• sehit dusmek. gerekirse, gozumu kirpmadan yapacagimi dusunuyorum.

    veeeeee 6 seneden sonra gelen edit: vatan icin olmesi elbet seref ve haysiyet amma, esas olan bu vatan icin yasamakmis; biraz gozlerimi acinca bunu da farkettim.

    veeeee ilk editten 5 sene sonra gelen ikinci edit: mevzunun ozu iyi insan olarak yasamak; mahallen de, sehrin de, vatanin da, dunyan da bunun faydasini sen iyi insan oldugunda goruyor zaten.
  • muhim olan vatan icin olmek degil, toplumsal bazda (ki bu istisnasiz dunya uzerunde "ben 46 kromozomluyum huleeaannn" diyen herkes icin gecerli olmalidir) aslinda havadan, sudan fazla ihtiyac duydugumuz bilinc ve sag duyu sahibi olarak isi oraya getirmemektir. zaten is oraya geldikten sonra maalesef en fazla "niyazi" olunuyo bu yasadigimiz dunyada, baska bisi degil..
  • vatan icin olunmez yasanir, elinizden geldiginiz kadar, daha fazla, daha derin nefes almaktir asil olan. dusmaninizin istedigi de sizin olmenizdir bu neden yasamak zorundasiniz. dusmana inat bir gun daha fazla yasamak. sevdiginz vatan yahut kadin/ erkek, inandiginiz dava. yolunuza isik olan neyse onun icin yasamaya devam etmek gerekir.
  • vatanı korumak gerektiğinde kişi(ler)in hayat(lar)ını kaybetme dahil tüm riskleri alması neticesinde ölümle bile karşılaşmaları fiili. herkes yapamaz, herkes manalı bulmayabilir ama en azından yapana saygı duyulması gerekir.
  • günün birinde topraklarımızın * üzerinde her türlü ahval ve $erait içinde bulunmamız gerekirse atatürk gençliği ve vatansever olarak tehlikeye girmekten korkmayacağımız savunma.
  • yeri geldiğinde seve seve yapılabilecek bir şeydir. en azından benim için. lakin bir de aşağıda anılan durum var.

    neler yapmadık şu vatan için!
    kimimiz öldük;
    kimimiz nutuk söyledik

    orhan veli kanık
  • eğer vatan denilen kavram, üzerinde yaşayan insanları, haklarını, onlara dair adalet duygusu, haksızlığa (mesela işgal) direnme, boyun eğmeme, karşı çıkma gibi kendine ve başkalarına yönelik mevcut ahlaki sorumlulukları ifade etmek üzere metonimik bir süreç sonucu kullanılmakta olan kavram değilse bu eylemi gerçekleştiren kişiye niyazi olmuş diyebiliriz. vatan ve vatan için ölmek tabirleri padişaha-krala sadakat devrinin bittiği zamanlarda milliyetçilikler çağının başlaması ile dolaşıma çıkmış, insanlık tarihinin uzunluğu içinde bakıldığında "senden elektrik alamadım" tabiri kadar yeni ve bir çok açıdan anlam içermeyen ifadelerdir.

    ancak insan, doğası, ruhu her neyse onun icabı-gereği, refleksif düşünme yeteneği ile mümeyyiz bir varlıktır. kendini başkalarının gözünden hayal edebilir, zihninde kendini başkaları (özellikle akrabalık açısından, mekansal, kültürel yakınlık benzerlik içinde oldukları insanlar) yerine, başkalarını da kendi yerine koyabilir bir mahluk olduğundan; onun için "ahlak" mümkün olabilmekte, haksızlığa uğrayan, yoksunluk içindeki biri için kendini menfaatini (biricik, sonlu ve tatlı canı da dahil olmak üzere) tehlikeye atabilmektedir. işte insana ait bu karakter, kanaati acizanem vatan-padişah-ütopya uğruna ölmek gibi şeylere göre pek tarihsel kabul edilmeyen, zaman ve coğrafya açısından evrensel, olumlu, yüceltilmesi ve her insan evladının içinde yeşertilmesi gereken bir şeydir. vatan kavramı ise, köyünden kopup gelmiş okuma yazma bilmeyen er ve erbaşa (dünyanın bütün orduları için böyledir bu) uygun adım yürüyüş sırasında tekrarlatılması kolay, içi herhangi bir şeyle doldurulabilecek güzide ve fakat ahlaki veya maddi bir gerçekliğe tekabül etmeyen arkası boş bir sembolümüzdür.

    şunu da teslim etmek gerekir ki, "ben vatanım için ölürüm" diyen çoğu kişi de aslında yukarıda bahsedilen evrensel insani ve ahlaki motivasyonla dediğini demekte yaptığını yapmakta, ancak bu ahlaki sorumluluk tavrını, kendine sunulan kelime bu olduğu için ve kısaca düşündüğünden, kısaca "vatan" kavramıyla ifade etmeye çalışmaktadır. yine kanaati acizanem, vatan kelimesi, ahlaki sorumluluklar topluluğu olarak açımlanırken içeriği verilirken, kelimenin tarihi nedeniyle salt ahlaki sorumluluğa indirgenememekte, kitlelerin, bireylerin desteğine, savaşma isteğine ihtiyaç duyan iktidar sahiplerince istismara manüplasyona açık, düşüncesi kelimeleri kıt çoğunluğumuzu onların zararına ve ahlaka-adalete ters bir şekilde gütmeye vesile olabilmektedir. bu nedenle dili dönen derdini anlatabilen "er" kişi, "ben vatanım için ölürüm" yerine şu şu durumlar şartlar altında canımı feda ederim demeye, ahlakını içi boş sembollerin içine gömmekten sakınmaya zahmet etmelidir.
  • ona "haydi
    savaşa" dediler
    başkaca birşey
    söylemediler

    aldılar köyünden
    davulla zurnayla
    geride üç çocuk
    bir eş ve bir ana

    eline bir silah
    tutuşturdular
    ve karşılaştı
    düşman ordular

    vurulup düştü
    ilk çatışmada
    göğsünde bir oyuk
    üç delik alnında

    "ey bu topraklar için
    toprağa düşen"
    bir karış toprağın
    var mıydı yaşarken?

    ataol behramoğlu
hesabın var mı? giriş yap