• http://www.idefix.com/…asp?sid=q628t70s75r1qycwyn3j adresinden bulabileceğiniz, alışkanlıkların ne olup, insanı nasıl kontrol ettiği ve nasıl değiştirilebileceği üzerine son derece güzel yazılmış, kolay okunan ve anlaşılan bir kitap. tavsiye ediyorum.

    alışkanlıkları değiştirmek konusunda gelmişken ayrıca şuna da bakın: (bkz: habitbull)
  • ön bilgi: abd'li filozof, psikolog william james, ''bütün hayatımız, iyiliğimiz ve kötülüğümüz için sistematik olarak düzenlenmiş ve bizi karşı konulmaz şekilde kaderimize doğru taşıyan bir yığın alışkanlıktan başkası değildir'' demiş.

    duke üniversitesi'nden bir araştırmacı tarafından 2006 yılında yayınlanan bir bildiride ise, insanların her gün gösterdikleri davranışın %40'tan fazlasının gerçek anlamda kararlar değil, alışkanlıklar olduğu bulgularına ulaşılmış.

    (bkz: charles duhigg) tarafından yazılan alışkanlıkların gücü kitabı; bilimsel çalışmalar, deneyler ve makalelere yer vererek alışkanlığın döngüsünü tanımlıyor. tüm canlılar için bir alışkanlığın döngüsü 3 şeyden ibarettir, diyor ve bunları işaret, rutin, ödül olarak sıralıyor. örneğin, işaret:dert ve sıkıntı hissi, çözüm(kişinin kendince bulduğu değişkenler):alkol, rutin: her dert ve sıkıntı hissi içindeyken alkol almak, ödül: bu şekilde rahatladığını sanma hissi. (tebrikler artık bir alkoliksiniz)

    bu döngüyü hayatınızdaki her şeye uyarlayabilirsiniz, sabah uyanır uyanmaz sizi telefona bakmaya yönlendiren işaret ne? nasıl bu alışkanlığı kazandınız? sigara içme isteğinizi uyandıran işaret ya da bir şeyler yediğinizde rahatladığınızı sanma hissi, gerçekten aç olmadığınız halde atıştırma halleri gibi sayısız örnekler var.

    kitap 3 bölümden oluşuyor. ilk bölüm bireysel alışkanlıklar, ikinci bölüm kurumsal alışkanlıklar, üçüncü bölüm ise toplumsal alışkanlıklar. ve hepsi çok akıcı, eğlenceli bir dilde anlatılmış. aslında düşünerek ve isteyerek yaptığımız şeyleri, farkında olmadan, öyle isteniyor diye yapıyor oluşumuzu, beynimizin nasıl yönlendirildiğini görüyoruz. tanrım! ne çok kandırılmışlık var. koskoca bir (bkz: truman show) içindeymişiz hepimiz.

    son olarak: kitap 409 sayfa ama son 118 sayfası yapılan deneylerin, araştırmaların, görüşmelerin kaynakçası. üzerinde epey çalışılmış bir kitap yani.
    `ve olur ya bir daha görüşemezsek, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler.`
  • gayet akışkan dille yazılmış herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap. alışkanlıklardan,sosyallikten ve iradeden çeşitli konular işlenmiş.bilindik bilinmedik markaların nasıl büyüdüğünü, dünyadan çıkan büyük olayların nasıl ortaya çıktığını anlatmakta.
    kısaca hem genel hemde pazarlama,reklam,nörobilim ile ilgili hem nitel hem nicel örnekleri barındırdığını söylesem yanlış olmaz.

    --- spoiler ---

    "çocukları piyano derslerine veya spor kurslarına yazdırmak işte bu yüzden çok önemlidir. amaç iyi bir müzisyen yetiştirmek ya da beş yaşında bir futbol yıldızı yaratmak kesinlikle değildir. kendini egzersiz yapmaya ya da on beş tur koşmaya zorlamayı ögrendiğiniz zaman, kendine-hakim-olma gücünüzü geliştirmeye başlarsınız. beş yaşındayken on dakikalığına topu takip edebilen çocuk,altıncı sınıfa geldiğinde ev ödevine vaktinde başlayabilir."

    --- spoiler ---
  • alışkanlıklar üzerine keyifli içeriklerden biri. pek çok araştırmaya yer veriyor. youtube’da kitaba dair onlarca video içeriği var, linkedin e-learning platformunda da ingilizce eğitimi mevcut.

