• en sevdim italyan yazari. butun kitaplarini okudum, ve hepsini tavsiye ederim. baricco'nun kaleminden neler akmiyor.
  • türkçeye çevrilen kitaplarından gördüğüm kadarıyla baricco'nun asıl yeteneğini yansıttığı romanlar öfke şatoları, yarım kalmış bir hayal ve kent'tir. baricco'nun bu üç kitabın bir çok yerinde yaptığı şey sıradan bir anı; bir dramın değil tarihin veya bilimsel bir analizin konusu olabilecek bir manzarayı tasvir ederken gösterdiği başarıdır. bu tasvirlerde hem uzun bir düşünülmüşlük ve araştırma hakimdir hem de yinelenen o manzaraya duyulan tutku. ama enteresandır, 1900 veya silk gibi nispeten zayıf romanları bu dediğim renkler göz ardı edilerek sinemaya uyarlanıyor. doğrusu baricco'nun isminden başka birşeyi yok bu filmlerde.
  • mr. gwyn isimli yeni kitabi olan yazar, feltrinelli'de muazzam bir kuyruk vardi.
  • en son city ve oncesinde silk adli romanlarin italyan yazari
  • silk okunması kolaydı, filmi de yapılmış. silk güzeldi ama yoğun bir roman değildi. city okunması pek kolay değildi,zorlamış sabrını okuyucunun kimi sayfalarda, city güzeldi.
    castelli di rabbia okuduğum romanları icinde en iyisiydi, hiçbir yere varmayan tren yolu vardı. baricco nun dili ilgi çekici, hiç sıkıcı değil. absürdlüğü kullanışı çok başarılı. değeri bilinesi yazar baricco.
  • novecento adli kitabi "la leggenda del pianista sull'oceano" adıyla filme uyarlanmıştır, film amerikan filmidir aslında fakat şu anda ingilizce adını tam söyliyemicem. çok güzel filmdir, görülmesi gerekir. ama tabi önce kitabın okunması daha hayırlı olur.
  • "her şeyden vazgeçmek yararlıdır. insanı gerçeğe en iyi biçimde yoksulluk yaklaştırır."

    (bkz: emmaus)
  • tuhaf, ayrıksı, deli dolu, maceracı karakterlerine normal yaşamlar yaşattırmaya çalışan yazar.

    castelli di rabbiada güzel dudaklı jun ve onun sonsuzluğa uzanan demiryolu yapma hayaline kapılmış kocası mr rail, insanlardan oluşturduğu koroyu enstrüman gibi yöneten bay pekish; setadan uzakdoğuya ipek için gidip kalbini uzakdoğuda bir çocukkadına kaptıran karakter ve kadınlar hep biliri teyit eden karısı, novecentoda gemide doğmuş, bir gemide yaşayıp tüm doğa koşullarına direnecek kadar cesur ama gemiden inemeyecek kadar rkek piyanistimiz.

    karakterler hep maceracı ama arkalarında hep birilerini bırakan ama hep geri dönen tuhaf tipler. yüreklerinin sesini dinleyecek kadar tutkulu.
  • (bkz: emmaus)
hesabın var mı? giriş yap