• video: http://www.youtube.com/watch?v=56icj3-6zoi

    "90 li yillarda istanbulda universite ogrencisi olmak, asik olmak, para olmayinca istiklal deki hassiktir bara gidip ucuz bira icmek, para olunca kemancidaki iyi gruplari dinlemek, teomani meshur olmadan once kemancida dinlemek, bazen eski kemanciya gitmek, derslerden kalmak, istanbulu 90 larda universite ogrencisi olarak yasamak... istanbulu 90 larda universite ogrencisi olarak yasamak, asik olmak, kendinden emin olmasak? da umursamamaya calismak. istanbulu 90 li yillarda yasamak.. aq yillarin.."
  • bazen kendisinden çok ona verilen beğeni oyu insanı etkileyen yorumlardır.

    video:
    http://www.youtube.com/watch?v=sumca--ejoc

    yorum:
    "elizabeth, i know this is your favorite video. if your out there, i hope you see this comment. i will love you forever. you got me thru the good and the bad and you will always have a part of my heart for that. i hope you are doing well and everything is ok. i love you babe. <3 this one is for you ~nick~

    if you guys can have a heart thumbs this up it would mean the world to me. i know she watches this video like 10 times a day. i would love for her to see this comment. thanks to you all..."

    meali:
    "elizabeth, biliyorum bu senin favori video'n. eğer oradaysan, umarım bu yorumu görürsün. seni sonsuza dek seveceğim. iyi ve kötü pek çok şey atlatmamı sağladın ve bunun için kalbimin bir parçası hep senin olacak. umarım iyisindir ve her şey yolundadır. seni seviyorum bebeğim. bu senin için. nick.

    siz de eğer kalbe ("like" oyunun kalp simgesini kastediyor) dokunabilirseniz bu benim için dünyalar demek olur. biliyorum o bu video'yu günde 10 defa kadar izler. bu yorumu görmesini çok istiyorum. hepinize teşekkürler..."

    genelde beğenmeyip kötü oy verenlere karşı yazılan yorumlar top comments listesine girerken böyle bir yorumun, hem de 5 günde 310 beğeni oyu alması hoşuma gitti doğrusu. youtube'da böyle bir dayanışma olacağını sanmazdım. siz de o kalp simgesine tıklayıp yorumunu top comments listesinde en yukarıda tutarak nick kardeşimizin mutluluğuna katkıda bulunabilirsiniz efendim. sevenler kavuşsun. ve de elizabeth bu 5 gün içinde youtube'dan video indirmeyi öğrenmemiş olsun.
  • video:
    http://www.youtube.com/…sxjkv0vojha&feature=related

    queen- i want to break free [live]

    yorum:
    "dear aids... go fuck yourself!!!!!!!!"
  • video:
    http://www.youtube.com/watch?v=berl-80epmg

    jo stafford - you belong to me

    yorum:
    this was my wife and my? song,back in the 50's just before we were married.. she's gone now,but not forgotten.. love you baby..
  • "5 yıl kadar önce ona kol düğmeleri hediye etmiştim.. geçenlerde bir resmine dikkat ettim, takmış... ama eşi ile çekildiği bir resimdi... hayat bizi nerelere savurdu sevgilim...... pişman mısın sahiden? yine de özledim ... uzakta da olsan, başkasıyla da olsan ben hep seninim. ölene dek mutlu ol. kim bilir, belki bir gün bu şarkının altındaki yorumlara bakar görürsün; nagihanın seni çok özledi..?."

    kol düğmeleri
  • imlasına dokunmadan paylaştığım şu yorum her ne kadar ağlatmasa da bu kategoridedir.

    --- spoiler ---

    bundan üç ayönce kızılay giyim kutusunu patlatan suriyelilere engel olduğum için kolumdan bıçaklandım polise gittim o halimle yemediğim hakaret kalmadı bi saat ensar muhacir nutuğu dinledim.bizim başımızı derde sokma diyerek o halde şutladılar beni.sakın arkana bakma başkan ne mal nede can güvenliğin var .sakın arkana bakma.
    --- spoiler ---?
  • youtube yorumlarında denk geldim. böyle acılar çeken insanlar da varmış, bunu anladım. ayrıca hayat çok acımasız be sözlük.