    yapılan bir araştırmaya göre günlük hayatımızın %40’ını alışkanlıklarımız oluşturuyor. uyanır uyanmaz sosyal medyaya bakmak, el yüz yıkamak, öğle molasında yemek yemek daha pek çok minik büyük eylem oto pilotta yaptığımız alışkanlıklar. dolayısıyla alışkanlık denen nanenin nasıl çalıştığını, kötü bir alışkanlığı daha kolay nasıl bırakabileceğimizi, iyi bir alışkanlık edinirken nasıl daha başarılı olabileceğimizi bilmek hayata dair kazanım.*

    kitaba dair 5 önemli nokta
  • şu şekilde bir özet çıkardım blog yazımda, umarım faydalı olur:

    https://medium.com/…gücü-ki̇tap-özeti̇-5a403e39a71d
  • kitapta yazılana göre yapılan deneylerde iradenin beceri olmadığı, kol ve bacak kasları gibi bir kas olduğu, çok çalıştığı zaman yorulduğu ve başka işlere daha az gücü kaldığı sonucuna varılmış. kimi zamanda güçlenmiş gelişmiş olmasıyla ilgili araştırmalarda bulunulmuştur
  • “krizler, alışkanlıkları değiştirmek ve yenilerini yaratmak için birer fırsattır.”
  • arastirmaci gazeteci olan charles duhigg'e ait, özel ve is hayatımızda davranislarimizin ardında nelerin yattigini inceleyen hem sürükleyici hem de bol bol düşündürücü bir kitap.

    ilk bölümde aliskanliklarin nörolojik oluşumlarıni, yeni aliskanliklarin nasıl oluştuğunu ve aliskanliklarin nasıl değiştirilebilecegini bireyler uzerinde yapılan deneylerle ve yasanmış olaylarla anlatıyor.

    varolan bir aliskanligi değiştirmek icin öncelikle aliskanlik döngüsünun nasıl işlediğini anlamak gerek, bu aliskanlik döngüsünün de uc temel bileseni var: işaret-rutin-ödül. ornegin;
    işaret: parmak uçlarında hissedilen gerilme
    rutin: tirnaklarini yeme
    ödül: rahatlama ve tamamlanmışlık hissetme
    herhangi bir aliskanligi değiştirmenin tek yolu, rutini değiştirmek.

    formül bu kadar basit olsa da uygulama tabii ki o kadar kolay degil. çünkü aliskanlik haline gelmiş ve otomatik\bilinçsizce yapılan bir davranisi değiştirebilmek icin bilinçli bir sekilde savaşmak gerekiyor. üstelik yerine ikame edilen davranış kalibi da eskisi gibi aliskanlik haline getirilmediği surece eski davranış kalıbının yeniden ortaya cikmasi kacinilmaz.
    bir aliskanligi değiştirmenin onemli puf noktalarından biri de işaret ve ödülleri doğru tespit edebilmek. neyi neden yaptiginizi saptamadan nasıl değiştireceğinizi bilemezsiniz.

    yeni bir aliskanlik yaratmanın puf noktası ise arzu yaratmaktır diyor kitap.
    amerikalıların dış fırçalama aliskanligi kazanmasında ya da febreze marka spreylerin tüketicilerin yasamlarının düzenli bir parçası haline gelmesinde etkili olan şeyin altinda insanların neye istek duyduklarının doğru tespit edilmesi ve tabii buna uygun olarak yapılan pazarlama taktiği yatıyor.
    yani dış macunlarının icinde bulunan nane yağı ya da onun gibi kimyasallar dişlerimizi daha saglıklı yaptigi icin degil, olusan serinlik ve yanma hissiyle beraber işe yaradigina daha çok ikna oldugumuz icin var. şampuanı ne kadar çok köpürtürsek sacimizi o kadar çok temizlediğimizi sanmamiz gibi, halbuki şampuanın köpürmesi gerekmez.

    diğer bölümlerde de şirketlerin ve toplumlarin aliskanliklari inceleniyor. amerikan aluminyum şirketinin ceo'su paul o neil'in sirketteki kilit taşı bir temel davranış kalbini değiştirmesiyle gelen basariyi, starbucks'in iradeyi güçlendirmeye yonelik calismalariyla birlikte yarattigi farki ya da montgomery otobüs boykotu'nun ardından ortaya çıkan yurttaşlık hakları hareketinin başarıya ulaşmasında aliskanliklarin ne derece etkili oldugunu hikayeleştirerek akici bir dille anlatıyor.

