*

  • önce seni başkan yaptırmayacağız sonra seni yine başkan yaptırmayacağız diyen kişinin beyanatı.

    -------------
    http://t24.com.tr/…tlere-kabadayilik-yapiyor,320831

    hdp hem parti programında hem seçim beyannamesinde, hem parlamentoda türkiye’nin yönetim biçiminin ne olması gerektiğini söylemiştir. o da öz yönetimdir.
    -------------

    cumhuriyeti beğenen yok anlaşılan...

    görüldüğü üze kimse halkın arzu isteğini takmıyor, biri bişey istiyor, öteki hapisteki teröristin istediğini istiyor, onu da esasında malum bölge için istiyor da işte böyle açıklamalarda tüm türkiye için istiyoruz demek daha "demokratik" falan oluyordu artık onu da geçtiler, "olmalıdır" a geldiler..

    halkın kendini yönetmesi, yerel belediyecilik, mahalle meclisleri, kuş, kelebek, çicek, böcek...

    (bkz: ab özerklik şartı özyönetimi karşılamıyor)

    (bkz: kck sözleşmesi)

    (bkz: demokratik özerklik bildirgesi)

    (bkz: pkk ve hdp'nin kürdistanı tc'ye kurdurmak istemesi)
  • cumhuriyet nedir?
    bugün cumhuriyet recep tayyip'tir.
    recep tayyip etrafına 30 tane adam toplamış, benim vergimle kafasına göre oyun oynuyor.
    ırak'a asker yolluyor, rus savaş uçağını düşürüyor, kürt şehirlerini bombalıyor.

    15 dakika elektrikler kesilince, aval aval 15 dakika elektriğin gelmesini bekliyorsun, ama güneydoğuda 10 gün sokağa çıkma yasağı olmasını normal karşılıyorsun. bugün cumhuriyet, recep tayyip'in güneydoğudaki adamın hayatının içine etmesidir.

    - öz yönetim olmasın? ne olsun?
    + şimdiki gibi olsun.
    - e abi bunlar beni öldürüyor?
    + olsun olsun, ondan bir şey olmaz.
  • biz de arkadaşlarla toplanıp türkiye'nin hiç yönetilmemesi gerektiği kararını aldık. evet, evet türkiye hiç yönetilmezse daha sağlıklı bir ülke olur bu tezimizi bizim dışımızda tüm siyasi hareketler kanıtlar.

    yöntem konusunda karar kılamadık. acaba masum insanları öldürüp kıçı kırık delillerle ne kadar köklü insanlar olduğumuzu kanıtlamaya mı çalışsak yoksa suskunları mı oynasak, ya da acaba dini duyguları mı suistimal etsek...

    neyse. yönetmeyin kardeşim siz biz yöntemi sonra buluruz.

    türkiye yönetilmemeyi hakediyooooooor! (şak şak şak...)
  • bir görüş. bunun "halkın arzusu" olmadığı sonucuna nereden varıyoruz. halk "katı merkeziyetçi" bir yönetim mi istiyor. daha geçen gün egeliler "bizi niye yozgatlılar yönetiyor" diye sözlükte feveran ediyordu.
    işbu entryde başkanlık, öz yönetim, federasyon vb yönetim şekilleri tartışılmamış, bir kısım kemalistlerde görülen soyut, kim olduğu belli olmayan, romantik bir kavram olarak kullanılan "halk" ibaresi eleştirilmiştir. halk kendi istek ve arzularını siyaset üzerinden, siyasi tercihleri ile belli eder. o halde "yönetim şekillerini" önerecek, tartışacak kişilerin başında siyasiler gelir.
  • seni başkan yaptırmayacağız olayına alkış tutanların şaşırtmayıp savunduğu açıklama.

    (bkz: #55154618)

    cumhuriyet mevcut durumda kimsenin değildir, öyle olsaydı birileri başkanlık diye tutturmazdı zaten. tabi olay doğruyu savunmaktan ziyade kendi tahakkümünü desteklemek olunca böyle saçmalamalar normal.

    (bkz: hdp başkan apo'nun projesidir)

    (bkz: özyönetim projesi önder apo'nun projesidir)

    (bkz: #56200301)
  • olsun öz yönetim olsun.. ama sonra merkez yönetimden ödenek istemek, izmitte yapılan üretimden pay gömçürmek yok.. öz yönetilsin herkes, her ilin kendi vergi sistemi olsun.. senin ne kaçak elektriğini ödesin başka bir il, ne de kendi sanayisinden alınan vergilerden pay versin... her il kendi vatandaşından aldığı vergiyle yürüsün olur mu ? kabul mü ?

    atıyorum merkez yönetim her ilin idaresine elektriği satsın, o idarede vatandaşına satsın.. isterse bedava versin.. doğalgazda aynı sistemle yürüsün.. her "öz" yönetim kendi ekonomisini kursun kendi halkıyla.. kabul ediyor musunuz ?
  • bir selahattin demirtaş açıklaması.