    --- spoiler ---

    sene 2009

    17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... guzel zamanlar tabi :) yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. hatice abla kapiyi acmiyor dedim. gozlerime bakti bi kac saniye... sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. nefes almiyor... o gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. her neyse hatice abla öldü. cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. sonra sarildi bana birden... kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. cok guzel kokardi hep. odasina sinerdi kokusu. ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. iyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. odama gittim uyuyamiyorum ama. tum gece onu dusundum. ona asik oldugumu anladim..

    sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. daha sonra mert para biriktirdi. ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. o gun yuzume bile bakmadan gitti. murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. onun sesi telefonda. murat seni gormek istiyor diyo. o gun geldi beni almaya arabayla. bindim gidiyoruz muratin yanina. radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. ilk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. o guluyor. arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. ozledim falan diyor. ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. sarkimiz da var. tabii bu sarki :') bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. tipki aile gibiyiz ama. yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. bu sarkiyi soyluyorlar. bana evlenme teklifi ediyo mert. murat el cirpip olley diyor... kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor.

    evlendik 1 yil ardindan. evde ben murat mert birlikteyiz. mutluyuz. ben 2 yil sonra da hamile kaldim. ama dusuk yaptim. yillarca dogâmamis cocugum icin agladim mert'in omzunda.

    3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. kalp krizi geçirdi. hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. murat simdi 16 yasinda. bana anne diyor. bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. bu da benim hikayem... mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin...
    --- spoiler ---
  • badem - sen ağlama

    ''sene 2009

    17 yaşındayım, bizim mahalleye yeni bi aile taşınmış... tabi o zamanlar mahalleye taşınan kişiyle gidip tanışılır, hediye verilir, sohbet edilir... mahallede apartmanın önlerine masa sandalye koyulur, çekirdek yenir, sohbet edilir falan... güzel zamanlar tabi :) yeni taşınan ailenin 2 çocuğu var, biri 19 yaşında adı mert, tabi o gün onun benim hayatımın anlamı olacağından bir haberim :') diğer çocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. mahalleye kızlarla buluşmaya çıkıyorum bir öğle vakti, murat koşarak yanıma geliyor, tabii bayağı zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi, muratla oyun oynardık. ''selin abla kapıyı çalıyorum açmıyor annem'' dedi bana. uyumuştur diye düşünüp muratla onların evine çıktık, kapıyı çalıyorum açan yok tabi. komşulara söylüyorum, murat'ın annesi hatice ablayı telefonla arıyorlar, zil sesi evden geliyor. o sırada mert geldi, bakındı önce sonra sordu ''noldu'' diye. ''hatice abla kapıyı açmıyor'' dedim. gözlerime baktı bi kaç saniye... sonra kapıyı çaldı açan yok, endişelendi hemen. cüzdanından kart çıkardı, kapının arasına sokarak açtı kapıyı. mutfağa girdik bi baktık hatice abla yere yığılmış. nefes almıyor... o gün ne kadar üzüldüğümü anlatamam. mert kucakladı annesini ağlaya ağlaya ölmedi diyor... ben hıçkıra hıçkıra ağlayıp murat'ı sakinleştirmeye çalışıyorum. mert arabasına bindiriyor hatice ablayı, muratla bize de binin diyor. biniyoruz öne murat'ı oturttum, arkada ben, hatice ablanın kafası kucağımda.. saçlarını okşuyorum, ağlıyorum, dünya dar geliyor. hatice ablanın kocası murat 1 yaşındayken ölmüş. hatice ablanın nabzına kalbine bakıyorum atmıyor... hastaneye varıyoruz, mert delirmiş durumda murat perişan. murat'ın elinden tutuyorum, hatice abla sedyeyle alınıyor. ah hatırlayınca her defasında ağlama tutar beni. her neyse hatice abla öldü. cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldılar. annemle babam melek gibi insanlardır, yardıma muhtaca arkalarını dönmezler... muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye çalışıyorum. mert çalışıyor, eve geliyor muratla kaldıkları misafir odasına çekiliyor hemen. onunla doğru düzgün konuşmuyoruz, ağzını bile açmıyor. bir gece murat'ı yatırmak için odaya girdim, uyanıktı, yatakta öylece oturup duvara bakıyordu. hemen yatağa kucağımdaki murat'ı yatırıp onun yanına ilerledim. murat abisinin onu sevmediğini düşünüyordu, bana söylüyodu ''hiç olur mu öyle şey'' diyordum. geçtim yanına dedim ki ''muratla biraz ilgilensen, psikolojisi iyi değil.'' bana döndürdü gözlerini, elimi tuttu. ''her şey için teşekkür ederim'' dedi. saat gece 3, herkes uyuyor, fısıltıyla konuşuyoruz tabi. sonra sarıldı bana birden... kokusunu ilk defa o gün yakından aldım. çok güzel kokardı hep. odasına sinerdi kokusu. ne yapacağımı bilemeyip bende sarıldım. bi kaç saniye kaldık öyle, sonra ağlamaya başladı kafasına omzuma koyup...birlikte ağladık. sarılmayı bırakmadan. sonra çekildi benden, iyi geceler selin dedi yatağa yattı. iyi geceler dedim çıktım odadan ama kalbim nasıl atıyor. odama gittim uyuyamıyorum ama. tüm gece onu düşündüm. ona aşık olduğumu anladım..

