• tübitak'ın (tam açılımı türkiye bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu olan kurumun yani) “tillo evliyalarının kerametleri” isimli bir projeyi 2016 yılı ortaöğretim öğrencileri araştırma projeleri yarışması
    bölge sergisine davet etmesi olayıdır.

    çeşitli gazetelerde yer buldu bu olay. açıkçası sözcü abartması olabileceğini düşünmüştüm başta. ancak tübitak'ın kendi sitesinden de ulaşılabiliyor. şu linkten 98. sıradaki projeye bakarak görmeniz mümkün. başka buna benzer projeler de var tabi. mesela birisi de "aydınlatan ayak izleri" evliya menkıbeleri isimli bir proje. okulun da gurur kaynağı olmuş.

    tabi bu projelerin içeriğini bilemiyorum. türk dili ve edebiyatı alanında yarışıyor bu projeler. ve bu alandaki projelere bakıldığında da genel olarak bir standartsızlık göze çarpıyor. evliya nedir, keramet nedir? bunları nasıl bir bilim kurumunun açacağı proje sergisine konu edebilirsiniz?

    bu aralar tübitak imam hatipler için müthiş bir sömürü kaynağı haline gelmeye başladı. bakıyorum da maaşallah ülkede bilim ve teknoloji alanında çalışmalar yapan insanları, gençleri desteklemesi gereken kurum bol bol bu tarz projelere yatırım yapmaya başlamış. anlaşılan cübbeli'nin isteği yerine geliyor. ülke bilimden, felsefeden ve teknolojiden bir bir elini çekip, kaynaklarını üfürükçülere harcıyor. çok güzel yoldayız çok. bu hızla gidersek on seneye kalmaz orta çağa dönmüş oluruz.

    edit: proje'nin içeriğine ulaşamadım. ancak sözcü'nün haberinde projenin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiş. aynı haberde projenin bilimsel bulunmadığı için ankara'ya davet edilmediği belirtilmiş.

    benim asıl canımı sıkan mesele bu tarz projelere tübitak'ın verdiği desteğin gözle görülür ölçüde artması. kardeşim diyanetin müthiş bir bütçesi var. uçuk maliyetlerle sosyal tesis yapana kadar bir zahmet açsınlar böyle proje yarışmaları, onlar ödüllendirsin bu gençleri. tabi diyanetin varlığı bile ayrıca sorgulanmalı devleti laik, toplumu müslüman bir ülkede ama o aşamayı çoktan geçtik maalesef.

    evliyalarla, şeyhlerle, dervişlerle ilgili ülkede istemediğiniz kadar derleme var. bunlar ismi bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu olan bir kurumun ilgilenebileceği şeyler değil. yapılmaya çalışan şey ise çok bariz. islam-bilim sentezi yaratmak. kimse kusura bakmasın ama bu iş kılıçdaroğlu- erdoğan çekişmesinden çok daha önemli bir mesele. böyle bir sentez yaratıldıktan sonra bu ülkede evrim teorisi anlatabilecek olan hocayı zor bulursunuz. ve yarın bir gün bu nesiller yetiştiğinde bilim ve felsefe tartışabilecek insanlar kalmayacak.

    insanların inançlarıyla ilgili hiç bir problemim yok. bilakis, asıl sıkıntı bu inançların devlet eliyle yönlendirilmesidir. bu ülkenin bir kurumu kimlerin evliya olduğuna, kimlerin kerametlerinin hakiki olduğuna mı karar verecek? bu ülkenin bir kurumu hangi inançların doğru olduğuna mı karar verecek? bu çok tehlikeli bir şey. hafife alınmamasını öneririm.

    edit2: tekrar bir entri girmek istemiyorum. bazı eleştirilere buradan bir iki şey söylemek istiyorum.

