• tkp nin londra bürosunda bulunduğunu biliyordum. hayat arkadaşı ve yoldaşı n.a. ile siyasi görüş nedeniyle ayrıldıklarından haberim yoktu.n. ölünce küllerini türkiyeye getirmiş ve denize dökmüş.

    partinin yayın organında çeşitli yazıları nedeniyle tanıyordum.
    kendisi ile msn.den mesajlaşıyorduk. 2002 yılıydı galiba . tuzlada oturuyordu. eşimle birlikte ziyaretine gittik.. daha uzaktan tek katlı gecekondunun duvarlarındaki pankartları görünce ,yanlış mı yapıyorum diye tereddüt ettim. ama ta beşiktaştan geliyorduk. girişte küçük bir bahçe ,. bahçe içinde land rover marka bir arazi aracı bir de fiyakalı görünümlü motosiklet vardı. pankartlar ve ev ,taşıtlarla tezat oluşturuyordu.

    zili çalıp bekledik . sakalının tellerine boncuklar geçirilmiş 40 yaşlarında bir adam açtı kapıyı.bu adamla birlikte yaşıyorlarmış. yerler topraktı. emine bizi yalın ayak karşıladı. bir kanapeye buyur ettiler. kanape üstünde 3 tane cılız kedi yavrusu kemik üzerinde kalmış etleri kemirmeğe çalışıyordu. doğru dürüst eşyaları yoktu. fakat masaüstü bilgisayarları ve internetleri vardı.

    sakalı boncuklu adam soğuk demirci imiş.sosyalizmden filan anlamıyormuş,sabıkası da yokmuş ama iş bulamıyormuş. emine ise ssk.dan emekli maaşı alıyormuş.böylece geçinip gidiyorlarmış.
    konuştukça dengesizlikler ve tutarsızlıklar ortaya çıkıyordu. bazı hukuki konularda kendisine tavsiyelerde bulundum.burada fazla kalmıyacaklarını ve çanakkale taraflarına gideceklerini söyledi ayrıldık.

    eşim , kadının - amiyane deyimle- kafayı yediğini söyledi. hak verdim.

    edit ; imla
  • aslında "eylemci" gavurların "activist" dediği kelimeye güzel bir karşılıktır, ama "sicili lekeli" bir kelime kabul edildiği için olsa gerek "aktivist" tercih edilir.
  • ozellikle twitter biyografisinde iyice parodi gibi duran kelime.
    bio'sunda aktivist yazandan kosarak kacmak lazim netekim.

    ha bi de turkiye sol aktivistlerinin derin aktivistleri var kendi aralarinda (bildiginiz derin devlet gibi iste). is karistirmak, fesat, falan gibi zararli turlu aktiviteler icindeler. heyhat.
  • hollandacada "anar$istim ama gul kokarim" anlamina da gelir state of the art olu$umlarda..
  • ing.
    cihata giden sivil köktendinci
  • bir devrimci değildir.
  • bazı başarısız sanatçılar(?) bu mevzudan nemalanmaya çalıştıkları için nezdimde negatif imaja sahip. söz yazarı-voleybolcu-aktivist, bu ne şimdi, ulan zaten reklamını yapmak gayet komikken, kendini böyle tanıtmak neyin nesi ya ?

    prof.dr. aktivist. heh şimdi oldu.
  • bu kelimenin ben de çağrıştırdığı anlam hep boşa kürek sallayan adam/kadın gibiydi. hani bugüne dek gördüğüm, ettiğim, tecrübelerimle zihnimde öyle bir yer edinmiş. bir de hani yaptıkları işler yapıcılıktan uzak. varsa yoksa karşı gelmek üzerine kurulu, hani dikkat çekmek yerine hep kendilerini bir şekilde suçlu olarak çıkarıolarmış gibi geliyorlardı. ki ülkemizde uygulamalarından, yaptıklarından bu yüzden bir şekilde irrite olmuşumdur hep.

    neyse sonra bir çevre aktivistinin hikayesine denk geldim bir dergide, yıllık 7 haneli maaşını bırakıp bu işe soyunmuş, işte onu bunu yapmış, yani okudum da vay arkadaş ne işler yapmış tadında olmadı, ama o maaş bırakılır mı amk da demedim. benim de parayla çogişim yok çünkü, hani temel ihtiyaçlarım giderilsin olmadan da yaşarım o yönden de eleştirmedim o yüzden. yanisi adama full nötr kaldım. ne iyi diyebildim, ne kötü diyebildim.

    sonra başka hikayelere raslaştım, başka aktivistlerin işleri felan denk geldi, mesela endonezya nın bir sahil kasabasında, adamların sahip oldukları tek işleri köpek balığı avcılığı, işlerinin de hakkını vermişler öyle böyle avlamamışlar, mına koymuşlar hayvancağızların. türleri yok olmak üzere!

    sonra birkaç aktivist fark ediyo durumu, çin ticaret yolundan izleyip kasabayı keşfediolar.

    beklenti normalde şu şekil olur, giderler orda gösteri yaparlar, zincirlerler kendilerini kayıklara, 3-5 foto çekilir, netcio da çıkar diskaviri de çıkar fotolar. off ne biçim de duyar oldu denilir, hayde geçmiş olsun balıklara. hani benim beklentim o olur en fazla.

    ama öyle değil, adamlar gidiolar bakıolar, ordaki yaşam şartları da bok gibi, adamlar aylık 3 dolara 5 dolara çalışıo ve tek geçim kaynakları bu iş. iki ucu boklu değnek bir nevi.

    ilk baş burdaki çocuklara bu balıkların videoları çekilip izletiliyor, sonra da avlanma videoları.sonra yetişkinlere ve avcılığıyla geçinenlere. sonra nesli tükenen hayvanlara ilginin büyük olduğu tv, dergi, internet kanalıyla bu köpek balığına dikkat çekiyorlar. fotoğraflar olsun videolar olsun yayınlanıyor. bu yöre turistik bir yöreye çevriliyor.

    avlanan kayıklar, gelen turistlere bu köpek balığının nasıl da masumca yüzdüğünü izleten kayıklara evriliyor. avcılar turist rehberine dönüyor. yanisi ortalık şenlik yeri oluyor. en güzeli de şu bizim tek geçim kaynağımız bu balıkları avlamak diyen yöre insanı, bu balık türünün şimdilerde en büyük koruyucusu oluyor.

    en kısaca şu an bendeki aktivistliğin tanımı işte budur; bir avcıyı koruyucu bir meleğe çevirebilendir.
  • fransızcadan araklanan bu kelimenin türkçesi etkincidir.
  • tiskindiğim kelime. bir bok olamayanlar aktivist oluyor bu aralar. bu kadar abd tandanslı, liberal goygoycu bir sıfatı hele ki islamcılar nasıl benimsedi anlamış değilim.
hesabın var mı? giriş yap