• yerdeki zebra postunun esasen hayvanin kafa kismini da icerdigi bir durumda ayak parmaklariyla hayvanin kulagini karistiran misafir icad ettigi atasozu. (cinnah/17)
  • gizli bi iş çeviriliosa, ve "çevirici"lerden biri bu işte yer almak istemiyo veya acemiyse, tırsma esnasında sarfeder bu sözü. yada duyulması hiç umulmayan bi konu, alakasız kişiler tarafından duyulmuşsa, durumu ifade etmek amacıyla kullanılabilir.
  • "midasin kulaklari" isimli roman, sinema ve tiyatro eserinde fena halde taraflıca incelenmish bir konudur.
  • yerin kulagi vardir, ee benim de kulagim var, ben yer miyim? hayir yemem...
  • yerin ağzı olmadığı sürece herhangi bir sorun yaratmaz yerin kulağının olması.
  • telekulak skandallarından sonra doğruluğu yeniden ispatlanmış deyim.
  • farsça'daki bir söz "divar muş dared, muş guş dared, pes divar guş dared." şöyle çevrilebilir: "duvarın faresi vardır, farenin kulağı vardır, bu demektir ki duvarın kulağı vardır."

    benzeri duvarın kulağı vardır atasözü hemen tüm avrupalı dillerde de var.
    "wände haben ohren."
    "the walls have ears."
    "las paredes oyen."
    "les murs ont des oreilles."

    hiç yoktan iyidir, ama yerin kulağı var, kadar güçlü değil. duvar sadece komşusunu dinler, yer ise herkesi, her şeyi. olumlu sayılabilse dünya herkese duyarlıdıra giderdi, burada ise sahibinin paranoyasını ve toplumsal gerçekliğini temsil ediyor.
hesabın var mı? giriş yap