thomas babington macaulay

• ingiliz tarihçi.
  hindistan'ın ingilizleşmesi için kurulan eğitim komisyonunun başkanlığını yapmış.
  
  ''kanı ve rengi bakımından hintli ama zevkleri, görüşleri, ahlakı ve zekası bakımından ingiliz olan yeni bir insan sınıfı'' oluşturmayı hedeflemiş. yapmış da. eğitim alan memurlar, ülkelerine geri döndüklerinde, hindistan ile tamamen yabancı, ne ingiliz ne de hint kültürünü benimseyebilmiş insanlar olmuşlar. hindistan'da tam olarak geleneklere uyum sağlarken, düşünce sistemi olarak ingiliz kalmışlar.
  https://en.wikipedia.org/…aulay,_1st_baron_macaulay
  
  çok tanıdık değil mi?
• macaulayizmin fikir babası ve kurucusu olan davar, tarihçi. denildiği gibi, ingilizler girdikleri bölgeleri sömürür, sadece maddi bir sömürü ile asla yetinmezler. bunun yanında kültür emperyalizmini de dayatırlar ve kültürel anlamda da sömürgeci bir ülke ve millettirler. macaulayizm, bunun en somut örneği.
  
  bunun çgetirildiği nokta zaten, bugün bile tartışılan ''islam terakkiye mani midir'' sorusudur. ingilizler, hindistan'ı gözbebeği olarak tutmuştur denilebilir. tıpkı fransa'nın, cezayir'i gördüğü gibi. cezayir'i bir fransız ili saymışlardır. tabi bunun nedeni cezayir halkına bayıldıklarından değil, cezayir'i diğerlerinden daha zengin bulduklarından. ingiltere'de öyle. hindistan onlar için ayrı idi.
  
  bu teresin ortaya attığı felsefi sisteme göre, hindistan'da yaşayan hintliler hintlidir. fakat görüşleri, ilerleyen zamanlarda dinleri, gelenek ve görenekleri, adetleri, yaşama biçimleri olarak, artık ingilizlerdir. bu herifler ülkelerine döndükleri zaman, karşılaştıkları, pratikteki olanlar ile aldıkları eğitim arasında kalmışlar, bizim topraklarda kullanılan ''fransız kalmak'' denen duyguyu hissetmişlerdir.
  
  ingiltere'nin bilhassa misyonerlik faaliyetleri aracılığıyla, islam dünyası'na yaptığı olumsuz katkılar nedeniyle, bugün islam dünyası'nda, bilhassa türkiye'de, bu tipte, ablak kimseler ne yazık ki, batılılaşma diyerek, yozlaşmış ve böyle yetiştirilip, topluma salınmışlardır. hindistan'dan farkımız, göz göre göre sömürülmememiz galiba. yoksa içten içe elbette sömürülüyoruz. gizli anlaşmaları babamızın keyfine yapmıyoruz herhalde. farkımız bu sadece.
• henüz 19.yy'ın ortalarında, basının gücünün zamanla artacağını ve iktidar devirip yerine yenilerini getirebileceğini öngörmüş ingiliz tarihçi ve siyasetçi. yani mcluhan (bkz: medium is message)'ından çok önce, bu abi aracın amaca dönüşeceğini belirtmiştir.