• fenerbahçe'nin kondisyoneri.

    kondisyonerlerin sabri'si, selçuk şahin'i...

    topuk yaylası spor tesisi'ni topuk yaylası dinlenme tesisi haline getiren performans uzmanı

    (bkz: fenerbahçe'nin 2012-2013 sezonunun başındaki kampı).
  • kendisi türkiyenin sayılı kondisyonerlerinden biridir. antrenörlüğe başladığından beri farklı dallarda profesyonel derecede çalışmıştır ve şuanda da fenerbahçe`de aykut kocaman yönetimi ile devam etmektedir. aykut kocaman ile ankaraspor zamanı tanışmış ve o zamandan beri beraber çalışmaktadırlar.
    kendisi benim okulumda antrenman bilgisi derslerini veriyor. türkiye`deki antrenman bilimini doğru dürüst yapan nadir bilim insanlarındandır.
    arkadaşımızın hocamızı kondisyonerlerin sabri`si , selçuk şahin'i diye tanıtması çok üzücüdür. kendisi saygı değer bir akademisyen olup devamlı güncel kalmaya dikkat etmektedir.

    edit: elestirilerden sonra tekrar yazma ihtiyaci duydum. kendisi okulda oldugu kadar sahada da basarilidir ve nsca sertifikasini alan ilk turk bir kac antrenorden biridir. antrenmanlari en ince detaya kadar planlar ve degerlendirip sonuclari karsilastirir. akademide guncel kalarak antrenmanlari dogru bir sekilde guncelleyebiliyor. derslerinden sonra da herkes antrenman bilgisini dogru bir sekilde ogrenmis ve kavramis olur; bu sayede de ogrenciler antrenmani rahatlikla planliyabiliyorlar. zamaninin cogunu calistirdigi takima harcar. tff'nin butun performans egitimlerinin basindadir, bizzat ilgilenir. konyadayken her pazartesi konya'dan istanbula okula lisans ve yuksek lisans dersi vermeye gelmistir. kendisi tam olarak kendini akademiye ve spor bilimine adayan bir egitimcidir.
    gazete: bu
    yapay zeka: bu
    makaleleri: burda
  • iyi bir kondisyoner kesinlikle değildir. en basitinden fenerbahçe'nin christoph daum yönetiminde roland koch'un kondisyonerliğini yaptığı takımın maçların son 20 dakikasında rakibi fizik olarak nasıl ezdiğini ve ersun yanal yönetimindeki fenerbahçe'ye fiziken hiçbir rakibin kafa tutamadığını hatırlıyorken, alper aşçı'nın ile fiziksel anlamda takımı hazırlamada bu isimlerden çok daha geride olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

    kendisinin akademisyenliği övülmüş. belki teoride iyi bir isimdir, fakat pratikte iyi olmadığı kesin. bir önceki aykut kocaman döneminde kendisi 3 sezon görev yaparken, taktiksel olarak aykut kocaman'ın takımı geriye yaslamasının haricinde fenerbahçe'nin fiziksel olarak da oyundan düştüğünü ve bu yüzden de son dakikalarda sıkça gol yediğini görüyorduk. geçen sezon fenerbahçe'de ikinci aykut kocaman dönemi yaşanırken, takım fiziksel olarak da çok iyi bir görüntü bana göre yine çizmedi.

    benim anlamadığım fenerbahçe'de böyle karnesi olan bir kondisyonerle, phillip cocu ile anlaşılmasına rağmen sezon başında devam kararı verilmesiydi. nitekim hollandalı adam teknik açıdan çok eleştirilirken, diğer yandan takımın fiziksel yetersizliği yüzünden de tenkit ediliyordu. halbuki bu konunun sorumlusu çok net alper aşçı'ydı. yani varlığı phillip cocu'nun da işini baltalıyordu. onun için gönderilmesi son derece yerinde bir karardır, zira zararın neresinden dönersen kardır.
  • tarihe not düşelim; yarın öbür gün buraya bakarlar. belki çoluk çocuğu da okur.

    kendisi türkiyenin en büyük spor kulübünün futbol takımını, bilerek ve isteyerek sabote etmiş, ekmek yediği yere ihanet etmiştir. kuduz bir sokak köpeği kadar değeri yoktur. umarım yaptıkları fitil fitil gelir burnundan.

    diğer ekürileri ise;

    (bkz: turgay altay)
    (bkz: murat öztürk)
  • fenerbahçe’nin içindeki hain

    fenerbahçe a.ş tarafından hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmalı
  • şu günlerde bir uefa organizasyonunda, farklı ülkelerden gelen katılımcı, antrenör ve teknik adamlara fitness dersi veren doçent doktor.

    ali koç'un hiçbir sözüne inanmadığım gibi, bu insanların hain olduğuna da inanmıyorum. eğer fenerbahçe'de bir hain varsa cocu gibi herifleri, comolli gibi komisyoncuları bu takımın başına adam diye koyanlar, eski basketbol yöneticilerini futboldan sorumlu asbaşkan yapanlardır. 2 yıldır çalışıyoruz, 100 oyuncu taradık, bir insan kaynakları şirketiyle anlaştık, her şey hazır dedikten sonra marko fabian'ı almaya çalışanlardır. sina afra listemizde yok dedikten sonra şirkete yönetici olarak atayanlardır. dört lafından ikisi yalan veya yanlış olanlardır.

    belli bunların kim olduğu da.
  • insan düşünmeden edemiyor... üç insanı, üç çalışanını ve dolaylı olarak bir efsaneni karalıyorsun. ardından da, sanki hiçbir şey olmamış gibi olayı unutup, üstünü örtüp, geçip gidiyorsun. koskoca fenerbahçe eğer bunlarla uğraşıyorsa çok üzücü. böyle bir şey varsa da, bunla mücadele etmiyorsa bu daha vahim... burda, bu ismin başlığı altında, sarı lacivert'e, fenerbahçe'ye gönül vermiş insanları, bahsi edilen suçlamalar üzerinden haklı çıkarıp anlamak mümkün. mümkün ancak, doğruluğunu bilmediğimiz şeyleri de konuşurken, belki çoluk çocuğu da görür diyerek konuşmak, sanki biraz ağır. fenerbahçelilik aynı zamanda, fenerbahçe'ye hizmet etmiş insanları korumak, sahip çıkmak demektir. bize yakışan, doğruluğuna emin olmadığımız konularda, bu kulübe hizmet etmiş ve ikisi bu kulübün sporcusu olmuş(hoca hariç) ismi karalamamaktır. fenerbahçeli olmanın en büyük şartlarından biri bana kalırsa budur. bu kulüp çok kez şahit olmuştur. bir kez daha hatırlatalım:
    gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır...
hesabın var mı? giriş yap