• aslında hep gülerek, hafifte bir ozlemle anarım cocuklugumun belirli gun ve haftalarını. ogretmenler gununde ogretmenlerin cocuklar bu sene hediye almak yok dedigi ama inatla dolma kalemlerin getirildigi okullardan birindeydim ben. bilumum resmi bayramlarda camı suslemeye, bakkal rıfat amcadan aldıgım enyavi çeşit fırfırlı süsleme kagıdıyla kosar adım giderdim hep. hala ne zaman uc uzun serit kagıt gorsem içim gider vay lan bundan ne fiyonk olur be diye. o zamanlar oyle modaydı ki bu üç şeritten sus yapma olayı, aynı donemde okuyup ta güzel yazı defterinde, şiir aralarında bu süslemeyi kullanmayan arkadaslar simdi hep telef olmuşlardır cemiyette. neyse ki ben hazırlıktayken spice girls’lü pepsi reklamı cıktıda yeni trend eline pepsi işareti çizmek olarak yerini aldı (bkz: viva la ergenlikteki ciks kız).
    işte bu ortamda mutlu bir çocukluk gecirdim yazmak isterdim be sozluk ama yapamadım. nasıl yapabilirim ben yerli malı haftasında armut olan cocuklardandım. gözümün önü kararırdı benim hep yerli malı haftalarında, tansiyonum duser simdi bile. nedir ulan bu cocukları yerli malı meyve ile butunlestirme cabası. o kartondan yapılmış mavi tacın ustune sapsarı armutu nasıl bir zevksizlikle iliştirdiniz, nasıl bana giydirdiniz lan. o kadar muz varken, sınıfın güzel kızları çilekle dolaşırken, nasıl armutu reva gordunuz lan bana. dostlar bu zihniyet beni anaokulundan soguttu bu olay uzerine terk ettim basladım ilkokula. birde anı olumsuzlestirme meraklısı anne baba hemen cekmişler fotografı nasıl somurtmusum kafadaki isyan gozlerimden okunmus: ulan hadi muz cok iyide bari elma olaydım! beni armut meyvesinden tiksindirdiniz lan kucuk yasta. hala kulaklarımda çınlıyor ilk aşkım sevincin şu sözleri:

    -aaaaa sen armut mu oldun hani muz olacaktın! (ki bu soz bir hafta boyunca bana kullandıgı ilk ve son cümle oldu niye siz çilek olsanız armut ile konusurmuydunuz beeeee)

    tevekkeli degil sanırım özal da armutmuski liberalleşme, serbest ticaret falan derken unutturdu bize yerli mallı haftalarını.
  • kestane olan çocuktan daha şanslıdır. manisini bile hala hatırlıyorum yahu..

    kestaneyi istersen
    kavurup da yersin sen
    istersen suda haşla
    onun tadı da başka
hesabın var mı? giriş yap