• kişinin bir eşi, sevgilisi vesairesi varken, belli belirsiz bir seksüel çekim temelinde, karşı cinsten biriyle fingirdemesinin bilimselleştirilmiş adı.

    örneğin, evli bir kadının "lütfen memedali bey" demesi ya da sevgilisi olan bir adamın iş yerindeki sekreter kıza "bebeğim" diye hitap etmesi.

    ayrıca (bkz: sosyal fingirdeşmecilik)
  • hakkında kesin bir tanım bulunmayan, ancak genel hatları belli sosyal ilişki biçimi. genel anlamıyla kişinin halihazırda bir ilişkisi olsa bile, kafasında arada bir gezinen "ya ben x ile birlikteyim ama, acaba diğer kadınlara/adamlara hala çekici geliyor muyum?" sorusunun cevabını bulma amacı taşır.

    bu yönüyle anlaşıldığında sosyal flört bir ego tatmin aracıdır ve her sosyal gruptan insan tarafından bilinçli / bilinçsiz sıkça başvurulur. amaç flört edilen taraf ile bir noktaya ulaşmak değildir; öpüşmek veya yatmak gerekli değildir, ancak kişinin, kendisine çizdiği ve sosyal çevresinin kabul ettiği sınır olan "ilişki varken gidilebilecek maksimum nokta"dan önce döndüğü, bunu yaparken karşıdan da ilgi gördüğünü, hala iyi bir "oyuncu", "skorer" olduğunu görecek kadar ego tatmini yaptığı ve baskın sosyal normlar, kişisel ahlak anlayışına göre ilişkiye eylem ile ihanet etmediği noktadır.
  • ilişki varken yapılıyorsa aldatmaktır, itirazı olanın suratına tükürmekten çekinmem.
  • düşüncesi can sıkıcı olsa da hayatın içinde kaçınılmaz olarak yaşanan flört biçimidir. engellenmesi neredeyse mümkün değildir. her canlı sosyal flörtü tadacaktır.
  • insanların, günlük flört ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan olay/flört tipi.
  • mühendislerin pek beceremediği flört tipi. bunun için (bkz: sayısal flört)
  • sosyal flört; iş arkadaşı, komşu veya sebze reyonunda avokado seçerken gözümüze takılan yakışıklı/güzel bir insan ile ayaküstü muhabbetleri, içten içe fiziksel beğenileri ve sosyal mecradaki layklaşmaları kapsıyormuş.

    fakat, sevgiliniz varken -bir ilişki içindeyken- ofiste, asansörde, kafede, okulda veya herhangi bir sosyal ortamda ilk kez gördüğünüz ve aklınızdan şimşek hızıyla geçen ‘ne kadar hoş bir erkek/kadın’ düşüncesi, eros'un okunun münasip bir yerinize saplandığı anlamı da taşıyor olabilir. dikkat.

    sosyal flört; cinsel beklentilerden uzak, günümüz şartlarında aldatmadan sayılmıyor. ne zaman aldatma sayılıyor? sevgiliniz ya da eşiniz olduğu halde her gün onu düşünmeye başladıysanız, onu görmek için partnerinize alenen yalan söyleme gereği duyuyorsanız, onu arzulamaya başladıysanız, kulaklarınız alevleniyor, karnınızda kurtçuklar cirit atıyorsa, sosyal flörtün sınırlarından çıkmış ve ihanet boyutuna ulaşmış sayılıyorsunuz. çünkü sosyal flörtün altın kuralı tamamen spontane gelişen iltifatlar, bakışmalar sonucundaki ego tatminiyle doyuma ulaşmak. aynı şekilde çekici olduğunu düşündüğünüz birine ‘bugün ne kadar güzel görünüyorsun’ demekle yetinmek. dozajı aştığınız an sosyal flört değil, yeni aşklar arayışındasınız demektir.

