*

  • kendimi bildim bileli evin kutuphanesinde rafta 4-5 cilt haliyle duran roman.. hic bir zaman ba$lamaya cesaret edemedim..
  • 30 yaşından sonra okunduğunda bir anlamı olduğuna iman ettiğim klasik edebiyat türündeki romanlardan birisidir.
  • rus klasiklerinin en güzellerindendir. solohovun anlatımı yalın ve akıcı olduğundan elden bırakılmadan okunan bir yapıttır.
  • durgun don'un ruscadan ilk çevirileri iki aşamada yapıldı. önce 1934'te "and quiet flows the don" adıyla iki kitap çıktı. üçüncü ve dördüncü kitaplar ise 1940 yılında çevrildi ve adları "the don flows home to the sea" olarak geçti. ingiliz çevirmenlerin bu isimleri seçerken, batıda sovyet edebiyatının tanınmamasını dolayısıyla sakin don sessiz don hede don hödö don gibi isimlerin okuyucuya pek çekici gelmeyeceğini göz önünde bulundurdukları rivayet edilir. başka bir rivayete göre "flows" kelimesi don'un ne olduğunu bilmeyen, coğrafya bilgisi yoksunu batılıların " aa flows.. hmm demek ki.. demek ki bu don dedikleri bir nehir olsa gerek!" gibi zekice bir çıkarımda bulunabilmeleri için özel olarak kullanılmıştır. tabi rivayettir bunlar.. dünya da fani zaten..
  • çarlık rusya'sında isyan bastırmak için kullanılan kazakların devrim sonrası içine düştüğü durumun ; kazakların günlük yaşantısı, 1. dünya savaşı, devrim, isyan sıralamasıyla anlatıldığı , dünya klasikleri arasında yer alan yapıt. esas oğlanın avusturya cephesinde girdiği ilk çarpışmanın anlatıldığı bölüm defalarca okunacak güzellikte.
  • toplumcu gerçekçilik akımının babası olan romandır bu.
  • yaşlı kadın'ın "kuru ekmeği göz yaşlarımla ıslatıp yiyorum" cümlesi yıllardır aklımdan çıkmamış şolohov romanıdır..
  • tihi don. çarlık rejiminin çöküşü, 1. dünya savaşı, bu sırada yaşanan iç savaş ve kısmen de devrim öncesini, melehov ailesinin bir neslini işleyerek don kazakları ekseninde anlatan sovyet klasiği. şolohov'un ilk büyük eseridir. 1941 yılında stalin edebiyat ödülü ile 1965 yılında -büyük tartışmalar yaratarak- nobel edebiyat ödülünü alan bu kitabın tamamlanması 12 yıl sürmüştür. savaş ve doğa betimlemelerini zihinlere kazıyan, türün meraklılarının sektirmemesi gereken, çok akıcı* ve de anlatılamayacak nitelikte bir 'kitap ötesi'.
  • 1931 ve 1957 versiyonlarından sonra, nihayet günümüzde rus-ingiliz ortaklığıyla yeniden sinemaya aktarıl(makta ol)an roman ötesi. izlemek bu defa nasip olur sanırsam. yönetmenin -yaklaşık- son 20 yılda film çekmediği düşünülürse ya bir şaheser olacak ya da düpedüz *.

    http://www.imdb.com/title/tt0384712/
  • bu aksam trt2 de 1957* versiyonunun yayinlandigi film..2004 versiyonu nasil bilmiyorum ancak kitap serisini okuyanlar icin okurken canlandirdiginizin filme yansimalarini ya da yansimamalarini gormeniz acisindan onemli.. onemden ziyade aslinda filmini izlemek cok da keyifli.. hele kitaplar hayatinizda bir anlam ifade ediyorsa sizin icin..
hesabın var mı? giriş yap