• önümüzdeki hafta rusya federasyonu nu ziyaret edecek ve putinle görüşecek cumhurbaşkanı.
  • başarısız olduğunun iddaa eden arkadaşlarımızın sebeplerini çok merak ettiğimiz ve kişisel tahminimiz üçüncü beşinci adam değil (ki kendisi de kabul etmez) adam gibi adam olan cumhurbaşkanımız. keşke yasal olarak tekrar seçilme şansı olsa da milletin (ki 20.000 kişiymişiz yeni şafaktan öğrendim) ilk defa seçilen cumhurbaşkanının yine sezer olması için nasıl bir tepki göstereceğini görsek. nasıl olsa bir daha seçmeye yürekleri yetmez, hocaları izin vermez...

    olayın bir de şu yönü var. ben dürüst, gösterişsiz yaşayan ve laik bir hukukçu olması sebepleriyle sempati duymaktayım. şimdi üyelerinin yazılarını okuduğum ve kendi yönüme yakın bulduğum bir grubunun ilk üyelerindenim. ve fikirlerine saygı duyduğum bir oluşumun fikir babası sayılabilecek birisi sezer yerine 2023 te nasıl bir cumhurbaşkanını çankaya'da görmek istediğini de anlatırsa çok memnun olurum.

    zaten sorunumuz yıllarca cumhurbaşkanlarının gündemleri değiştirerek siyasilerin sorumsuzca davranmasına, yapılanların unutulmasına ve defalarca aynı kişilerin seçilmesine sebep olmadı mı? cumhurbaşkanının medyatik olması, her işe bulaşması, emekli olduktan yıllar sonra yeniden siyasi doğrultusu dışında -özellikle değişiklik yapamadığı konularda- fikir yütürmesi ve açıklamalar yapması, memleketini adeta pazarlaması mı gerekiyor?

    yoksa aynı yolda yürümüyor muyuz?

    bırakın o işi başbakan yapsın. eğer başarılıysa tekrar seçeriz, başarısızsa göndeririz. bizim de başımızı seçme ve gönderme hakkımız olsun.

    yarın bir afroditsel parti kurulup, iktidara gelip kadınlar mini erkekler şort giyecek, türbanı da uzun kolluları da giymek kamusal alanda yasak derse...

    veya teröristler siyasette iktidar olup türkçeyi yasaklamaya kalkarsa...

    onları da veto edecek yüreğe sahip ve günümüzde yaşayan tek adamdır ahmet necdet sezer!
  • şöyle de sıcak bir anım var halktan uzak dediğiniz adamla ilgili.
    dün esenboğa'daydım. birilerini karşılayacaktım. biraz erken gittim. arabamı vip loungeın önündeki protokol araçlarına tahsis edilmiş yol kenarına park ettim. ortalık rahat olduğunda buraya vipden yolcu alacak normal araçlar da park edebiliyor. bir süre sonra 2 tane renault laguna (98 model*) bir tane renault megane ii geldi. 3 koruma memuru bir de koruma amiri indi. lagunaları lounge çıkışına yanaştırdılar. destek aracını da önüne koydular. sonra amir gelip bana "beyefendi aracınızı çeker misiniz?" dedi. ben de "benim arabam size pek rahatsızlık vermiyor ki?" dedim. adam bir korumadan beklenmeyecek kibarlıkta "haklısınız ama birazdan burası karışır biz de acil çıkış yapmak durumundayız o zaman sizin araba bizimkileri engeller" dedi. "nasıl yapalım?" dedim. "bir saniye" dedi. kendi araçlarını başka yere çektirdi. neyse v.i.p önü kalabalık ve karışıktı. zaten v.i.p de kimsenin tribinden geçilmez. hiç kimse kurallara uymaz. anlatmak istediğim oradaki herkesten daha az tantana yaptı korumalar. korumaların genel tavrını bildiğim için araçlardan ikisinde de tahsis plaka olduğunu fark ettiğim için gelen kişiyi acayip merak ettim. yani normalde bu korumaların ortalığı birbirine katmaları, ona buna sataşmaları, benle olan diyaloglarında beni kesinlikle dinlememeleri gerekirdi. hiç bir resmi koruma koruduğu kişinin çok özel ısrarı olmadığı takdirde bu kadar sakin ve mütevazı davranmazdı, buna emindim.
    korumalar hareketlendi, kapılar açıldı. muhterem hanımefendi sakince çıktı. kendisine refakat edenlere teşekkür edip, yine sakince 98 model renault lagunaya binip oradan uzaklaştı.
    buyrun size first lady semra sezer.
    şimdi tansiyonumun fırlamayacağını bilsem size melih gökçek'in eşinin etrafındakilerle* yaşadıklarımı anlatırım da gerek yok. zaten yukarda anlattıklarım kıyas gerektiren şeyler değil.
  • "bugün ne yapsam da ucundan köşesinden laf sokabilsem acaba" ana temalı savlarla bir yolu bulunup eleştirilen cumhurbaşkanı.

