• cılgın bill adlı amerika nın 1850lerdeki en sayko kovboyunun,gozunden rahatsizlanip ilerde kor olacagini ogrenince depresif modda takilip kendini dagitmasini,bu arada da surekli gecmisini dusunup,sorgulamasini,arada da kendisini haklamak isteyenlerle ugrasmasini anlatan kovboy filmi.
    jeff bridges abi yine tek kelimeyle mukemmeldi,clint eastwood'da kim oluyor,spaghetti western ekolu de neymis ulan ,cool kovboy boyle olunur diye herkese oyunculugunu gostermis filmde.
    karizmanin vucut bulmus hali gibiydi film boyunca.
  • 2011 tarihli ingiliz yapımı film. eğer canınız sıkılıyorsa, yapacak bir şey yoksa, bir film takalım da zamanı akıtalım diyorsanız izleyin. film gerçekten eğlenceli ve akıcı, izlerken hiç sıkmıyor. verdiğim puan 10 üzerinden 7.5. konusunu kısaca özetlemek gerekirse;

    --- spoiler ---
    8 yıllık cezanın ardından tahliyeyle hapisten çıkan çılgın lakaplı bill abimiz mahallesine geri döner. planlarında iskoçya'ya taşınarak her şeyi geride bırakmak vardır. geri döndüğünde, karısının 11 ve 15 yaşındaki iki oğullarını terk ederek biriyle ispanya'ya kaçtığını öğrenir. büyük oğlu çalışarak küçük kardeşine hem analık, hem babalık yapsa da bill'in çıkışı sosyal güvenlik çalışanlarının dikkatini çeker. bill çocuklarının bakımını üstlenmezse, çocuklar esirgeme kurumuna alınacaklardır. büyük oğlu sosyal güvenlik görevlilerinin şüphesi geçinceye kadar kalması için bill'i tehdit eder. hapse geri dönmek istemeyen bill istemeden de olsa onlarla kalmak zorundadır. çocuklarıyla birkaç hafta geçiren bill onlarla bağ kurar ve bu dünyada ait olduğu bir yerin olduğunu farkeder. ancak suçlu geçmişi yakasını bırakmaz ve olaylar gelişir...
    --- spoiler ---
  • mutlu sonla bitmeyen nadir filmlerdendir.
  • çok sevdiğim ingiliz oyuncu dexter fletcher'ın babasına adadığı ilk filmi.

    will poulter'ın ergen halini gördüğümüz filmde sürpriz bir rolle andy serkis'i de görmekteyiz. başrolde ise charlie creed-miles yer alıyor. ha bir de iwan rheon var ki onu da ayrı severim.

    filmde hapisten çıkan bir babanın çocuklarıyla kurmaya çalıştığı bağı görüyoruz. baba, çocukları küçükken hapse girdiği ve 8 sene yattığı için ilk başta kabullenilmez ancak gelişen olaylara bağlı olarak hem o çocuklarıyla yakınlaşır hem de çocukları onunla.

    konusu benzemese de baba ve çocukları bakımından bana vozvraşçeniye'yi hatırlatmış filmdir. vozvraşçeniye'de büyük çocuğun babayı benimseyip küçük çocuğun kabullenmediğini görürken, wild bill'de küçük çocuğun babayı benimseyip büyük çocuğun kabullenmediğini görüyoruz.

    --- spoiler ---

    üstteki yazar filmin mutlu sonla bitmediğini söylemiş ancak pek katılmıyorum. evet bill yine hapse düşüyor ama bu sefer çocuklarıyla arasındaki bağ güçlenmiş bir şekilde. polis arabasına bindirildiği zaman söylediklerini hatırlayalım: "şuradaki sarışın oğlanı görüyor musun? işte o benim oğlum. ve diğer ufaklık da. onlar benim çocuklarım. onların babasıyım ben."

    hapisten çıktığında varlıklarını bile kabullenmekte güçlük çektiği çocukların babası olmakla gurur duyarak hapse dönüyor ve filmin son sahnesinde yüzü gülüyor. ne olursa olsun mutlu yani. başta onu kabullenmeyen büyük çocuk bile "eve geri döneceksin değil mi?" diye soruyor. aslında şu yıllarda devamı çekilse çok güzel olur. 9 sene sonra hapisten çıkan bill ve büyüyen çocukları. bu sefer aralarındaki bağ daha güçlü ve yeni maceralara yelken açıyorlar. hoş olurdu doğrusu.

    --- spoiler ---
  • kucuk adamin hikayesini anlatan cok guzel bir film.
hesabın var mı? giriş yap