yedinci gün

• orhan hançerlioğlu'nun tekvin'den alıntılarla başlayan 7 bölümden oluşan uzun bir hikayesi. ankara'dan bunalıp, müsteşarının yüzünü 3 yumrukla darmadağın eden ömer adında bir bürokratın istanbul'a kaçışının ve arayışının anlatıldığı eserin en ilginç ve anımsanabilecek özelliği 100 temel eser arasında kabul edilmesi olmuştur.
• heyecanla beklediğim ihsan oktay anar'ın yeni kitabı. eylül ayında tüm kitapçılarda olacak.
• yine muhteşem bir ihsan oktay anar kitabı, yine yemeden içmeden kesilip okunan, su gibi akıp giden, tadı damakta kalan bir başyapıt.
  her zaman olduğu gibi derin bir tarih bilgisi, mükemmel bir kurgu, ve tabii bol mizah. anar'ın ustalık eseri diyebiliriz, yok böyle bir roman.
  
  yoğun mesaj trafiği üzerine edit: yazar burada ironi yapmaya ve ekşisözlük'ün tabularına dokundurmaya çalışıyor.
• sadece adıyla bile insanı alıp götüren, derin düşüncelere daldıran uzun ihsan efendi romanı.sabırla bekliyoruz çıkmasını, sonra sabırsızca okuruz 7 gün dolmadan bitmiş olur belki de kimbilir.
• kim bilir bizi nerelere, hangi alemlere götürecek olan kitap. gelsin sonbahar da okuyalım.
• haberini alınca elden ayaktan kesildiğim kitap. hatta:
  
  (bkz: allahuekber woohoo)
• gel eylül gel şeklinde evin içinde volta atmama sebep olan kitap. şimdiden kendi kendime telkinde bulunuyorum " yavaş oku, hemen bitmesin" şeklinde.. üst üste iki çok güzel haber geldi bu aralar
  
  diğeri için
  
  (bkz: çıplak deniz çıplak ada)
• sol frame'in bugünkü pisliği, karmaşası içinde pırlanta gibi parlayan, yüz gülümseten, "gözümüz yollarda kalmıştı ihsan bey"in son romanı.
  allahım, sana geliyorum.
• (bkz: sekizinci gün)
• eylül'e kadar yaşama sevinci. sonrası yine beklemek.