    sonra birkaç ay geçti biz mertle daha yakınlaştık konuşmaya başladık hatta flört eder gibi konuşmaya başladık falan. daha sonra mert para biriktirdi. ayrıyetten bizimle kaldığı için çekinip kiraya faturalara destek olurdu. geldi bi gün konuştu babamla, aldı murat'ı, valizleri amcasının yanına gideceğini söyledi. o gün yüzüme bile bakmadan gitti. murat'ı öpebildim sadece gitmeden. 2 yıl geçti bir gün telefonum çaldı. onun sesi telefonda. murat seni görmek istiyor diyor. o gün geldi beni almaya arabayla. bindim gidiyoruz murat'ın yanına. radyoda bu şarkı çalmaya başlıyor, o sırada arabayı park ediyor. radyoda ses fazla çıktığı için kısmak için eğiliyorum, bi anda kolumu tutup kendisine çekti beni. ilk öpücüğümü o gün bu şarkı çalarken ona verdim. öpüştükten sonra gözlerimi kaçırıyorum tabi utangacım biraz. o gülüyor. arabadan indik, eve geldik, murat hemen sarıldı bana. özledim falan diyor. ordan mert ''kıskanıyorum ama'' deyince murat da çocuk aklı ''abim de özledi seni'' diyor. merte dönüyorum gülümseyerek bana bakıyor. her neyse biz o günden sonra hep buluştuk sevgili olduk. şarkımız da var. tabii bu şarkı :') bir gün murat ben mert gezmeye sahile çıkıyoruz. tıpkı aile gibiyiz ama. yürüyoruz sahili sonra sokak çalgıcısına işaret veriyor mert. bu şarkıyı söylüyorlar. bana evlenme teklifi ediyo mert. murat el çırpıp olley diyor... kabul ediyorum sonra etramızdakiler alkışlıyor.

    evlendik 1 yıl ardından. evde ben murat mert birlikteyiz. mutluyuz. ben 2 yıl sonra da hamile kaldım. ama düşük yaptım. yıllarca doğamamış çocuğum için ağladım mert'in omzunda.

    3 mayıs 2016'da mert kollarımda öldü. sevdiğim adam öldüğünde kollarımdaydı. kalp krizi geçirdi. hayat işte kimin ne kadar yaşayacağı belli değil. allah çok sevdiği kulunu yanına erken alırmış :') kocam öldükten sonra hayatımı murat'a adadım. murat şimdi 16 yaşında. bana anne diyor. bu şarkıyı ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. bu da benim hikayem... mert'im, sen sadece cennette değil, benim ve murat'ın kalbindesin...''
  • anne temalı bir müziğin altına yapılan şu yorum.
  • duygulandım lan

    türkçesi: büyükannem macar, birkaç yıl önce alzheimer tanısı kondu. bu şarkının onun yüzünü güldürdüğünü görmek inanılmazdı.

    video: szel viszi messze
hesabın var mı? giriş yap