    şu ana kadar bu başlıkta yazılan eleştirilerden kabul edebileceğim tek eleştiri için bkz. #59987343
    maalesef projenin içeriğiyle ilgili güvenilir bir kaynak bulamadım. konuyla ilgili tek bilgi çeşitli haber kaynaklarından aldığımız bilgi. onda da projenin tam da isminde geçtiği üzere evliyaların kerametleriyle ilgili olduğu belirtiliyor. bunu birinci entride de söylemiştim gerçi. eğer o entride bahsedilen şekilde bir çalışma olsa, değerli bir çalışma olacağını ama yine de tübitak'ın değil de başka kurumların bu tarz araştırmaları değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. yazara da haklı eleştirisinden dolayı teşekkür ediyorum.

    geri kalan eleştirilerden birisi bunun da dahil her şeyin bilimsel bir çalışma olabileceği yönünde. bu doğru değildir. yanlışlanamayacak şeyler bilimsel bir gerçekliğe doğru yol alamaz. konuyla ilgili olarak (bkz: garajımdaki ejderha)

    bir diğeri tillo'yu bilmememle ilgili. evet sevgili yazarlar, tillo'yu bilmiyorum. bu başlığı açabilmek için illa ki tillo'yu bilmem gerektiğini de düşünmüyorum açıkçası. zira bir proje dünyanın belli bir yerinde yapılınca bilimsel, başka yerinde yapılınca bilimle alakasız olmuyor. cübbeli ile ilgili verdiğim link ise bir zihniyetle alakalıdır. bilimse bu da bilim diyerek tamamen inançlarla açıklanan ve kıymeti kendinden menkul fikirlerin bilime sokuşturulmaya çalışılmasıdır. iki meselenin alakası da budur. bizim için ne kadar kutsal olursa olsun, dogmalarla bilim yapılmaz.

    bir yazar arkadaşımız da meseleyi evliya çelebi ile karıştırmış. burada mesele bahsi geçen kişilerin isimlerinin evliya olması değil. mesele dini görüşlerini bilimle karıştıran öğretmenlerin çocuklara böyle bir çalışma yaptırmaları. şüphesiz bu meselenin en büyük mağdurları da o çocuklar. ve evet, evliyaların(?) kerametlerini(?) araştıran bir proje bilimsel olamaz. toplumdaki velilik kavramını inceleyen, toplumca veli olduğu düşünülen kişilerin öğretilerini inceleyen bilimsel çalışmalar elbette yapılabilir. ancak kerametleri incelemek bilimsel olamaz. çünkü daha en başta kerameti bilimsel olarak tanımlamanız gerekir ki keramet denilen şey tanımı gereği olağan dışı, açıklanamayan güçleri içerir. bunun nesini bilime yanaştırmayı planlıyorsunuz açıklayabilirseniz sevinirim.
  • desteklesin ki bizlerin verdigi bilimsel arastirma projelerini reddetsin. karakter yoksunu herifler.
  • istanbul'u evliyalar ayakta tutuyor, tezini doğrular niteliktedir.

    (bkz: tübitak külliyesi)
  • evrim teorisini dışlayan bir kurumdan beklenecek hareket.
  • bir gariplik göremeyenlere, tübitak'ın açılımını tekrar okumalarını öneriyorum.
    tabii okuduğunu anlamak da önemli!
  • uzaya çıkmak yolunda atılan büyük bir adımdır..
    hadi hayırlısı..
  • (bkz: ben şok)
  • alanı türk dili ve edebiyatı diye yazmış adamlar. fizik kimya biyoloji veya matematik diye değil. e bunda ne var? ne yani ilk projelerde yöneticilerin geniş vizyonluluğuna kanıt mıdır o zaman?
    ha ama tübitakın 4 bilgisayar 9 edebiyat konulu proje kabul etmesi su götürmez bir salaklıktır.
  • 15 sene öncesine kadar başında dünya çapında bir bilim insanı olan namık kemal pak'ı bulunduran; carl sagan, richard dawkins gibi önemli isimlerin kitaplarını basan; evrimi savunan bir kurumun geldiği ibretlik noktayı gösteren bir örnek.

    yazdıklarının çoğu türkçe bile olmayan "evliyaların" "kerametlerinin" türk dili ve edebiyatı kategorisinde kendine yer bulabilmesi de ayrı bir komedya. gerçi edebiyat diye bir kategorinin yer alması bile saçma.
hesabın var mı? giriş yap