    kitabin ortalama 100 sayfası sadece kaynakça, içerisinde onlarca vakayla görüşme ve bir o kadar da araştırmaya atıf var. yine de bir kisisel gelişim kitabından beklenmeyecek akicilikta ve rahat okunabiliyor. değiştirmek istediğiniz bir aliskanliginiz varsa ya da yeni bir aliskanlik edinmek istiyorsanız en azından nasil yapacagınıza dair fikir vermesi acısından okunmasını tavsiye ederim.
  • bugün bisiklet sürerken, nerden aklıma geldi bilmiyorum; alışkanlıkların gücü kitabını ve aldığım zamanları anımsadım. 5 yıl önce edinip, başucu kitabı yaptığım bu harika charles duhigg çalışmasına, birkaç kelam etme zamanı geldi diye düşündüm. aldığım dönem hayatımda devrimsel adımları atmak üzereydim, nerden başlayacağımı, nasıl ilerleyeceğimi bilmiyordum ve bu kitap tüm dertlerime derman oldu desem abartmış olmam. alışkanlıkları, onların işleme süreçlerini ve tetikleyen unsurları öyle güzel ve akılda kalıcı örneklerle açıklamış ki duhigg, düzgün ve yavaş bir okumayla kendinize göre bir yol haritası oluşturmanız, inanın bana zor olmuyor.
    takımların koç seçimlerinden, devletlerin politikalarına ya da batmak üzere olan şirketlerin alışkanlıklarına… kitap çok geniş bir yelpaze içeriyor ama aynı derecede de yalın ve anlaşılır bir anlatımla o içeriği sunması, bana göre kendisini türünde eşsiz hale getiriyor.
    duhigg, alışkanlıkların hem bireyleri, hem kitleleri, hem de kurumları nasıl etkilediğini tarihten çok güzel örneklerle açıklarken, kendi çıkarımlarını ve yorumlarını da üstte bahsettiğim gibi terimsel dile girmeden, gazeteci bir yazar olmasının da etkisiyle anlaşılır şekilde aktarmış. kitabı bu konuda ilgili herkese tavsiye ederim. burada ilgili kelimesinin altını çiziyorum. neden derseniz, bu konuda çok sevdiğim bir söz vardır, “değişmek istemeyen birini, asla değiştiremezsiniz.
    bu yazıda kitabı tamamen ya da kısmen incelemek yerine, kitap sayesinde kendi yarattığım alışkanlık değiştirme/oluşturma yöntemimden bahsedeceğim. eğer değişmek ya da disiplinli olmak istiyorsak, ihtiyacımız olan şey aslında irade gücü değil, alışkanlıklar. ve genelde de alışkanlıklar gözden kaçıp, hak ettiği değeri görmüyor.
    başarılı insanlara bakarsak, gösterişten çok genelde süreklilik öğesini görürüz. zor şeyleri, o kadar sade ve kolaymış gibi icra ederler ki, onlara baktığımız zaman sanki yaptıkları bize basit şeyler gibi gelir. o sadeliğin, basitliğin arkasında bıkmadan, usanmadan veya bahanelere sığınmadan her gün yapılan tekrarlar, hatalar ve hatalardan alınan dersler vardır. bunu eski boksör lennox lewis’in maç özetlerinde, halen futbol dünyasını sallayan ronaldo’nun futbolunda ya da magnus carlsen’in satranç karşılaşmalarındaki oyunsonu tercihlerinde görebilirsiniz.
    benim alışkanlık oluşturma ya da değiştirme için önereceğim yol haritası şöyle:
    1. sadece bir alışkanlık seçin
    - çok fazla alışkanlığa odaklanmak irade gücümüzü fazlasıyla sömürür. onu, öncelikle birini değiştirmek için kullanmalıyız. örneğin; hem sigara hem de oyun bağımlısı birini ele alalım. ikisini birden bırakıp çok fazla zorlanmak yerine, onları teker teker değiştirmeye, yerine yeni ve faydalı şeyler koymaya çalışabilir.
    2. ilk etapta fazlasıyla kolay bir şey olabilir
    - örneğin; her gün 10 şınav çekmek, günlük aldığımız miktardan 200 kalori eksik almak, her sabah erken kalkıp hemen sonrasında sevdiğimiz veya takip ettiğimiz dizinin bir bölümünü izlemek.
    3. gösterişten çok sürekliliğe odaklanın
    - sonucu ya da ulaştığımız noktayı değil, süreci kutlamalıyız. kendimize, yapmamız gereken değişiklikleri ufak ufak, gösterişsiz ama sürekli yapabilme imkanını tanımalıyız.
    4. her gün tekrar edin
    - asla taviz yok -kendimizi arınma sürecindeki bir bağımlı gibi görmeliyiz. ve arınırken bir bardak dahi olsa içki içemeyiz.
    - kendimize “cheat day” verecek, yani mola verecek kadar yorulmuş hissediyorsak, 2.adıma dönmeliyiz; yani yeterince kolay bir alışkanlık seçmeliyiz.
    umarım bu basit teknik ya da yol haritası, bir kişinin dahi olsa işine bende yaradığı gibi yarar. 30 gün boyunca 2.maddede bahsettiğim alışkanlığınızı tekrar edin. sonrasında aynaya bakın ve gülümseyin. çünkü aynada size bakan kişi artık yeni biri. ilk alışkanlığı oluşturdunuz. şimdi sırada diğerleri veya aynı alışkanlığın daha ileri seviyeleri var. ruhunuzdaki kıvılcımı ateşe çevirdiniz, hepsi sadece basit bir değişim adımıyla başladı.
    ve tekrar tekrar söylüyorum ama şunu da mantranız haline getirebilirsiniz: “gösterişten ziyade süreklilik, ihtiyacımız olan tek şey bu.”
hesabın var mı? giriş yap