alevi

• kültür, sanat ve müzik bunlardan sorulur. cogu sormaktan sorgulamaktan korkmaz, elestiriye aciktir. kendinden olmayi asip kesmezler. iste bu yüzden cok cekmislerdir.
• yahudilerde rastlanabilen bir soyadı. sanıyorum kelimenin telaffuzundan kaynaklanıyor. (bkz: levi) (bkz: halevi)
• alevi olmak insanın içinde var olan bir düşüncedir.
  
  müslüman bir ülkede doğdum, hıristiyan bir ülkede yetiştim, budizim'e inandım. o ise hep içimde var idi. hep gel, dön bana dedi. sen bensin, ben de sen, dedi. kendimi nihayet ona bıraktım. onunla insanları sevmeyi, onları mazur görmeyi, insanı ve bütün canlıları herşeyin üstünde tutmayı öğrendim. etrafıma baktım onu benim gibi seven, onun aşkı için yanan canlar gördüm. insanlar korkularından bu canlara birçok isim vermişler. bazen alevi, bazen ışık insanı v.s. olsun, ne derseniz deyiniz, ne yaparsanız yapınız, ne düşünürseniz düşününüz. hangi kalıba sığdırmak isterseniz yapınız.
• alevilik, sünni islam gibi kurumsallaşmadığı için tek bir türe indirgenemez. dersim aleviliği başka, iç anadolu aleviliği başkadır. ya da balkanlarda farklılaşmalar görülebilir. bu nedenle talepleri farklılaşabilir.
  
  önemli olan, alevi olduğu için, oruç tutmadığı için, başını kapatmadığı için, camiye gitmediği için vs. vs. alevilerin öldürülmemesi, dayak yememesi, işten kovulmaması vs.'dir ki bunlar anlaşılması zor konular değildir.
  
  alevi alevi olarak yaşamalıdır, eğer isterse. isteği bu kadar basit aslında.
• kendi görüşüne uymuyor diye sağcıları ya da sünnileri katlettiklerini hiç duymadığım kesim. ama hep onlar suçlu canına yanayım. hep onlar ölmüş.
• yıllarca katliamlardan geçmiş,öldürülmüş,asimilasyon politikaları uygulanmış, ötekileştirilmiş ve hatta yok sayılmış insanlar. hele bir de kürt olunca bu 2 ye katlanır.
• yobazlarin israrla islam dinini ogretmeye calistigi insanlar.
  
  http://www.ulusalpost.com/…alevilere-oruc-saldirisi
• her ne kadar tarihte yobazlığın ve cahilliğin kurbanı olsalar da kendilerinden de hatırı sayılı bir çoğunlukta ve gericilikte yobaz yetiştiren insanların oluşturduğu inanç çeşididir.
• aynı zamanda birçok sünni tarikatin de sıfatıdır. ardışık tarikat liderlerinin sonrakine velayeti silsile halinde aktardığına inanılan bu tarikatlarda silsilenin başı hazreti ali olarak kabul ediliyorsa bunlara da bu anlamda alevi denir. bildiğin sünni olmalarına rağmen. silsilenin başı hazreti ebu bekir kabul ediliyorsa da tarikat bekridir.
  
  (bkz: tarikat-i aliyye) ya da (bkz: tarikat-i aleviyye)
  
  bu anlamda alevi olarak tanımlanan bu tarikatlere örnek olarak rıfai, nakşibendi, mevlevi ve kadiriler sayılabilir. bektaşilik terimin hem bu anlamıyla hem de bilinen şekliyle alevidir.
  
  edit: bu konuda birkaç mesaj aldım, nakşiliğin veya kadiriliğin bu tanımda alevi değil bekri (velayeti aliye değil ebu bekir'e dayandıran manasında) olduğunu söyleyen. hepsi aynı görüşte birleşmiyordu. ancak şu mesaj benim genellememi destekler ve düzeltmeleri de açıklar mahiyette:
  
  -yemdihan ucak- (#29574440)
  
  nakşiler dışındaki tüm anadolu tarikatları alevi meşreplidir. nakşilerde bir kol (sanırım alvarlı efe'nin sürdürdüğü kol) alevidir. ana nakşi kol hazreti ebu bekir'e bağlanır.
• bir ekmeğine cam karışmadığı kalmıştı, o da oldu. süngüye, bombaya, ateşe alışkındı da; ağzından cam parçaları dökülürse ekmekle, ne yapacağını bilmezdi. onu da öğrendi. kan solumak birdi, kan yutmak iki etti: (bkz: alevilere oruç saldırısı)