    saçma sapan işler. beynimizin bu incecik çizgiyi ayırt etmesi imkansıza yakın olasılık. her gün ‘bugün ne kadar güzel görünüyorsun’ diyen biri zaten dikkat çekmiş oluyor bir kere. ve iltifatlar süregeldikçe, karşı tarafın farkındalığı artmış oluyor. ister istemez akşam eve gittiğinizde tahayyülleri süsleyen bir varlığa dönüşmüş oluyorsunuz.

    ha ama gerçekten hiçbir çekim hissetmediğiniz, sadece gönlünü hoş etmek istediğiniz insanlara yaptığınız iltifatlar sosyal flört statüsünde.

    bu çağda, sosyal flört olayından kaçamayacağımızı öncelikle kabul etmek gerekiyor. lakin, o sınırı nasıl koruyacaksınız orası muamma. millet sekse o kadar aç ki ince çizgi, kırmızı çizgi, sosyal flört falan hak getire.
  • içicilik gibi önüne, "toplum içinde" anlamına gelen sosyal sözcüğü getirilmiş bir kavram.

    bir kişinin duygusal bir ilişki içerisinde olmasına rağmen başka bir karşı cinsle muhabbet ediyor olmasına kesinlikle sosyal flört denemez. bunu gün içinde defalarca yaşıyoruz.

    ancak ve ancak tanımadığı bir karşı cinsle tanışıp muhabbet edip duygusal yakınlaşma yaşamasına denebilir. hoş değildir fakat her insan karşı cins tarafından beğenilmeyi ister. tadında kaldığı ve uslu uslu evlere dağılındığı takdirde hoş görülebilir.

    sosyal bir varlığız ve rahatlık alanımız dışındaki farklı insanlarla da sosyalleşebilmeliyiz.
  • altında yatan temel ihtiyacın ego tatmini olduğu ve hali hazırda zaten süreğen bir ilişki içinde olan insanların, ilişkide oldukları insanlar dışındaki kişilerle aralarında cereyan eden iletişim şekli.

    bildiğimiz flörtten sosyal flörtü ayıran temel özellik; alelade ve spontane gerçekleşmesidir. ortada derin düşünceler, hayaller, arzular yoktur. bu gibi haller mevcutsa, taraflardan en az biri flört ediyor demektir. neden en az biri; çünkü bir diğerinin amacı bir ilişkinin temel basamağı olan flörte adım atmak değil, ilgi sağımı yapmak olabilir. bu noktada, kişinin sosyal flört saydığı zemin kayganlaşıp flörte dönüşebilir veya karşı tarafa yanlış mesaj vermeye neden olabilir; dikkat etmekte fayda var. sosyal flört derin bir gündeme ihtiyaç duymaz, anı güzelleştirmek içindir. elbette bir iltifattan ve kibarlıktan fazlasıdır, ancak sosyal flörtü iltifattan fazla ve farklı yapan şey kişinin cins-i latif hissetmesine sebebiyet vermesidir. dahası, güzel sözler mutlaka ama mutlaka beğenilen / takdir edilen birinden geliyor olmalıdır. zaten özünde şuna işaret eder “bunun bile dikkatini çektim”. zaten bunu düşündüğümüz an sosyal flört amacına hizmet eder ve bir süre için ihtiyaç gidererek kendini imha eder.

    maalesef bu hissiyat hayatınızdaki kişilerce sağlanamaz. on üzerinden on puanlık biriyle birlikte olsanız dahi, on üzerinden yedi birinin beğenisini iyileştirici bulabilirsiniz. bunun da temel sebebi flörtün ya da sosyal flörtün kendinden menkul belirsizliğidir. transparan giyim nasıl ki direkt çıplaklıktan daha libido artırıcı ise, bu da o hesap. el oğlunun / el kızının iki güzel sözü iyi hissettirir çünkü ne düşünerek ne kurgulayarak söyledi yüzde yüz bilemezsiniz ve bilemediğiniz için durumu daha çekici bulursunuz.

