• 2004 yazında yayımlanacak beastie boys albümü. hello nasty'den sonra yine yıkacaklar ortalığı. bush politikalrına doğrultulmuş bir tüfek gibi gelecek diyorlar.
    track list:
    ch-check it out
    ‘right right now now’
    ‘the hard way’
    ‘time to build’
    ‘rhyme the rhyme well’
    ‘triple trouble’
    ‘hey f*** you’
    ‘oh word?’
    ‘that it's that all’
    ‘all life styles’
    ‘shazam!’
    ‘an open letter to nyc’
    ‘crawl space’
    ‘the brouhaha’
    we got the
  • albümden çıkacak ilk single ch-check it out. heyecan ve sabırla bekliyoruz.
  • (bkz: manhattan)
    (bkz: queens)
    (bkz: bronx)
    (bkz: brooklyn)
    (bkz: staten island)
  • mca'in sesi berbat çıkmış bu albümde, arkadaşın ses telleri yanmış sanırsam, ya da tek telle felan çalışıyor olsa gerek... onun dışında güzel bir albüm, hatta ilerleyen parçalarda garip garip synth sesleri vesaire ile nu-old-school* bi yapıya sahip olmuş takdir ettim valla. güzel güzel, alalım hemen :)
  • (bkz: 5 boroughs)
  • (bkz: capitol records)
    beklediğim gibi yine şık, yine beastie boys tadında bir albüm olmuş. albümün genelinde electro rap havası hakim ve bolca 808, linn 9000 drum machine kullanılmış, rhyme'lar her zamanki gibi fresh, sample'lar pek oldskool..
    birkaç parça oldukça golden age (1984-1987)döneminden kotarılmış diyebilirim, özellikle parçalardan oh word, mantronix'in fresh is the word'üne oldukça benziyor.. bu albümde adrock biraz sönük kalmış ses olarak, mike d biraz daha ön plana çıkmış, mca'in sesi sirozlu gibi geliyor.. ama olsun dediğim gibi gayet güzel bir albüm olmuş, unutmadan albümün iç kapağındaki profilden nyc çizimleri de pek enteresan ve hoş görünüyor, ayrıca copy control olayı var..
  • 1986 dan bu yana ısrarla takip ettiğim ve bu ısrarın karşılığını da ziyadesiyle hak ederek aldığımı söylerken içimde en ufak ukte olmayan ve yıllar yılı çıkan her albümüyle müzik zevki ve kültürü anlamında beraber büyüdük denilecek nitelikte beastie dinlerliği olan ben bu sinsile göze alındığında to the 5 boroughs için keşke ikinci albümleri olsaydı demekte de hiç bir sakınca görmeyeceğim..
  • "bu deneysel değil. bu punk değil. bu zorlama değil. bu ambient hiç değil. bu hip hop, hem de en bir oldskool'undan. aslında beastie boys'dan beklediğimiz tam olarak da buydu: hip hop'ın köklerine bir geri dönüş yaparak ülkeleri amerika'nın yaptığı yanlışları ve içinde bulunduğu savaşın etkilerini nesnel bir biçimde değerlendirmeleri. licensed to ill'in hırçın, pauls boutique'in şaşırtıcı, check your head ve ill communication'ın yaratıcı ve hello nasty'nin havalı çocukları, bu sefer kendi halinde, müzikal açıdan çok iddialı olmayan, ama önemini içerdiği müzikten çok sözlerinden alan ilk "tam" hip hop albümleri "to the 5 boroughs" ile çok sevdikleri ülkeleri amerika'ya savaş açıyor.

    the five boroughs new york'un 5 yerleşim birimini***** tanımlamak için kullanılan bir deyim. "to the 5 boroughs" da new york'a ve amerika'ya ithaf edilmiş bir albüm. beasties hiçbir şarkıda kızlardan bahsetmiyor, diğer gruplara sataşmıyor veya amaçları dışına çıkmıyor. amaç? oh evet, onların bir amacı var: amerika'yı modern bir ülke haline getirmek. modernden kastettikleri şey teknoloji değil elbette. belki uygarlık, galiba biraz hoşgörü ve kesinlikle iyi niyet. beasties amerika'nın iyi niyetli olmadığını düşünüyor denemez, beasties amerika'nın iyi niyetli olmadığını biliyor. that's it that's all'da "george w. bush'un bize verebileceği hiçbir şey yok" derken ne kadar agresiflerse, it takes time to build'de ikiz kuleler'e yapılan saldırıyı lanetlerken de o kadar samimi ve duygusallar. bu adamlar amerika'yı ve doğup büyüdükleri şehir olan new york'u her şeye rağmen çok seviyorlar ve burayı daha güzel bir yer haline getirmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. an open letter to nyc bıçak gibi keskin sözleriyle hemen kendini belli eden bir şarkı. new york'ta yaşayan tüm ırkların bir olduğundan bahsediyor mike d: "herkese ev ver, kimseyi reddetme / nereden geldiğine bakmadan herkesi kabul et". ve bu adamlar new york'a gönülden bağlı: "sevgili new york, umarım iyisindir / biliyorum, çok şey geçti başından; cehenneme gidip geldin sen".

    albümün açılış şarkısı ch-check it out ilk single olarak doğru bir seçim. politik mesajlar vermek gibi bir kaygısı yok; amacı eğlendirmek gibi gözüküyor ve bunu çok da iyi başarıyor. finaldeki we got the ise "ch-check it out" ile zıt kutupta: "çok fazla nefret ve şiddet var / zamanı geri sarabilir miyiz? / bence ordu çökmeli". yavaş tempolu rhyme the rhyme well albümün en iyi parçalarından biri ve güçlü bir single adayı: "hip hop oyununa geri döndüm, manhattan'ı temsil ediyorum / şimdi pause'a bas ve kafanı önüne eğip düşün".

    düşündük ve karar verdik: "to the 5 boroughs" oldukça iyi bir albüm olmasına karşın, gelecekte beastie boys'un neredeyse kusursuz olan kariyerinin en zayıf halkası olarak anılmaya aday. ne diyelim, en azından kendi istedikleri şeyi yapmış olmaları bile onlar için artı bir puan. ancak "to the 5 boroughs" sadece samimi bir albüm olmakla kalmıyor; grup bu en az komplike yapıtında bile dinleyicisine yeni ve
    başarılı bir şeyler sunmayı başarıyor. az şey değil bu." *
  • beastie boys'un biz hayranlarini bekletmesinde her daim bir hayir olusunun son isareti. bu adamlar yaslanmayacak mi , durduklari yerden kenara kaymayacaklar mi ? asla...
  • beastie boys'un neredeyse kariyerlerlerinin başından beri çalıştıkları mario caldato jr., money mark, eric bobo ve arka planda adını bilmediğimiz, fakat sesini duyduğumuz bir çok ismi mazide bırakarak; sadece mixmaster mike ile çalışıp kaydettikleri;

    her ne kadar gerçek beastie boys adına tatsız tuzsuz ve son derece sıradan bir albüm olsa da; uzun zamandır piyasada hüküm süren sözde hip hop ve rap superstarlarına, gerek albümün kendisinin, gerekse videolarının ders olarak okutulması gereken;

    eğer iş sample kullanmak ise, pauls boutique gibi harika bir albüm yaptıktan sonra, neden böyle bir işe giriştikleri insanı düşündüren;

    three mcs and one dj adlı parçayla, belki de çok önceden, geleceğini duyurmuş olabilecekleri albüm.
hesabın var mı? giriş yap