alan watts

• 70lerde ölmüş olduğu için şanslı olduğunu düşündüğüm düşünür. o günün dünyasını eleştirdiği sertliği görünce bugün ne yapardı merak ediyorum
• bir (bkz: nuages) parçasında tanışmıştım kendileriyle.
  
  'let's suppose that you were able every night to dream any dream you wanted to dream' dediği anda durdurup derin bir nefes alıyorum.
  
  'what you're basically?
  deep deep down?
  far far in? is simply the fabric and structure of existence itself.' bırakıyorum geri.
  
  something is gonna happen to me, but i don't know what's gonna be.
  
  edit:
  şöyle bir iş var bir de, (bkz: blondish) ablalarımızın amazon kokulu albümünden.
  
  it starts now
• kıyamet kopsa "bi çay demlede keyfimiz yerine gelsin" tadında bir adam. insanlığın kurtarılamayacağını ve çok da uzak olmayan gelecekte kendimizi yok edeceğimizi anlattığı şu videoda bizzat gözlemleyebilirsiniz bahsettiğim ruh halini:
  
  https://www.youtube.com/watch?v=_lxisppfm54
• her biri neredeyse ellişer dakikalık aforizma ve analojilerininin büyük bir kısmını dinledikten sonra hayata dair varoluşçuluk ile hiççilik arasında bir yaklaşım benimsemiş olduğunu çıkardım.
  
  pro-aktif nihilist diyebilirim kendisi için.
  
  düşüncelerini özetlemek gerekirse:
  geçmişin sadece anı yaşadığını anlaman için var olan bir kavram, günlük eylemlerine etkisi olmamalı, gelecek için yapılan planlar da seni "an"dan koparır, varolmaktan kaçamazsın, yine varolacaksın, hazcı olmak da hiçci olmak da faydasız, aldığın haz da çektiğin acı da ertesi gün hissedilmeyecek. egon bir ilüzyon, zaman göreceli, aslında fiziksel bir gerçeklik bile değil, sosyal bir olgu.
  
  iyi ya da kötü olmak "sözde" bir seçim ama sonucunda sorumluluğun da yok. çünkü kavramları sen yaratmadın. oyun bitip, perdeler kapandığında hem kahraman hem de kötü adam alkışlanır. öte yandan bir trajgedyada kötü adamın kazanmasından daha normal bir durum yoktur. eşek arısı ve örümcek birbirlerinin düşmanıdırlar, birbirlerini öldürür ve yerler, burada iyilik ve kötülükden bahsedemeyiz. dolayısıyla doğada olmayan bir kavramın üstünde ısrarcı olmak ziyadesiyle absürd.
  
  sadece ritm ve hareket var, müzik var, ritüel var. buna direnmek mutsuzlukdan başka bir şey getirmez. davranmaya direnmek, gerçeklikden kopmak senin cüret edebileceğin bir şey değil.
  
  temelde:biraz ying-yang, biraz carpe diem, biraz kelebek etkisi, biraz "gerçek zamanlı olmayan ama aktarılmış" hive mind.
  
  sonuç: "an"dan koparsan mutsuz olursun, anı rutine boğarsan yine mutsuz olursun.
  
  noisettes'in şarkısı gibi "don't upset the rhythm, don't you dare"
• kisa bir zaman araliginda hayatimda hem olumu hem de dogumu gozlemleme durumunda kalmis/kalacak biri olarak beni de dusuncelere suruklemis dusunur.
  
  kaybettiklerimiz sonsuza dek yok oldular ve geri donmeyecekler. hic olmamis gibi. diger yandan da hic olmamis ve su anda olmaya baslamis bir baska hayat.
  
  oncesinde ve sonrasinda yine hiclik. su an tam olarak ortasindayim sanirim.
  
  durgun bir sudan yukselip ilerleyen, sonrasinda yikilip tekrar ayni suya karisan dalgalar gibiyiz.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=hbfz6m-bwrm
  https://www.youtube.com/watch?v=gizn0zudery
• ses kayıtları olmasa lo-fi camiasının ne yapacağını merak ettiğim.. sömürmeye doyulamayan insan.
• "olağan dini adetlerin en çok düştükleri hata sembolle gerçekliği birbirine karıştırmak, yol gösteren parmağa bakıp onu takip etmek yerine huzur almak için onu emmektir." sözünün sahibi britanyalı filozof - yazar.
• "aslında dünyaya gelmek değil yaptığımız, dünyadan çıkmak: tıpkı yaprakların ağaçtan çıkması gibi. okyanus nasıl dalganırsa, evren de insanlanır..."
  
  - alan watts -
• hiç bir şekilde hipnoz etkisi altına giremeyeceğimi düşünen beni yanıltmış ve sesini duyar duymaz neredeyse başka bir boyuta geçtiğim üstün insan.
• bir dusunur. bir konusmasinda insanin kendisini degistirme cabasindaki cikmazi vurgular.
  
  insan kendisini elestirir ve bazi yonlerini degistirmek ister. bu bir cikmazdir. cunku degistirmek isteyen kisi degistirmek istedigi kisi ile ayni kisidir. oyleyse kisi degistirmek isteyen kisinin (yani elestirdigi kisi olan kendisinin) bazi yonlerini degistirme kararinin mantigina nasil guvenebilir?