*

  • kısmen sınırlandırılmış toplum ve yasa sayısının arttırımı doğrultusunda konulmuş koşullandırılmış bir takım şekilsel mantıksal ifadeler. yol kenarlarında rastlanırlar bunlara.
  • ehliyet sınavını geçtikten sonra insanların bir daha "bu ne anlama geliyordu" demedikleri
    para ettikleri için çalınıp satılan metal parçaları
  • bazen ilk kez gorulduklerinde ciddiyeti ifade ettikleri halde komik gorunebilen uyarici levhalardir. sanirim letonya da idi. araba resmi ve tam onunde havada ucan saskin ifadeli yuzlu insan figuru.
  • istanbul'da bulunan örnekleri, reayanın güvenoyundan geçmediği takdirde, dekor amaçlı kullanılan cisimlerin genel adı.

    irdelemek gerekirse, istanbul'un kadıköy ilçesinde yaşayan insanlar diğer yaka takımından genel olarak daha bilinçli olduklarından, burada trafik işaretleriyle ilgili yazılmaya gerek duyulmayan bir kanun üzerinde oybirliği vardır. bu kanun, herhangi bir trafik işaretinin (genellikle "girilmez" işareti) hiç bir mantıki çıkarımı olmadığı anlaşıldığında, kamu tarafından iplenmemesi ve iplemeyenlerin de herhangi bir küfüre maruz kalmamaları üzerinedir.

    bu kanunun açar noktası*, konumlandırılan cismin (trafik işareti) zerre kadar rasyonel olmamasıdır. mevzubahis nüans yabancılar (karşı yaka güruhu) tarafından -doğal olarak- kavranamadığından, suistmal edilmeye müsaittir. oysa, en ufak bir faydacı* pırıltı gösteren cisme itaat tam olmalıdır.

    bu cisim sorunsalının kaynağı, elbette ki, nea roma'yı masa başından akord edebileceğine inanan uzaylı kamu görevlileri ve onların sözde-mühendis neferleridir. bu yabancı iradeye tepki neticesinde doğmuş olan sessiz kanun yeterli olamamış ise, cisimlerin mekanik hasara uğramaları veya limboya gönderilmeleri de ihtimal dahilindedir. bu, hata payı olmayan, şiddetli bir önlemdir, zira yabancıları bile eğitmeye kadirdir.
  • bu işaretlerden bir tanesi var ki akıllara zarar resmen;

    el arabası giremez. bu işaret el arabasından daha çok savaş materyali gibi duruyor. gördüğüm zaman böyle kurtuluş savaşı geliyor aklıma. hatta direkt seyit onbaşı geliyor. '' dikkat savaş hatırası vardır, yavaş gidin, sağa-sola bakın '' olsa daha mantıklı olurmuş.
  • genelde yol alan aracın sağ tarafında yer alan bazı uyarı ve bilgilendirme işaretleridir. genelde üzerinde bulunan simgelerin temsil ettiği ikazları içerir en azından dünyada böyle fakat gel gör ki türkiyede durum bundan epey farklıdır. sırayla trafik işaretleri ve türkiyedeki anlamlarını inceleyim.

    dur: durmaya gerek yok sağa sola bak geç.
    girilmez: her zaman değil göt sıkışınca girilebilir,
    okul geçidi: yaya geçmeden hızla geç yoksa yolvermek zorunda kalırsın,
    park yapılmaz: bak boş burası tam tabelanın altına park et,
    karşıdan gelene yok ver: karşıdan gelen araca yol verme, o araya girmeden geç,
    u dönüşü yapılmaz: sabah işe geç kalışlarda istisnalar olabilir,
    azami hız: tabelanın yanından geçerken ayağını biraz gazdan çek yeter,
    sağa/sola dönülmez: dükkan bu sokakta dönmen lazım,
    klakson çalınmaz: yok abi zaten ben soksafon çalmayı bilmiyorum, hem bende havalı korna var,
    sollama yasağı: sağlama yapılabilir,
    sollama yasağı sonu: sağlama yasağı,
    yabani hayvan çıkabilir: zıplayan geyik,
    emniyet kemerinizi takın: çok ötüyor takmayınca,
    yaya geçidi: yağmurda bekleyenlere çamur sıçratılabilir.
    gevşek malzemeli zemin: yolun çok kenarından gitme,
    yolda çalışma: buranında anasını siktiler.
hesabın var mı? giriş yap