    biz biliyoruz niye sevilmediğini ve kimlerce niye eleştirdiğini.. lafı dolandırmak için bu kadar efora gerek yok, enerjinize yazık.
  • halktan uzak diye eleştirenler gitsinler bir çay içsinler lütfen. halktan uzak olduğunu düşünmediğim, olsa bile bunun neden eleştiri sebebi olabileceğini de anlamadığım, sevdiğim ve saydığım cumhurbaşkanım. ufak bir hatırlatma: george w bush'un en başarılı kendini pazarlama taktiklerinden bir tanesi "halkın içinden, halktan birisi" olmasıydı.
    (şimdi bunu götünüzden anlayıp "türk halkıyla amerikan halkı aynı mı? hem amerikalılar salak zaten " demeyin, basit bir halk adamı karşılaştırması yapıyorum burada.)
  • kendisini son 30 yılın en kötüsü ilan edenlerin ilksan, jaguar, 12 eylül laflarından hiçbirini anlamadığını-anlayamadığını bellememizi sağlamış reis-i cumhur.

    hani siz istiyorsanız ki darbeler olsun, memurunuz işini bilsin, emeklilik yaşı kadında 38-erkekte 44 olsun tabii ki kötüdür adam. kendisi "çoban" olmakla övünen birisinin ağabeyinin milyon dolarlarla, çocuklarının da hayali ihracatlarla, banka vurgunları ile oynamasından daha doğal ne olabilir? ya da kendisi devlet memurluğundan ayrılmış birisinin çocuklarının milyonlarca dolarlık firmalara ortak olması, tv kanalı kurmasında ne gibi kötülük var? "netekim" diğeri hakkında yazacaklarım bir yerime girebilir olmasından gayrı korkum mu var?

    son 30 yıl deyip adamı, olmadıklarla kıyaslayıp değerini düşürmeyin bari...
  • kaypaklık kelimesinin anlamını bilmediğini düşündüğüm, sağlam duruşu ve ilkelerine sadık oluşu ile bu yaşıma kadar gördüğüm en başarılı cumhurbaşkanı.
  • yüzyıllar öncesinden, atalarımızdan bize kalan en değerli miras, birlik içinde hareket ettiğimiz zaman yenilmez olduğumuz gerçeğidir. orhun yazıtları'nda bilge kağan'ın ağzından verilen birlik ve tümlük iletisini anımsayalım. türk insanı kendi içinde kavgaya tutuşmadıkça daima güçlü ve muzaffer kalmıştır. içimizde bölündüğümüz zaman yaşananları ise tarih sayfaları anlatmaktadır. bugün bu gerçeği yeniden anımsama zamanıdır......

    üstteki paragraf ahmet necdet sezer'in harp akademilerindeki konuşmasından alınmıştır....kendisi de dahil olmak üzere tüm biz türkiye cumhuriyeti vatandaşlarına sıklıkla hatırlatılması gereken güzel sözler...
  • beğenenlerin veya beğenmeyenlerin kalitesi ile değeri ölçülemeyecek cumhurbaşkanımızdır.
    oda diğer tüm insanlar gibi hata yapabilmekte ve eleştiriye açık olabilmektedir.
    kendisi eleştirmek veya savunmak hiç bir düşünce grubunun tekeli altında olmamakla birlikte, kendisini beğenmek veya beğenmemek insanların kalitesini ölçmeye yarayan bir ölçüm kriteri değildir.
    bu bilgiler dahilinde benim kalitemi belirlemek için çabalamayınız ve çabalarken ise fikirlerimi sakın kullanmayınız.

    (bkz: #7435060) *
    (bkz: #9657801)
hesabın var mı? giriş yap