    sonuç olarak, ne romantizm ne de hedonizm sınırlarına varan bir iletişim şeklidir sosyal flört. asla ayartma ya da asılma amaçları taşımayan, yalnızca benliğin cinsiyet temelli bölgelerini pohpohlamayı hedefleyen bir eylemdir.
  • her zaman o kadar kirli olmayan, hayatı kolaylaştırmak, işleri yürütmek, iyi bir dostu yanında yörende tutmak, çeşitli bakış açılarından faydalanmak için de yapılabilen ölçülü nezaket gösterisi, giyim kuşam gibi yüzeysel iltifat, esprilere gülmek/esprilerle güldürmek, resmi bir meselesine yardımcı olmak, sohbet etmek gibi, seksuel tansiyon karıştırmadan edinilebilecek bir sosyal besin. hemcinslerle de olabilir. bir işi halledeceğin meslektaşına "x bey/hanım ceketi yeni mi aldınız valla rengi sizi açmış bu arada z maili bana yollayabildiniz mi" demek vs. yani şurada bile flört etmeden birçok insanla başlıkları teati ediyor, entry'lerimize dair yorumlar yapıyoruz. bu bize iyi hissettiriyor. partnerimiz varsa ona da bahsederiz hatta bir gizli saklı olmadan.

    iletişimin dozunu bilmek, kötü niyet taşımamak veya ucu açık ifadelere yer vermemek ve bir partner varsa bunu asla gizlememek önemli tabi. insanlar üniversitede veya iş yerlerinde nasıl network kuruyor, işte bu gibi iletişim yollarına başvurarak. aksi çok ilkel kalıyor her bir hamleyi çiftleşmeye taşımak beklentisi; olağan nezaketinizi hemen "güldü verecek" algılayan erkekler, erkeğin sıradan nezaketini "bu adam bana yürüyecek" olarak notlandıran kadınlar gelişim basamağında daha yol katedecek gibiler. sanırım bir bir doyma noktasına ulaşmak lazım bu da insan tanıyarak, saçmalıklarla mücadele ederek, bakış açısı seçkisiyle oluyor. ne kadar gelişkin insan tanıyorsam özel hayatlarında uzun vadeli sadakat içeren ilişkilerini sürdürürlerken, diğer insanlarla da iyi hissetmeye/hissettirmeye dayalı bu tip iletişimleri şeffaflıkla kurmaktan imtina etmiyorlar.

    sosyal ürün olarak rutinlerimizde yer alması gereken bu iletişim ağına da karşı çıkarsak eh o zaman içine kapanık veya tarafların birbiri üzerinde tahakküm kurduğu, duygusal olgunluğa kavuşmamış ilişkilerde debelenip, haremlik selamlık yaşayıp insanları dokuz yerinden çatlatalım sonra da gizli saklı başka hayatlar kurup patlayıp hep beraber de müge anlı'ya çıkalım, madem.

    sosyal flört karşı tarafın cinsiyetinden bağımsız onay/muhalefet sayesinde iletişim sağlayan olağan bir ihtiyaçtır, hayatınızdaki insanlar birileriyle bir şeyler teati ettiler diye yeni oyuncak bulmuş bebek gibi başkalarına yöneleceklerse zaten derhal yönelsinler, zaman kaybettirmesinler. “kendisi için benden daha iyisini buluyorsa zaten benimle vakit kaybetmesin, mutlu olurum onun adına” diye düşünürüm hep. onun için benden daha iyisi varsa benim için de ondan iyisi mevcut demektir bu. kalbi ruhu aklı ve gelecek imajinasyonları sizinle dolu değilse, bir zahmet bir an önce başkalarıyla yürüsünler, zaten. bütün alanları sizinle dolu, kendinizi öncelik hissedebildiğiniz ve sizi tatmin eden insan dışarıdakilere nazik ve zarif davranıyor diye kimse mutsuz olmamalı, işte sosyal flört bu zerafettir. ha ama partner sizi mutlu etmiyorsa, öncelik değilseniz, enerjisini size tanımak yerine başkalarına vakfediyorsa karşı tarafa selam vermesi bile size batar ve bunda da haklı olursunuz, “en çok benimle ilgileneceksin” diye zıplamak yerine de zerafeti burada siz gösterebilir, karşınızdakini arayışıyla başbaşa bırakıp arazi olabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap