçük burjuva demeden önce kuzey kore ırkçılığını aşın.

    bunun dışında sol, ayrımcılığa karşı olmalı, kimlik baskılanmasını reddetmeli ve işçilerin hakkını savunmalıdır.

    neoliberal yağmada tkp'ye sen kemalistsin ondan akp'ye muhalefet etmeyi sol sanıyorsun diyen kürt milliyetçilerininse nasıl 2009'da solla alakası yoksa bugün de yoktur.

    en büyük artısı ırkçılıkla batıdaki türklere küçük burjuva radikalizmi ve beyaz suçluluk duygusu satan bir hareketin goygoyunun kendini solcu sanan vb. top sakal demesi de komedidir.

    öfke patlamalı komedi bu. türkiye'ye has mı bilemiyorum ancak trajikomik olduğu kesin.

    ibretlik:

    (bkz: akp'ye muhalefet yapınca kendini muhalif sanmak)
  • sağcılar, kürd hareketi ve karşısındaki güç arasında kendilerini nerede konumlamış ise cevabını bu duruma bakarak da bulacağınız soru...kaldı ki hiçbir solcu kendisini yapmaya zorunlu hissettiği için politik-siyasi tavır belirlemez, solcu seçer ve tercih eder. beynini bir ideolojiye gönüllü kiraya vermiş kemalistler ve sair ırkçılar sol siyasi tavrı kendi meşreplerince yorumlayıp "zorunluluk" olarak lanse etseler dahi bu, solcuların özgür iradeleri ve bilinçleri ile karar verdikleri bir hal'dir.

    ...diğer yandan sefil bir ırkçılık ile sadece kafalarını değil siyasi duruşlarını da ideolojik goygoya boğan ulusalcı-maocu tayfası zaten siyasi sol tanımının içinde yer alamayacağından solcular için pek de dert edilmemesi gereken durum.

    ha solcular zaten nerede duracaklarını biliyorlar: (bkz: nejat ağırnaslı) ve (bkz: aziz güler)
  • öncelikle sol derken nasıl bir sol kast ettiğiniz önemli. mesela ;

    özgürlükçü bir sol olabilir (liberal sol)
    sınıf çatışması vs diyen, marksist sol olabilir
    kimlik çatışması vs diyen, neo-marksist bir sol olabilir.
    veya sosyal adalet vs diyen sosyal demokratlar falan filan olabilir.

    yani dünyada sol diyince tek bir sol yok, aynen sağ diyince tek bir sağ akım olmadığı gibi.

    ancak, solun tüm türlerinin neredeyse ortak özelliği ilerlemeden yana olmasıdır. yani sol muhafazakar, korumacı değil, ilerlemecidir. yalnız ne yönde, nasıl bir ilerleme sağlanacağı işte farklı sol düşünce akımlarının konusudur.

    bu anlamda türkiye'de bir topluluğun, sınıfın, kimliğin veya bireylerin özgürlüğünün olmaması, kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğraması veya ekonomik anlamda ezilmesi gibi problemler solun genel konulardır.

    türiye'de de kürtler eğer ki bu tarz problemler yaşıyorsa, evet sol bir düşünceyi savunduğunu iddia eden bir insan kürtlerin de bu tarz problemlerine ilgi duymalıdır. burada kürt kimliği önemli değil, yerine farklı kimlikleri veya sadece bireyleri de koyabilirsiniz, bu tarz roblemler yaşayan herkes solun meselesidir, ilgi alanıdır.

    peki ben kendimi solcu olarak tanımlıyorum, ama belli bir kimliğin problemlerini göremezden geliyorum (yani başlıktaki soruya hitaben, kürtleirn problemlerini) olabilir mi? evet olabilir. nasıl olabilir ? mesela milliyetçi sol iseniz , nasyonal sosyalist vs iseniz, bu dediğinizi yapabilirsiniz. tabii bu biraz çelişik bi durum mu, evet, aynen bi dönem akp iktidarında ortaya çıkan liberal muhafazakar gibi bi şey. çünkü solun genel olarak evrensel bir şekilde savunduğu 2 prensip vardır; özgürlük ve eşitlik (bunların önemi sol düşünce akımlarına göre değişir). dolayısıyla, bu evrensel savunulan değerleri siz 'evrensel' bir şekilde savunmuyorsanız, ne kadar solsunuz, tartışmalı.

    tabii bunun tam tersi yönde de bi eğilim mevcut olabilir, mesela kimlik çatışmaları tezini o kadar abartmışsınızdır ki, ezilen kimliği ezdiği iddia edilen kimliğin problemlerini görmezden de gelebilirsiniz (mesela radikal feministler), kürt hareketi de bu noktada türkiye halkının geri kalanının sorunlarını görmüyor olabilir mi, evet olabilir, böyle bi şey de var. hdp'nin savunduğu radikal demokrasi denen şey de bu tarz bi şey zaten biraz.

    sonuç olarak, türkiye'de özgürlükten ve/veya eşitlikten yana ilerleme sağlanacaksa bu türkiye'de yaşayan herkes için olmalı, yoksa anlamsız olur, solun değerleriyle uyuşmaz. ben böyle düşünüyorum.

    not: burada kürt hareketi derken, pkk meselesini konuya hiç katmadım. şiddeti bir çözüm olarak gören düşüncelerin (sol veya sağ olsun, fark etmez), artık geride kaldığını ve tartışmanın bile gereksiz olduğunu düşünüyorum zaten. kürt hareketi derken legal anlamda siyaset mücadelesi veren kürtlerin kast edildiğini varsayıyorum.
hesabın var mı? giriş yap