    recap tayyip erdoğan'dan bir iki taktik kaptıkları bu açıklamadan belli oluyor. şimdi karışık olan bölgelerde en doğru yönetimin öz yönetim olduğu zırvaları ile bölge halkını galeyana getirmeye çalışıyorlar. olmaz ama oldu da bu istekleri gerçekleştiği zaman da halkın seçtiği değil kendi seçtikleri adamları yönetici yapıp, bölge kontrolünü ellerine alacaklar. sonuçta hdp de kimse karışmadan halkı ezmek için ajandasını uygulamaya çalışıyor.

    anlamadığım cumhuriyet sisteminin bu insanlara neler yaptığıdır. sosyal eşitliği bir türlü gerçekleştirmek hükümet hakkında bir şeyler yapmak yerine, ekmeklerine yağ sürüp rejim değiştirmeye çalışıyorlar. bu ortayı da akpliler gol yapınca hemen ağlamaya başlıyorlar.

    bu ülkenin yaşamasını tek yolu cumhuriyettir. ama bugün olduğu gibi adamına göre işleyen sistemlerle değil, gerçekten her kurumu bağımsız ve sosyal eşitlik için çalışan sistemlerle desteklenmiş cumhuriyettir. aksi takdirde zaten gücü yeten belirli oranda bağımsızlık ilan etmiş durumda, kimse çıkıp da hesap soramıyor.
  • ..."şu anda çözüm sürecinden başka bir noktadayız. öyle özyönetim falan olmaz .ne demek özyönetim?
    türkiye cumhuriyeti'nin olduğu yerde özyönetim olmaz. ben yerel yönetimin güçlü olması taraftarıyım."

    kemal kılıçdaroğlu
  • öz yönetim denilen konu ne yazık ki sadece belediye ya da büyükşehir belediyesi ekseninde yürüyen bir olay değildir. hukuki olarak türkiye'de zaten belediyelerin özerkliği, ayrı maliyesi ve zabıta dediğimiz (belediye polisi) güçleri vardır. ancak bu kurumlar merkezi yapının güçlü olduğu batı devletlerindeki gibi (özellikle fransa) pratikte devletten aykırı, devlete rağmen hareket edemezler. bu gibi durumlarda, devlet aygıtının en eski meşru enstrümanı olan "idari vesayet" idarenin bütünlüğü çerçevesinde uygulanır ve içişleri bakanlığı müdahele eder. bu arada avrupa yerel yönetimler özerklik şartı'nın avrupa birliği ile bir alakası yoktur. bu şart tamamen avrupa konseyi'nin inisiyatifinde gelişen bir metindir. avrupa birliği ve avrupa konseyi farklı kurumlardır. türkiye konsey'in kurucu üyesidir ancak ab'ye üye değildir. fransa'da bu şarttan daha ileri bir yerel yönetim sistemi varken bile fransayı hala yerelleşen bir ülke olarak tanımlıyoruz kaldı ki türkiye bu şartın en önemli maddelerine çekinceler koymuştur, yani bu şart tek başına öz yönetim sağlamaz.

    öz yönetim, söylemle gerçekleştirilebilecek bir olay da değil. bu kavramın siyasi, sosyal ve özellikle de tarihi boyutu derinlemesine önemlidir. türk devleti'nin yerel yönetim macerası 19. yy'ın ilk yarısında başlamış (aslında merkeziyetçi bir yapı kurmak isterken) ve bugün gelinen noktada göreceli olarak yerelleşmiştir (büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde il özel idarelerinin kapatılması gibi). ancak devlet aygıtı yetenek (competence) ve yapı (structure) bakımından hâlâ desantralize işlemeyen bir yapıdadır. bunun tarihi boyutu başta olmak üzere güncel olarak da bir sürü boyutu var (isteyen yeşillendirebilir). şunu diyebilirim ki; önümüzdeki yüzyıl boyunca, herhangi bir ekstrem olay olmadığı sürece (kıbrıs'ın tek taraflı ilhakı, ortadoğu'daki haritanın değişmesi vs. dışında), türkiye'de öz yönetim denen, aslında isteyenlerin bile ne olduğundan habersiz yapı, uygulanamayacaktır. hafife almayın, askeri ve sivil bürokrasi manav değil, devlet aygıtı kendini tehlikede gördüğü zaman aşırı refleksler göstererek savunmasını sürdürecektir. devir hâlâ vestfalyen devir ve bazı amerikalı düşünürlerin ileri sürdüğünün aksine, önümüzdeki süreçte, özellikle ortadoğu'da, türkiye açısından ulus-devletin ne demek olduğu çok daha iyi anlaşılacaktır.
  • oz milli kelimeleri beni korkutuyor, asiri despotca buluyorum
hesabın var mı? giriş yap